Kadınlar Kadıköy'de 8 Mart için düzenlenen atölyede buluştu

Kadıköy Her Şey ‘8 Mart’a giderken konuştuklarımız ve konuşamadıklarımız’ başlıklı iki oturumdan oluşan atölye düzenledi.

Cinsellik Atölyesine Emirhan Deniz Çelebi, Uzm. Dr. Senem Aslan, Klinik Psikolog, Çift ve Aile Terapisti Didem Doğan ve Yazar Ebru Pektaş katıldı. İlk konuşmacı SPOD Proje Koordinatörü Emirhan Deniz Çelebi, ‘Gökkuşağının Altından Geçen Bedenler: Cinsiyet Geçiş Süreci’ adlı sunumunda seks, gender, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği kavramlarının üzerinde durdu; Türkiye’deki cinsiyet geçiş sürecinin tıbbi, hukuki ve sosyal aşamalarını açıkladı. Türkiye’deki homofobi sorununa ve nefret cinayetlerine de değinen Çelebi, LGBTİ bireylerinin yaşadığı sorunları anlattı.

‘CİNSEL SAĞLIK ŞİDDET VE AYRIMCILIK OLMADAN CİNSELLİĞİN YAŞANMASIDIR’

‘Cinsel Haklar ve Hastalıklar’ sunumunu yapan Uzm. Dr. Senem Aslan kadınlara özgü cinsel hastalıkları anlattı. Korunma yolları ve cinsel haklardan bahseden Aslan; “Cinsel sağlığın amacı sadece üreme ve cinsel yollarla bulaşan hastalıklarla sınırlandırılmış tıbbi bakım ve danışmanlık değil, aynı zamanda kişilik, kişisel ilişkiler ve yaşamın güçlendirilmesidir. Cinsel sağlık bir kişinin yaşamını cinsel zorlama olmadan, mutlu ve zarar görmeden sürdürebilmesidir. İstenmeyen gebelikler, güç kullanma, şiddet ve ayrımcılık riskinden bağımsız olarak cinselliği yaşama halidir” dedi.

Klinik Psikolog, Çift ve Aile Terapisti Didem Doğan ‘İlişkilerde Cinsellik’ sunumunda sağlıklı bir yaşam için bir ‘cinsel iyi hal’e ihtiyacımız olduğunu söyledi. Cinsel bozuklukları anlatan Doğan, Türkiye’de sık görülen cinsel problemleri ve temel sebeplerini anlattı.

‘KAPİTALİZM CİNSELLİĞİ HEM BASKI ALTINA ALDI HEM KIŞKIRTTI’

Yazar Ebru Pektaş ‘Toplumsal Cinsiyet Prizmasında Kültür’ sunumunda kapitalizmin kadınların cinsel yaşantısını nasıl şekillendirdiğini anlattı:
“Kapitalizm bir yandan cinselliği baskı altına almış diğer yandan ise kışkırtmıştır. Cinsel özgürlüğün temeli güvenli sekstir. Kadınlar güçlü olduğu, okuyabildiği, işe girebildiği, parasını kazanabildiği, saygınlık gördüğü, aşağılanmadığı bir toplumda daha güvenli ve özgür cinsellik yaşar.”

Hukuk Atölyesine ise Yrd. Doç. Fehmiye Ceren Akçabay, Av. Cevriye Aydın ve Av. Gülşah Kaya katıldı. İlk sözü alan Akçabay, toplumsal cinsiyet ve eşitlik talebi üzerine konuştu. Kadınların hak taleplerinin tarihinden bahsetti. Uluslararası geçerliliği olan CEDAW Anlaşmasının ve İstanbul Sözleşmesinin kadına yönelik ayrımcılığın ve şiddetin önlenmesi ve bu amaçla ayrımcılığın oluşumunu ortadan kaldırması için gerekli önlemleri alan koruyucu maddeler içermesi açısından önemini belirtti, “Türkiye’de korumacı yasalar mevcut fakat uygulanmıyor” dedi.

‘ATAERKİL BİR HUKUK MEVCUT’

Aile ve iş hukukunda kadının yerini anlatan Av. Cevriye Aydın ise “Kadın hakları sanayi kapitalizmi ile ortaya çıkmıştır. Türkiye’de ise 2002’den önce aile hukukunda eşitlik söz konusu değil. Günümüzde bile tam bir eşitlik yok. Önceden içeriğinde şimdi ise uygulamalarda görünen ataerkil bir hukuk mevcut. Temelde iktidarları ayakta tutan ve besleyen eğitim hakları elinden alınmış, örgütsüz kadın kitleleridir. Kadınlar haklarına dair biraz bilgisi olduğunda bile bunun için ciddi mücadeleler veriyor” dedi.

‘KADINA YÖNELİK ŞİDDETTE, HUKUK BASKI ARACINA DÖNÜŞTÜ’

Av. Gülşah Kaya ise kadına yönelik şiddete ilişkin konuştu:
“Kadına yönelik şiddet politik ve yasaldır, hukuk bir baskı aracına dönüşmüştür. Ayrımcılık önlenmiyor resmi bir dile dönüşüyor, şiddet önlenmiyor resmi bir işleme dönüşüyor. Şiddeti  üreten yargı sistemidir. Akademisyenlerin ihraç edildiği, gazetecilerin tutuklandığı, kadına yönelik şiddet ve cinayetlerde bir yaptırımın uygulanmadığı bir hukuk sistemi mevcuttur.”

Etkinliğe katılan kadınlara daha güçlü, örgütlü bir mücadele için 8 Mart’ta alanlarda olma çağrısı yapıldı. (İstanbul/EVRENSEL)