24 Şubat 2018 01:15

Muktedirin korkuyla izdüşümü

Alper Kaya, dün vizyona giren 'Alem-i Cin' filmini yazdı.

Paylaş

Alper KAYA

Türkiye korku sineması, son iki yılda sayıca artışta olan yapımlarıyla dikkat çeken bir boyuta ulaşırken; dün (23 Şubat Cuma) vizyona giren, senaryosu Özgür Bakar ve Alper Kıvılcım’a ait olan, yönetmenliğini de Özgür Bakar’ın yaptığı “Alem-i Cin” filmi bu boyutta farklı bir katmana yükselmeyi başardı.

Seyirci kaygısı, konu sıkıntısı veya benzeri başka sebeplerden ötürü ‘cin’ temasını kullanan korku filmlerinin sayısında, genel sayıdaki artışla paralel bir gidişat varken 22 Şubat’ta vizyona giren Alem-i Cin filmi politik eksene kayan dini söylemlerle dikkat çekiyor.

Film, 25 yaşına geldiğinde sara krizlerinden kaynaklı bazı kabuslar görmeye başlayan Yeliz’in hikâyesiyle başlıyor. Kısa süre sonra bunların kabus değil, kendisine musallat olan bir cin yüzünden olduğu ortaya çıkıyor ve bunu takiben Yeliz’in hacda öldüğü söylenen fakat annesinin öldürdüğü babasının “cinci hoca” olduğu dönemlerden kalma bir hikâyesi karşımıza çıkıyor.

Temel olarak, türdeşlerinden çok farklı bir dokusu yok Alem-i Cin filminin. Ancak filmde, ‘ölümcül günah’ veya daha basit bir tabirle ‘tabu’ kabul edilen şeyin zinâ olduğunu göz önünde bulundurursak ana karakterler içinde başı açık olanlar ‘kötü’, başı kapalı olanlar ise ‘iyi’ temsili olarak karşımıza çıkıyor. Film, dini gündelik hayatlarına alet edinenlere karşı bazı söylemler getirse de ana karakterin nişanlısının elini tutmayan ve onu “sohbetlerden uzaklaşmakla” suçlayan yapısını hesaba kattığımızda söylemlerinin pek de geçer akçesi kalmıyor.

Son yıllarda siyasi kanadın yürüttüğü ayrıştırma politikası Alem-i Cin’de de kendisini gösteriyor. Yeliz’in sara hastalığı için ilaç kullanmasını direten annesi dahi en sonunda başka bir “cinci hoca”ya başvurmak zorunda kalıyor ve din, tercih edilebilirlik bakımından bilimi mağlup ediyor. Tanıdık geldi mi?

Oysa Türkiye sineması türban / başörtüsü ile en ciddi hesaplaşmasını zaten 2010 yılında Bahadır Boysal’ın aynı isimli çizgi romanından uyarlanan “Büşra” filmiyle gerçekleştirmiş ve son dönemde terör örgütü kabul edilen Gülen cemaatinin televizyon dizilerinde gerçekleştirdiği başı açık / başı kapalı çatışması haricinde belirgin örneklerine rastlamamıştık. Alem-i Cin filmi; korku sektörü açısından muktedir dili en net ve tavizsiz yürüten bir örnek olarak tarihteki yerini aldı.

FİLM FRAGMANI

 

ÖNCEKİ HABER

Yollar gide gide biter

SONRAKİ HABER

5 katlı binanın en üst katında yangın çıktı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...