20 Şubat 2018 10:19

Ceylanpınar Davası’nda 4 kişiye ağırlaştırılmış müebbet

Ceylanpınar Davası'nda okunan mütalaada, haklarında sadece ihbar telefonu bulunan 4 sanığa ayrı ayrı 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet istendi.

Paylaş

Urfa'nın Ceylanpınar ilçesinde Demokratik çözüm ve barış sürecinin bitirilmesine gerekçe yapılan iki polisin şüpheli bir biçimde öldürülmesine ilişkin açılan davanın 12’nci duruşması Urfa 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya, tutuklu 5 kişiden Mehmet Naci Yılmaz, Sedat Aydın ve Hüseyin Aydın cezaevinden SEGBİS’le katılırken, Urfa T Tipi Cezaevi’nde tutuklu olan Hasan Aydın ise hazır edildi. Kürtçe savunma yapacaklarını belirten 4 kişi için, tercüman da duruşma salonunda yerini aldı. 

SAVCI 4 KİŞİ İÇİN 2’ŞER KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTEDİ 

Kimlik tespiti ardından esas hakkında mütalaa veren savcı, tutuklu bulunan Hasan Aydın, Hüseyin Aydın, Sedat Aydın ve Mehmet Naci Yılmaz’ın 2 polisi öldürmek suçundan ayrı ayrı 2’şer kez ağırlaştırılmış müebbet ile cezalandırılmalarını istedi. Savcı, davanın 4’üncü duruşmasında tahliye edilen Ömer Kılıç, Lütfi Abir ve Murat Abir’in ise beraatını talep etti. 
 
Daha sonra Hasan Aydın’a söz hakkı veren mahkeme “Hakkınızda ceza isteniyor bir şey diyecek misiniz?” diye sordu. 

'AKADEMİK KONUŞUYOR ANLAMIYORUM'

Hasan Aydın Kürtçe savunmasında şunları söyledi: “Evde bulunan 10 parmak izinden 4’ü başka bir polise ait. Evde parmak izimiz bulunmamasına rağmen biz yargılanıyoruz. Yasalarda bulunan bütün maddeleri saydınız. Madde kalmadı diye düşünüyorum. Asıl suçluların bulunmasını istiyoruz.”  Tercüman, “Çok akademik bir dil konuşuyor onu anlamıyorum” diyerek savunmayı çeviremedi. 
 
Söyledikleri duruşma tutanağına geçmeyen Hasan Aydın, Kürtçe tercüman temin edilmesi için ek süre talep etti. 

‘YARGILAMANIZ GÜLÜNÇ GELİYOR’

Sedat Aydın da, “Bana uygun gördüğünüz ceza ve yargılamanız gülünç geliyor. 2 yıldır savunma yapamıyorum. Getirdiğiniz tercüman beni anlamıyor dahi. Burada tiyatro oynuyor sanki. Bu dava ile hukuk ve vicdan katledildi. Biri çıkmış diyor ‘Bu olayı Sedat yaptı.’ Ben de diyorum ki asıl bizim yaptığımızı söyleyen işledi bu cinayeti. Hadi onları da tutuklayın. Çünkü üzerimde ihbar dışında bir şey yok. Mütalaa ve yargılamanız samimi değil” dedi. 
 
Mahkeme başkanı yargılananları sürekli susturdu ve konuşmalarına izin vermedi. 
 
Mehmet Naci Yılmaz ise savunmasında özetle, “Bana devletin bütünlüğünü bozma suçundan ceza vereceksiniz. Koca devleti ben mi böldüm, yıktım? Hangi olayın üzerini kapatmak için bizi kurban etmeye çalışıyorlar? Deli saçması bir ihbar telefonu dışında elinizde devleti böldüğüme dair tek delil yok. Mütalaa için süre talep ediyorum” dedi. 
 
Son olarak Hüseyin Aydın ise, “Evde bulunan parmak izleri bize ait olmadığı ortada. Güya 6 kişi Suriye’den geliyor, Murat ve Lütfi ev tutuyor. Biz de gözcülük yapıyoruz. Senaryoya bakar mısınız? Suçlamaları kabul etmiyorum” diye konuştu. 

Daha sonra avukatlara söz hakkı verildi. 
 
Avukatlardan Hüseyin Akay, tevsii tahkikat talebinde bulunarak şunları söyledi: “Söz konusu ihbar telefonunu yapanın kim olduğu belli değil. Söz konusu ihbar telefon numarasının olay günü ve olay gününden önce arama kayıtları ve HTS kayıtlarının dosyaya alınmasını talep ediyorum. Öte yandan müvekkilim Sedat Aydın’ın ve Mehmet Naci Yılmaz’ın olayın yaşandığı saatlerde telefonun kapalı olduğu söyleniyor. Ancak 2 müvekkilim de o gece telefonlarının açık olduğunu belirtiyor. Bu nedenle onlarında HTS kayıtlarının dosyada olması gerekiyor” dedi. Mahkeme başkanının, “Bu kayıtlar zaten dosyada var” demesi üzerine avukat Akay, “Hayır dosyada HTS kayıtları yok” diyerek eklenmesini talep etti. 
 
Akay, savunmasını şöyle sürdürdü: “Mustafa Bektaş, Metehan Daban, Enver Güler ve Burak Koru adındaki polis memurlarının kendi içlerinde yaşanan çelişkili ifadeleri göz önünde bulundurularak ifadelerinin alınması lazım. Evdeki 10 parmak izinden 4’ü Burak Koru’ya ait çıktı. Diğer parmak izlerinin söz konusu adı geçen polislere ait olma ihtimali var. Bununla ilgili parmak izlerinin alınmasını istiyoruz.”  
 
Mahkeme, karar için duruşmayı 1 Mart tarihine ertelendi. (Urfa/MA)
 

 

ÖNCEKİ HABER

CPS işçisi: Sözleşme yoksa üretim de yok!

SONRAKİ HABER

Maçka Parkı'ndaki ‘güvenlik tacizi’ davası görüldü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...