HDK’den Meclise çağrı: Barış için adım atın
HALKLARIN Demokratik Kongresi (HDK) Yürütme Kurulu CHP Dersim Milletvekili Hüseyin Aygün’ün serbest bırakılmasıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Aygün’ün evine dönmüş olmasından büyük mutluluk duyduklarını belirten HDK, Meclisin vakit kaybetmeden Kürt sorununda barış için atım atması gerekti
BARIŞI ÖNCELEYEN BİR DİL Aygün’ün yaşadıklarını kamuoyuyla paylaşırken, böyle durumlarda çoğu zaman başvurulan kışkırtıcı siyaset üslubundan uzak, soğukkanlı, dürüst ve barışı önceleyen bir dil kullanmış olmasını takdirle karşıladıklarını belirten HDK, Aygün’ün “Kürt sorununun çözümü, akan kanın durması, dağlarda bulunan binlerce gencin ailelerine kavuşması için siyaset kurumunun, parlamentonun daha fazla rol üstlenmesi dileklerini dile getirdiler” sözlerini hatırlattı. BARIŞ İÇİN ADIM ATILMALI “Bugün demokratların, aydınların, yazar çizerlerin, kanaat önderlerinin, sol ve sosyalist çevrelerin, emek ve demokrasi güçlerinin ortak görüşü, Kürt sorununda barış ve çözüm için Mecliste adım atılmaya başlanmasının gerekliliğidir” diyen HDK, Hükümetin, 30 yıldır vazgeçilmeyen güvenlik politikalarındaki ısrarını eleştirdi. TUTUKLU VEKİLLER İRADEYE SAYGISIZLIK DEĞİL Mİ? HDK, açıklamanın devamında şunları kaydetti: YAPILMASI GEREKEN BELLİ Halkların Demokratik Kongresi olarak bir kez daha söylüyoruz. Kürt sorununun çözümü ve barış için atılacak adımlar bellidir. Mecliste BDP-Blok vekilleri ile konuşmak, birbirini dinlemek ve anlamak, diyalog yoluyla çözüm adımlarını atmaya başlamak... ‘ACILARIN VEBALİNİ TAŞIMAYIN’ Meclis’teki iktidar ve muhalefet partilerine bu vesileyle bir kez daha sesleniyoruz. Barış ve çözüm inisiyatiflerini elinizin tersiyle itmeyin, yaşanan acıların vebalini taşımayın. Barış ve çözüm için adım atın. ‘GÜN SUSMA GÜNÜ DEĞİLDİR’ Türkiye'nin emek ve demokrasi güçlerinin, aydınlarının, demokratlarının, yazarlarının, vicdan sahibi her bireyin, kadınların, gençlerin barış ve çözüm için elinden geleni yapacağına inanıyoruz. Gün susma değil, barış ve çözüm için konuşma günüdür.
“AKP yetkilileri seçilmiş bir vekilin alıkonmasının Meclis iradesine bir saldırı olduğunu söylüyorlar. Peki halkın seçtiği milletvekilleri devletin güvenlik güçleri tarafından yerlerde sürüklenirken, darp edilirken, yaralanırken aynı yetkililer neden susuyor? Aynı yetkililer Kürt halkının seçtiği 6 milletvekilinin cezaevinde halen rehin tutulmasının, İmralı’da süren tecridin halkın yüreğinde nasıl bir tepki yarattığının farkındalar mı?
Acıyı değil barışı paylaşalım. Çatışma değil müzakere, ölüm değil çözüm. (HABER MERKEZİ)