15 Şubat 2018 13:18

Buğday ithal ediliyor, ithalat lobisi kazanıyor

Buğday ithalatının 5 milyon tona yükseldiğini belirten CHP'li Orhan Sarıbal 'Üretici değil ithalat lobisi kazanıyor' dedi.

Paylaş

CHP Parti Meclisi Üyesi ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, yaptığı açıklamada Türkiye’de buğday ithalatının 5 milyon tona yükseldiğini belirterek, “Üretici değil ithalat lobisi kazanıyor” dedi. Hükümet tarafından enflasyon artışının en önemli gerekçesi olarak gösterilen buğdayda gümrük vergilerinin düşürülmesi gündemde. Rusya, Litvanya ve Ukrayna’dan buğday ithal eden Türkiye’de, buğday tüketimi artarken kişi başına buğday üretimi 2002 yılında 294 kg iken, 2016 yılında 258 kg’a düştü.

BUĞDAY TÜKETİMİ ARTIYOR

Buğday ekim alanlarının 1991-95 döneminde ortalama olarak 9.6 milyon hektar alana ulaştığını ifade eden Sarıbal, “Bu dönemden sonra gerilemeye başlayarak günümüzde 8 milyon hektar olan sınır değerin altına 7.7 milyon hektara düşmüştür” dedi. Tarım tekniklerinin gelişmesiyle beraber üretim alanlarının azalmasına rağmen üretim düşüşünün önüne geçilebildiğini bilgisini veren Sarıbal, “Gelinen noktada nüfus artışı, göçmen nüfus, artan turist sayısı, dışarıya yapılan yardımlardan dolayı tüketim öngörülenin üzerinde gerçekleşmektedir” ifadelerini kullandı.

VERGİNİN SIFIRLANMASI ÜRETİMİN RİSKE ATILMASI DEMEK

Hükümetin enflasyonun en önemli nedeni olarak gösterdiği tarım ürünleri ve gıda fiyatlarındaki artışın gerçekçi olmadığını ifade eden Sarıbal, bununla birlikte buğdayda  gümrük vergilerinin düşürülmesinin gündeme geldiğini söyledi. “Ancak ithalatın enflasyona çözüm olmadığı açıklanan enflasyon rakamlarından da açıkça görülmektedir. İthalat söylemleri hasat sezonunda piyasaları olumsuz etkilemekte, çiftçiyi üretimden soğutmakta, hatta üretimden çekilmesine yol açmaktadır” diyen Sarıbal şu ifadeleri kullandı: “Türkiye ithalatta gümrük vergisini sıfırlayarak kısa süreli olarak buğday fiyatını düşüreyim derken orta ve uzun vadede yerli üretimi riske atmaktadır. Gümrük vergisinin sıfırlanması, Türkiye’de buğday üretilmemesi anlamına gelmektedir. İthalat bağımlısı olursanız bugün uygun olan fiyatlar yarın çok yüksek fiyatlar olarak karşımıza çıkacaktır.”

ÜRETİM YERİNE İTHALATI TEŞVİK EDİLİYOR

AKP Hükümetinin üretim yerine ithalatı teşvik eden bir tarım politikası uyguladığını belirten Sarıbal, “Türkiye’ye tarım ürünleri satan başka ülkelerin çiftçilerini desteklemektedir. AKP döneminde buğday çiftçisinin eline geçen fiyatlar temel girdilerin (tohumluk, gübre, tarım ilacı, mazot) fiyatlarının altında kalmıştır. Açıklanan alım fiyatları tüccar ve sanayiciyi korumaktan başka bir işe yaramamaktadır” dedi.

Sarıbal, son 30 yıllık dönemde nüfusun yüzde 50’den fazla artmasına karşılık, buğday üretiminin yıllık ortalama 20 milyon tonlarda kaldığına ve Türkiye’nin hububat üretiminde ithalata bağımlılığının arttığına dikkat çekti. 2002 yılında 1.1 milyon ton olan buğday ithalatı; 2014 yılında en yüksek seviyesi olan 5.3 milyon tona ulaşmış; 2017 yılında ise 5 milyon ton olarak gerçekleşti. İthalatının büyük çoğunluğu Rusya, Litvanya ve Ukrayna’dan yapıldı. 

SON 15 YILDA KİŞİ BAŞINA BUĞDAY ÜRETİMİ 36 KG  DÜŞTÜ

Sarıbal, buğday üretiminin düşüşünü şöyle aktardı: “2002 yılı buğday rekoltesi 19.5 milyon ton, 2017 yılı buğday rekoltesi ise 21.5 milyon tondur. Geçen 15 yılda buğday üretimindeki artış sadece yüzde 10’dur. 2002 yılında nüfus 66.4 milyon kişi, 2017 yılında ise 80.8 milyon kişidir. Geçen 15 yılda nüfus 14.4 milyon kişi (yüzde 22 oranında) artmıştır. Dolayısıyla kişi başına buğday üretimi 2002 yılında 294 kg iken, 2016 yılında 258 kg’a düşmüştür.”

ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİ SIRALADI

Sarıbal, “Buğdayda dışa bağımlılıktan kurtulmak için neler yapılmalı?​” sorusunu ise şöyle yanıtladı:

■ Çiftçi tarafından boş bırakılan arazilerin yeniden üretime kazandırılması için gerekli tedbirler alınmalıdır.

■ Kuru tarımda uygulanması gereken yetiştirme tekniklerine önem verilmeli, sulama imkanlarını artırmak için yatırımlar hızlandırılmalıdır.

■ Tam 9 yıldan bu yana yerinde sayan destekleme primleri artırılmalıdır.

■ Buğdaya yapılan destekler bölgesel olarak yeterli yağış altında, sulu/ kurak farklılıkları dikkate alınarak arttırılmalıdır.

■ Mazotta ÖTV ve KDV kaldırılmalı, diğer girdilerdeki vergi yükü azaltılmalıdır.

■ Kooperatifleşme teşvik edilmeli, tarım destekleri kooperatifler üzerinden ödenmelidir. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Barış imzacısı 3 akademisyenin ilk duruşmaları görüldü

SONRAKİ HABER

Doğum sonrası depresyonun belirtileri

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...