15 Ağustos 2012 11:30

Dora Günel’den ‘Unvan-Sız’ fotoğraflar kataloğu

FOTOĞRAF çekmek kadar sağlam fotoğraf projeleri yapmak ve hayata geçirmek zordur. Fotoğrafçı Dora Günel birikim ve deneyimleriyle Unvan-sız / Un-titled isimli bir fotoğraf projesinin albümünü gerçekleştirmiş. Bence şu sorunun yanıtını da vermiş: “Fotoğraf nerede?” Evet, fotoğraf her yerde evde, sokakta, işte... Yani fo

Dora Günel’den ‘Unvan-Sız’ fotoğraflar kataloğu
Paylaş
Özcan Yaman

Dora Günel’in adıma imzalayarak hediye ettiği albümün sayfalarını dikkatlice çeviriyorum. Büyük boy ve hayli ağır, özenle hazırlanmış bir albümdü elimde tuttuğum. Günel yıllardır çalıştığı işyerindeki mesai arkadaşlarının bir gününü bizlerle paylaşıyor. Mali grup koordinatörü Abdullah beyden satış temsilcisi Önder beye, Hemşire Merve hanımdan gıda teknikeri Binnur hanıma, Çaycı Erol beyden Vardiya elektrikçisi Necip beye kadar bir çok iş arkadaşını ast-üst ilişkisini ve unvanlarını bir kenara koyarak belgelemiş. İş yeri dostluğunu arkadaşlarının bir veya birkaç gün süren özel yaşamlarına tanık olarak fotoğraflamış. Kimisiyle motosiklet yolculuğu, kimisiyle meyhanede rakı balık içerek, kimisiyle sabah yürüyüşüne katılarak gerçekleştirmiş projesini. Çekime başladığında hamile olan planlama memuresi Gözde hanım’ın doğum öncesi, doğum günlerinde ve sonrasında aile fertleriyle yaşadığı mutluluğa ayrıcalık yaparak farklı günlerde çekimler yapmış.

İşyerlerinde kravat ve ceketsiz görmedikleri müdürlerini eşofmanlarıyla koşarken, ciddiyetiyle belki de ağırlığı olan birini evinde çocuğu ile şakalaşırken, kısaca ne kadar iş arkadaşlığı olsa da iş hayatı dışında da başka hayatları olan arkadaşların günlerini paylaşmak ve belgelemek...

GENÇ FOTOĞRAFÇILAR İÇİN ÖRNEK BİR ÇALIŞMA

Günel, beyaz yakalı olarak yada yeni adlandırma ile orta sınıf denilen bir dünyanın insani yanlarını bize gösteriyor. Siyah beyaz olarak yaptığı bu çalışmanın ülkemiz fotoğraf kitaplığında bir dönem belgesi olarak yer alacağını düşünüyorum. 2,5 yılda tamamladığı bu projesi ile genç fotoğrafçılara da örnek bir çalışma sunuyor.  

Unvan-sız’ın son sayfalarına gelince aklıma Fransız fotoğrafçı Robert Doisneau geldi. 1934-1939 yıllarında Renault fabrikasında fotoğrafçı olarak çalışan Doisneau’nun mesai arkadaşlarının fotoğrafları gözümün önünden geçti. Hepimiz bir yerlerde çalışıyoruz. Kimimiz koca koca plazalarda, kimimiz tekstil fabrikalarında, kimimiz atölyelerde... Her nerede çalışıyorsak orada insan var. O insanların bir hayatları var. O hayatlar akıp gidiyor. Kimiyle bir seyahatte tanışıyoruz, kimiyle bir mitingte bir pankartın ucundan tutuyoruz. Kimimiz kafa emeğinin ağırlığıyla yöneticilik yapıyoruz, kimimiz asgari ücretin bile altında işçi olarak çalışıyoruz. Fotoğrafçı olarak nerede ve ne yapıyorsak orada fotoğrafın olduğunu unutmadan tanık olduklarımızı yarına bırakmak için belgelemeliyiz.

Editörlüğünü Kemal Cengizkan’ın, kapak tasarımını Savaş Çekiç’in yaptığı, A4 boyutunda ve 275 sayfa olarak kuşe kağıda baskılı olarak Espas yayınları tarafından yayınlanan Unvan-sız / Un-titled için emeklerinize sağlık derken, böyle güzel bir çalışma ile bana bu yazıyı yazdırdığı için Dora Günel’e ayrıca teşekkür ediyorum.

ÖNCEKİ HABER

Cenk Gündoğdu’ya mektup

SONRAKİ HABER

Savcılık neyi gizliyor?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa