05 Şubat 2018 23:34

DTK Eş Başkanı Öztürk: Barış sesini duymak istemiyorlar

Afrin operasyonunu eleştiren Leyla Güven'in tutuklanmasına tepki gösteren DTK Eş Başkanı Berdan Öztürk, 'Farklı ses duymak istemiyorlar' dedi.

Paylaş

Fırat TOPAL
Diyarbakır

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Berdan Öztürk, Afrin operasyonunu eleştiriren sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle gözaltına alınan Leyla Güven’in tutuklanmasını Evrensel'e değerlendirdi. DTK’nin uzun süredir illegalize edilmek istendiğine dikkat çeken Öztürk, “Bir sürü insanı barış dediği için gözaltına aldılar, tutukladılar. Barış sesini duymak istemiyorlar” dedi.

İktidarın, baskıyla Türkiye’deki bütün farklı kesimleri tek tipleştirme çabasına giriştiğini söyleyen Öztürk, “Son süreçte AKP-MHP ortaklaşmasının neticesinde tüm kurumlara yönelik bir saldırı söz konusu. Başta Kürtler olmak üzere tüm farklılıkların bastırıldığı, sindirildiği, korkutulduğu, insanların tek tipleştirilmeye çalışıldığı bir süreçten geçiyoruz. Bu süreçte de farklı bir ses duymak istemiyorlar” dedi. 

‘GÜVEN BARIŞ DEDİĞİ İÇİN TUTUKLANDI’

DTK’nin bütün sorunların diyalogla, müzakereyle, demokratik yol ve yöntemlerle çözebileceğine inandığını, bu şekilde faaliyetlerini yürüttüğünü belirten Öztürk, Leyla Güven'in Afrin’de yaşanan duruma dikkat çekmek için açıklama yaptığını ve bu nedenle tutuklandığını söyledi. “Leyla Güven, hem barışı hem de savaşın bedelinin Türkiye halkları tarafından ödeneceğini dile getirmiş, demokratik tepki gösterilmesi gerektiğini belirtmiştir" diyen Öztürk sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir sürü insanı barış dediği için gözaltına aldılar, tutukladılar. Barış sesini duymak istemiyorlar. Barış ve huzur ortamı onların sonu olacağı için sürekli kan siyaseti, savaş siyaseti güdüyorlar.” 

‘DTK İLLEGALİZE EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR’

DTK'nin uzun süredir illegalize edilmeye, terörize edilmeye çalışıldığını belirten Öztürk, “DTK’nin 2007’den bu güne kadar tüm faaliyetleri, tamamen şeffaf gerçekleştirilmiştir. Konferanslar olsun, paneller olsun, bu çalışmalara AKP’den katılanlar olmuştur. Şu anda AKP’nin medyasında köşe yazarlığı yapanlar da aynı şekilde katılmış, fikir ve düşüncelerini belirtmişlerdir. Aynı şekilde Anayasa Komisyonu kurulurken Cemil Çicek Meclis Başkanıydı ve görüşlerini belirtmek açısından resmi olarak DTK’ye davetiye gönderiliyordu. Bütün bunlara rağmen DTK’ye karşı ciddi anlamda illegalize etme çabaları var. Aslında kendi faydalarına yürüttükleri ancak toplumun yararınaymış gibi sundukları faşist sisteme karşı bizim söyleyecek sözümüz vardı. Bu sözü söylediğimiz için illegalize, kriminalize edilmeye çalışıyoruz” dedi. 

‘SESSİZ KALINMAMALI’

İktidarların ömrünü uzatmak için insanların hayatını hapis hayatına çevrildiğini, en küçük paylaşımın bile tutuklanma gerekçesi haline getirildiğini belirten Öztürk, “İktidar kendilerine yönelik büyüyen tepkiden korkuyor. Bu yüzden neredeyse insanların evinden çıkmasına bile engel olacak noktaya gelmiş durumdalar. Bunun aşılabilmesinin tek yolu da sessiz kalmamaktır. Bu yüzden demokratik tepkimizi bulabildiğimiz her yöntemle, her imkanla dile getirmemiz lazım. Sessiz kalındığında uluslararası arenada da şöyle görünüyor: ‘Türkiye’deki bütün halklar bu operasyona onay veriyor’ Buradan kim kazanacak, kim kaybedecek? Türkiye halkları kesinlikle kaybedecektir. Bu operasyonun temelindeki tek neden Cumhurbaşkanının tahakkümünü güçlendirmesi ve iktidarının süresini uzatmasıdır” ifadelerini kullandı. 

‘700 SALDIRIYI KİMSE NASIL DUYMADI?​’

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Sözcüsü İbrahim Kalın’ın PYD ve YPG tarafından Türkiye’ye 700 saldırının gerçekleştiği iddialarının asılsız olduğunu söyleyen Öztürk, “Bırakın 1-2’yi ,700 saldırıdan bahsediyoruz. Kimse neden bu güne kadar çıkıp söylemedi, kimse nasıl duymadı? Sonuçta tarafsız bir basın var hâlâ bu ülkede. En azından onlar paylaşırlardı kamuoyuyla. Bunu gerekçe uydurmak amacıyla dile getiriyorlar. O kadar ileri gidiliyor ki 'Orada IŞİD var' diyorlar. Bu söylem karşısında ne söyleyeceğini bilemiyorsun. Bir IŞİD aranacaksa ortaklık kurdukları, ortak hareket ettikleri ÖSO’ya baksınlar. El-Nusra gibi gruplardan oluşuyor ki bu gruplar da şu anda çoğu devletin terör listesinde yer alıyor” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Jean Ziegler: Vampirlerin balosu Davos kaldırılmalı

SONRAKİ HABER

Şirketler büyüdükçe taşeron sömürüsü artıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa