03 Şubat 2018 17:27

Mersin'den 'TTB yöneticilerini serbest bırakın' çağrısı

Güney İlleri Tabipler Odası, Mersin Tabip Odası binasında düzenlediği basın açıklamasıyla TTB yöneticilerinin serbest bırakılması çağrısı yaptı.

Paylaş

Güney İlleri Tabipler Odası, Mersin Tabip Odası'nda düzenlediği basın açıklamasıyla gözaltındaki TTB üyelerinin tamamının serbest bırakılması çağrısı yaptı. Açıklamada ayrıca TTB Başkanı Raşit Tükel’in de katılımıyla gerçekleştirilmesi planlanan "Şehir Hastanelerinin  kamulaştırılması"  başlıklı panele ilişkin sunum yapıldı.

Mersin Tabip Odası tarafından TTB Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel’in katılımıyla düzenlenecek ‘1. Yılında Mersin Şehir Hastanesi’nin Sağlık Ortamına Etkisi’ başlıklı panel, geçtiğimiz günlerde Mersin Valiliğinin kararıyla yasaklanmıştı.

'BU TÜR UYGULAMALAR, TARİHE KARA BİR LEKE OLARAK GEÇECEK'

Güney İlleri Tabipler Odası adına  açıklamayı okuyan Tabipler Odası Mersin Şube Başkanı Ful Uğurhan, "Mesleki bilgi birikimimiz çerçevesinde, içinde yaşadığımız kentteki sağlık ortamından yola çıkarak, ülkemizin sağlık politikasına ışık tutmak amacıyla planladığımız etkinlik sakıncalı bulunmuştu. Tıpkı hekimlik adına varolduğumuzdan bu yana söylediğimiz 'savaş halk sağlığı sorundur’ sözü gibi" ifadelerini kullandı.

Dün 3 TTB yöneticisinin serbest bırakıldığını hatırlatan Uğurhan, "Diğer sekiz arkadaşımızın da bir an önce serbest kalmalarını ve ülkemiz tarihine kara bir leke olarak geçecek bu tür uygulamaların bir daha yaşanmamasını diliyoruz" dedi.

'HACAMATÇILARIN HEKİMLİK İLKELERİNİ ANLAMAKTA ZORLUK ÇEKMESİ DOĞALDIR'

Hacamatçıların TTB'yi protesto etmesine de değinen Uğurhan, "Elbette ki hekimliğin bin yıllardan beri yolunu çizen hekimlik etik ilkelerini hacamatçıların anlamakta zorluk çekmesi doğaldır. Fakat anlamaya çalışmak herkesin asli görevi olmalıdır" şeklinde konuştu.

'ACİLEN SERBEST BIRAKILMALILAR'

Uğurhan, sözlerini "Bir kez daha hekimlik görevinin gereği en yiyi şekilde yerine getirmek amacıyla yola çıkan birlik yöneticilerimizin acilen serbest kalması talebimizi yineliyoruz. Süreç içinde birliğimize ve hekimlik değerlerimize sahip çıkan bütün kurum, kuruluş ve kişilere teşekkürü borç biliyoruz" diyerek noktaladı.

ORDA BİR HASTENE VAR UZAKTA: MERSİN ŞEHİR HASTANESİ

Basın açıklamasının ardından bugün TTB Merkez Konsey Başkanı Raşit Tükel’in de katılımıyla yapılması planlanan "1. Yılında Mersin Şehir Hastanesi’nin Sağlık Ortamına Etkisi" başlıklı panelin raporları okundu. Panel, Mersin Valiliğinin kararıyla yasaklanmıştı.

Mersin Tabip Odası Halk Sağlığı Komisyonu’nun yaşları 17-87 arasında olan 578 kişi ile yapmış olduğu araştırmanın verilerini içeren raporda, Şehir hastanesinin kent merkezinden uzak bir alanda kurulmasının coğrafik uzaklık nedeniyle sağlık kurumuna erişimi olumsuz etkileyen en önemli sorunların başında geldiği belirtildi.

Halkın kamu sağlık kurumlarına ulaşımlarının zorlaşmasının bireyleri zorunlu olarak özel sağlık hizmet kullanımına yönlendirebileceği vurgulandı.

"Özetle; şehrin coğrafi bütünlüğü, semtlerin-mahallerin nüfus yoğunluğu dikkate alınmadan şehre uzak kentin kuzey doğu bölgesine kurulan Şehir hastanesi sağlık hizmetlerine erişimi ve kulanı olumsuz etkilemektedir" denildi.

'MEMNUN KALINAN BAŞLIKLAR, DESTEK HİZMETLER KAPSAMINDA'

Araştırmaya göre katılımcıların "çok iyi" yanıtını verdikleri ilk beş başlık ise; hastane bekleme alanları, koridorlar, randevu alma hizmetleri, kafeterya gibi sosyal alanlar. Raporda, memnun olunan başlıkların sağlık hizmet sunumu ile direkt ilgisi olmayan, destek hizmetler kapsamında yer alan başlıklar olduğu belirtildi.

'HASTALAR YOĞUN BAKIMDAN BİR TÜRLÜ ÇIKAMAMAKTADIR'

Gelişmiş ülkeler arasında bile nüfusuna göre en fazla yoğun bakım yatağına sahip ülkeler arasında Türkiye’nin de yer aldığı belirtilen raporda, yatakların akılcı kullanılmamasından kaynaklı hâlâ yoğun bakım yataklarında sıkıntı çekildiğine dikkat çekildi.

Yoğun bakım hizmetinin en pahalı hizmet kalemi olduğu açıklanan raporda, "Yoğun bakım tedavisi bitmiş hastaların evde bakım hizmetlerine yönlendirilmesi yerine, yoğun bakım servislerinde yatırılmaya devam edilmektedir. Bu hem hastalar hem de hastane açısından sakıncalıdır. Bu durum sağlık kaynaklarının savurganca kullanılması anlamına gelmekte ve mecazi bir söylemle ‘hastalar yoğun bakımdan bir türlü çıkamamaktadır’’ denildi.

GİZLİ ÖZELLEŞTİRME

Özel sektörün inşa ettiği hastanede devletin kendi arazisinde 25 yıl kiracı olarak kalmak zorunda olduğu hatırlatılan raporda, "Hastanenin en çok gelir getirici birimleri olan görüntüleme, laboratuar gibi 19 kalem hizmet, şirket tarafından işletilmektedir. Bu nedenle mevcut durum gizli bir özelleştirmedir" denildi.

YÖNETİM SORUNU

Yaklaşık 1300 yatağı ile böylesine büyük bir sağlık tesisinin yanlış yönetiminin hem özel hem de kamu açısından ciddi sıkıntılara yol açtığı ifade edilen raporda, "Öncelikle yönetimde çok başlılığın olması (yönetsel zorluk ve yönetim belirsizliği), özel sektörün nitelikli personel eksikliği, kamu çalışanlarının iş garantisinin belirsizliği, hukuki alt yapı yetersizliği, temel yetenek olan sağlık hizmetleri dışında ki diğer hizmetlerin (otelcilik, güvenlik, ulaşım, yemek gibi) ticari nedenlerle özel sektöre bırakılmış olması kamu sağlık hizmetlerini bugünden yarına ciddi manada olumsuz olarak etkileyecektir. Hastanenin açılışında aynı fotoğraf karesine giren dört idareciden (sağlık bakanı, vali, kamu hastaneler birliği genel sekreteri ve hastane başhekimini) hiçbiri bir yılın sonunda aynı görevde değildir."

'ÇALIŞANLAR DAHA FAZLA YORULUYOR'

Çalışanlar açısından da devasa bir hastanede çalışmanın zaman kayıplarına yol açtığı belirtilen raporda, sağlık çalışanlarının aynı işi yapmalarına rağmen eski göre daha çok yorulduğu belirtildi. Bu durumun moral, motivasyon eksikliğine, tükenmişliğe yol açtığı belirtilen raporda, "Yardımcı sağlık personelinin sayısında yetersizlik, eskiden sekreter tarafından yapılan hizmetlerin artık hekim tarafından yapılıyor oluşu, şıkça yaşanan teknolojik sistemlerde ki olumsuzluklar nedeniyle oluşan hizmetteki aksamalar, hekimle hastayı karşı karşıya getirmekte bu da hekime ve diğer sağlık çalışanlarına şiddete dönüşmektedir" ifadelerine yer verildi. 

'İNGİLİZ SAĞLIK SİSTEMİNİ ÇÖKERTTİ'

Son olarak, "Özetle, şehir hastaneleri uzak, yorucu, kaynakların verimsiz kullanıldığı, pahalı, sağlık işletmesinden ziyade ticari işletme mantığıyla çalışan kamu özel ortaklığı modelidir. Kamu özel ortaklığı olan bu sistem Birleşik Krallık’tan ithal edilmiş bir sistemdir ve Birleşik Krallıkta 2017 yılında hazırlanan bir raporda KÖO uygulamalarının İngiliz Sağlık Sistemini (NHS) çökerttiğinden söz etmektedir. Henüz yolun başındayken bu tarz hastanelerin yapımından vazgeçilmeli, mevcut hastanelerin ise en kısa sürede Sağlık Bakanlığı’na devri yapılmalıdır" denildi. (Mersin/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Aydın'da 5 yaşındaki çocuğa cinsel istismar

SONRAKİ HABER

Suriye'nin İdlib kentinde Rus savaş uçağı düşürüldü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa