31 Ocak 2018 00:35

'Grev yasaklarına karşı topyekün mücadele edilmeli'

İzmir’deki sendika temsilcileri grev yasaklarına karşı sendikaların ve konfederasyonların, bir bütün olarak mücadele etmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Paylaş

Metehan UD
İzmir

Metal sözleşmesi süreciyle birlikte bir kez daha grev yasakları gündeme geldi. AKP Hükümeti, iktidarda olduğu süre boyunca 14 grevi, OHAL döneminde ise 6 grevi milli güvenliği tehdit ettiği ya da genel sağlığı bozduğu gerekçesiyle yasakladı. İzmir’deki sendika temsilcileri grev yasaklarına karşı sendikaların ve konfederasyonların ortak hareket etmesi, bir bütün olarak mücadele etmesi gerektiğine vurgu yaptı.

İŞÇİLER YASALARI ŞEKİLLENDİREBİLİR

Hükümetin grev yasaklarını bir alışkanlık haline getirdiğini belirten Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu Schenider Elektrik Çiğli İşyeri Baştemsilcisi Sedat Sadak, “Sonuçta hükümetin son metal grevini de yasaklayacağı belliydi idi. Lokavtın da yasaklanmış olması bir şey değiştirmiyor. Yasaklara karşı sendikaların konfedarasyon ayrımı yapmadan ortak hareket etmesi gerekiyor. Konfederasyonları da grev kararlarına destek olması gerekiyor. İşçilerin de komitelerini kurması gerekiyor” dedi. Hükümetin ve Cumhurbaşkanının patronların istediklerini yapmak için işçilerin grev silahını elinden aldığını dile getiren Sadak, “Yasaları iktidardakiler dizayn ediyor ama işçiler mücadeleleri ile yasaları şekillendirebilir” diye konuştu.

Sendikalarla MESS anlaştı; zam oranları belli oldu

Genel İş İzmir 3 Nolu Şube İZELMAN İşyeri Temsilcisi Mustafa Alp da “İşçilerin kısıtlı olan hakları da elinden alınıyor. Diktatörlüğe doğru atılan adımlardan biri. Bunu ancak sınıf sendikacılığı ve işçilerin birlikte mücadelesi aşabilir. Korkmadan hareket edilerek alanlarda olunması gerekiyor. İsterse aynı anda bin tane OHAL ilan edilmiş olsunlar, işçiler bunu durduracak güçtedir. İktidar OHAL’i bütün muhalif güçleri durdurmak için kullanıyor. Herkesi vuruyor” dedi.

BİR İŞ KOLUNUN DEĞİL İŞÇİ SINIFININ SORUNU

İktidarın, OHAL’i açık bir şekilde patronlar lehine kullandığını dile getiren Genel İş İzmir 5 Nolu Şube Çiğli Belediyesi İşyeri Temsilcisi Gürsel Ulaş da “OHAL bu ülkenin antidemokratik uygulamalarına emek gasbı politikalarını da ekliyor. Kendi hukukuna uymayan bir durum var” dedi. Son olarak metal işçilerinin grevinin yasaklandığını hatırlatan Ulaş, “Bu sadece metal işçilerinin değil bütün işçi sınıfının önünde engeldir. İşçilerin çalışma yaşamları söz konusu ise greve çıkması da meşrudur. Ancak iktidar kendi Anayasasını bile rafa kaldırmış durumda. OHAL ile daha ne kadar yöneticileceğiz? OHAL olağan hale geldi nerdeyse. İşçinin hakkını araması neden milli güvenliği tehdit etsin ki? Açlık sınırının altında yaşamak istememe, taleplerini ifade etme nasıl milli güvenliğe zarar veriyor?” diye konuştu.

BİR BÜTÜN OLARAK MÜCADELE EDİLMELİ

Genel İş İzmir 2 Nolu Şube İZENERJİ İşyeri Temsilcisi Eren Bilgen de şunları söyledi: “Grev yasakları kabul edilecek, sessiz kalınacak bir süreç değil. Tam tersine yasaklara karşı daha güçlü bir mücadele örgütlenmeli. Grevi yasaklanan işçiler fiili grev yapmalı. Diğer işçiler de işyerlerinde dayanışma grevleri örgütlemeli. Dayanışma ancak böyle örülür. Aksi durum günü kurtarmak olur sadece. Öte yandan grev hakkına sahip çıkıldığı gibi yaşam hakkına da sahip çıkmamız gerekiyor. Milli güvenliği işçilerin haklarını vermeyen patronlar tehdit ediyor. İktidar kollarını patronlarla birleştirip hem halklara savaş açtı hem de işçi sınıfına.”

ÖNCEKİ HABER

Komisyona takılan işçilerin itiraz ve dava hakkı var mı?

SONRAKİ HABER

‘OHAL darbeye karşıydı hani!’