30 Ocak 2018 00:13

Vay be amma çokmuşuz savaş istemeyenler!

Depo ve liman işçileri, Afrin’e gerçekleştirilen operasyon ve yaşanan savaş hali hakkında ne düşünüyor, neler konuşuyor?

Paylaş

Sinan CEVİZ
İstanbul

Bugünlerde en çok konuşulan konuların başında Afrin’e yapılan operasyon geliyor ve elbette işyerlerinde işçilerin gündeminde de Afrin var. Ne düşünüyor işçiler, neler konuşuluyor? Liman ve depo işçileri ile yaptığımız sohbetlerden elde ettiğimiz bilgileri paylaşmaya çalışacağım. 
Depo ve liman işçileri içerisinde Afrin’e müdahaleyi ve yaşanan savaş halini destekleyenler, çoğunluğu oluşturuyor. Yalnız bu iktidara ve cumhurbaşkanına her mesele için tam destek verildiği anlamına gelmiyor. AKP iktidarına eleştirileri olanların, genel meselelerdeki fikri değişmiş değil. Ancak işçilerin önemli bir kısmı, operasyonun ülkenin çıkarları gereği olduğunu düşünüyor. 

DESTEKLERKEN ELEŞTİRENLER

Bir yandan da savaş halini destekleyenlerin kafasını karıştıran, hatta tepkisine neden olan bazı gelişmeler yaşanıyor. Onları şu başlıklarla sıralamak mümkün.

-Meral Akşener’in Türkiye'de eğitim kampları var eleştirileri işçiler içerisinde konuşulan meselelerden biri. Kampların varlığına delil olarak da ÖSO güçlerinin Türkiye topraklarından çıkıp Afrin’e gitmesi gösteriliyor. Genelde şu söyleniyor: “Bu adamlar demek ki bizim ülkemizde eğitiliyorlar ve yarın başımıza bela olabilirler” Savaşı desteklese de bir bölüm işçi TSK’nin ÖSO ile birlikte hareket etmesini istemiyor. 
-En çok tepkiye neden olan konulardan biri ise Bilal Erdoğa’ın İHA merkezinde verdiği görüntü. “Ne işi var orada askere bile gitmemiş, insanlar canını ortaya koyuyor, ordumuz kahramanca savaşıyor Bilal de görüntü verme derdinde” diyorlar.  

- Birçok işçi Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın meydanlarda Afrin meselesini anlatıp ardından oy istemesine tepki gösteriyor. “Bu mesele milli meseledir ülkemizin çıkarları vardır ve seçim malzemesi yapılmamalıdır” diyorlar. 

-Şehit cenazelerinin de siyasileştirilmemesi gerektiğini ve bu yönlü kaygıları olduğunu ifade ediyor birçok işçi.

-Ve elbette desteklesin, desteklemesin işçilerin çoğu Afrin operasyonuna ABD ve Rusya’nın da onay verdiğini, karşı çıkmadığını düşünüyor. Savaşa karşı çıkan işçiler “ABD ve Rusya Kürtleri sattı” görüşünde. Destekleyenlerin bir kısmı da “Türkiye kararlı olunca onay vermek zorunda kaldılar” fikrinde.

KARŞI ÇIKANLAR HİÇ DE AZ DEĞİL

İşçilerin çoğunun destek verdiği söyledik. Ancak karşı çıkan işçiler de azımsanmayacak sayıda. İşyerlerinde konu ile ilgili tartışmaların sert geçmesinden dolayı savaşa karşı olanlar umutsuz ve moral bozukluğu içerisinde. Ambarlı Limanı’nda bir işçi arkadaşımızın sözleri savaş karşıtlarının ruh halini yansıtıyor: “Valla kimseyle konuşmak istemiyorum bir şey diyince neredeyse linç edecekler. İnsanlar bu kadar kör olmuşlar, artık kimse ile konuşmak istemiyorum.” 

Buna rağmen “Savaşa hayır” diyenler yan yana geldiklerinde, birlikte sohbet ettiklerinde durum tersine dönüyor. Örneğin bir kahvede yaşadıklarımız. Önceden planlanmamış bir şekilde 6 işçi ile aynı masanın etrafında bulduk kendimizi. Konu tabii ki Afrin meselesine geldi. Masada bulunan işçiler aynı şeyleri savunup; savaş istemediklerini söyleyince işçi kardeşlerimizden birinin tepkisi şöyle oldu: “Vay be amma çokmuşuz savaş istemeyenler. Ben de umutsuzluğa kapılmıştım. Herkes savaş istiyor diye düşünüyordum, demek ki yan yana gelsek sesimizi derdimizi daha etkili ifade edebiliriz.”

KAFASI KARIŞIK İŞÇİLER SESSİZ

Ve elbette destekleyen, karşı olanlar gibi kafası karışık olanlar, henüz ne olduğunu anlamaya çalışan ve söylenenlerin kendisini çok ikna etmediğini ifade eden işçiler var. Bu işçiler genelde tartışmalarda ses çıkarmamaya çalışıyor. Güven duydukları arkadaşları ile yalnız kaldıklarında fikirlerini ifade ediyor, sorularını paylaşıyorlar. 

Bu durumda olan işçilerin sorusu şu: “Birden Afrin nerden çıktı, bugüne kadar bir sorun yoktu nerden çıktı?​” 

Gerek ABD ve Rusya ile olan gelişmeler, gerekse Suriye politikaları birçok işçiyi ikna edebilmiş değil. Görebildiğimiz kadarı ile de savaşa karşı olanlar bu durumdaki arkadaşları ile konuştuklarında ikna etmeleri daha kuvvetli oluyor. Çünkü aslında “Kararsızım” diyen arkadaşların çoğu, savaş halini istemiyor ve ülkenin bekası için başka bir yolun bulunabileceğini düşünüyor. Fakat bu düşüncelerini, memleketin genel atmosferinden kaynaklı, ifade edemiyorlar. Fikirleri sorulduğunda ise, “Bilmem, Allah sonumuzu hayır etsin” gibi kaçamak cevaplarla konuyu kapatmayı tercih ediyorlar.

ÖNCEKİ HABER

Evinde cephane çıkmasına rağmen tahliye edilmiş!

SONRAKİ HABER

Savaş, çatışma sendika bürokrasisinin işine mi geliyor?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...