Autoliv işçileri: Geçmiş sözleşmeden herkesin içinde kin var

Damla ULUDAĞ
Gebze

Gebze’de bulunan Autoliv’in TAYSAD Organize Sanayi Bölgesinde direksiyon simidi üretimi, Güzeller Organize Sanayi bölgesinde metal pres (emniyet kemeri metal parçaları) ve Gebze Organize Sanayi Bölgesinde (GOSB) emniyet kemeri ve hava yastığı üreten 3 ayrı fabrikası var. Türk Metal’in örgütlü olduğu fabrikalarda 3 bine yakın işçi çalışıyor. Autoliv’in 1200 işçinin bulunduğu GOSB’deki fabrikasında çalışan işçiler, MESS’in 3 yıllık sözleşme ve yüzde 6.4 zam dayatmasını kesinlikle kabul etmeyeceklerini söylüyor. Geçmiş dönem imzalanan ve kayıplarla biten sözleşme nedeniyle herkeste kin olduğunu hatırlatan işçiler, greve hazır olduklarını belirterek greve çıkana kadar da üretimi etkileyecek eylemlerin yapılmasını istiyor. 

Türk Metal’e halen güvenmediklerini ve son dakikada yarı yolda bırakılabilecekleri endişesini yaşadıklarını anlatan işçiler, “Eylül ayından bu yana son 15 gün dışında hiçbir toplanma ve hazırlık olmadı. İşçilerin tamamı bu sürece dahil edilmedi” dedi. İşçiler, işyeri komitesinin olmadığını, sendikacıların belirlediği kişilerin de bilgi vermediğini, taleplerini sormadığını aktardı. 

GREVSE GREV!

Greve çıkarken bile fikirlerinin alınmadığını anlatan işçiler, şunları dile getirdi: “Şimdi grev tarihleri belli olduktan sonra biz 12 Şubat’ta çıkacağımızı öğrendik. Ama öğrendik. Dalga dalga mı çıkılmalı, bir arada mı çıkılmalı bize sorulmuyor işte. MESS bence sendikaların grev konusunda kararlı olduğunu düşünmüyor. 10 dakikalık eylemlerin buna bir katkısı yok. En az bir saat üretim durmalı. Biz sizden gelen eylemleri yapıyoruz dediler ama biz kaşık vurma eylemi istemedik, 10 dakikalık bir eylem istemedik. Biz geçtiğimiz dönem de 3 yıllık sözleşme istememiştik gerçi. İstediklerimiz belli. Grevse grev, iş durdurma ise iş durdurma biz hazırız. Zaten geçmiş sözleşmeden herkesin içinde bir kin var.” 

BİRLİĞİ KAYBETTİK Mİ, GEÇMİŞ OLSUN

MESS’in dayatmalarını sorduğumuz işçiler, yüzde 38 zam içerse bile 3 yıllık sözleşmeyi istemediklerini belirterek “Çünkü bu şekliyle 1 yıl işverene çalışmış oluyoruz. Bir yandan da kıdem gibi yakıcı bir sorunumuz var. Bizim fabrikamızda yeni giren bir eleman 6 ay sözleşmeli çalışıyor ardından 2 ay sonra sendikalı çalışan oluyor ve 2 bin lira maaşla çalışmaya başlıyor. Arkadaşlarımızda 5-10 yıllık işçiler arasında ücret farkı 50-100 lira arasında. Bu da işçiler arasında problem oluyor. Kıdem farkı o sebeple bizim için önemli” diye konuştu. MESS’in ikramiyenin çalışılan güne göre ödenmesi teklifinin de kabul edilemez olduğunu söyleyen işçiler, şöyle devam etti: “İçeriği şu; rapor alan işçilerin ikramiyeleri fiili güne göre ödensin. Kesintiler için bir fon oluşturulsun. Bu fon izin almayan işçilere aktarılsın. Biz bu fonları çok gördük. İşçiye filan gitmez bu para. İkincisi bu teklif bizleri arkadaşlarımızla birbirimize kırdırır. Bu birlikteliği kaybettik mi hepimize geçmiş olsun.”

KREŞ AÇILMADI, KADIN İŞÇİ SAYISI AZALDI

İşçiler fabrikada yaşadıkları sorunlara ilişkin sorularımıza da şu yanıtı verdi: “Bizim fabrikada kadın işçi sayısı oldukça yoğundu ama her geçen gün kadınlar yerine erkekler işe giriyor. Çünkü bir sürü sorun yaşıyor kadınlar bizlere göre daha fazla. Daha önce kadın işçiler kreş istedi, biz biliyoruz ki cezası varsa cezayı öder yine de yapmaz kreşi dedi kadınlar ve çoğu ayrıldı. Yine her fabrikada neredeyse var ama bel ve boyun fıtığı teşhisi hepimize koyuldu. Oysa bizde işe başlarken hiçbir şey yoktu. Cuma namazı iznimiz yok, hatta soyunma odasında namaz kılıyorduk, ona bile izin vermiyorlar. Yani bizim fabrikalarımız dışarıya çok kaliteli ama içerisinde işçi sömüren ve bu sayede ayakta kalan fabrikalar. Her işçi önce bunu düşünmeli.”