25 Ocak 2018 18:25

Tarımda kuraklık riski artıyor

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal önümüzdeki aylarda tarımsal kuraklık riskinin ortaya çıkabileceğini belirtti.

Paylaş

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun, Türkiye’nin son 44 yılın en kurak dönemini yaşadığını açıklaması karşısında yazılı bir açıklama yapan CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal şu tespiti yaptı: Henüz tarımsal kuraklık boyutuna ulaşmasa da önümüzdeki aylarda yeterli yağışların olmaması ve sıcaklıkların normallerin üzerinde seyretmesi halinde meteorolojik kuraklığın yanı sıra tarımsal kuraklık riski de ortaya çıkacaktır.

Bilimsel verilerin, yağışların Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde yüzde 20-40 arasında, Orta ve Batı Anadolu bölgelerinde ise yüzde 40’ı aşan oranlarda azalacağını ortaya koyduğuna dikkat çeken Sarıbal, “Bu durum gelecekte bugünkünden daha uzun ve şiddetli kuraklıkların sıklıkla yaşanma ihtimalini artırıyor. Türkiye nüfusunun 50 milyonunu barındıran 30 şehrin büyük oranda kuraklıktan etkileneceği belirtiliyor” dedi.

'HÜKÜMET KURAKLIĞI TETİKLİYOR'

Sarıbal, hükümetin uyguladığı politika ile kuraklığı tetiklediğine dikkat çekti: Hükümet kömür madenciliğini ve kömürlü termik santral yatırımlarını teşvik ediyor. Büyük miktarda suya ihtiyaç duyan kömürlü termik santrallerin planlanması; nehirlerimizin, göllerimizin, yer altı su varlıklarımızın her geçen gün artan bir biçimde kirletilmesi; Kanal İstanbul, 3. havaalanı projesi gibi projelerle içme su kaynaklarını besleyen havzaların talan edilmesi, yağmalanması giderek kuraklaşan ülkemizde suyun kullanımı açısından bir tezat oluşturuyor. Türkiye’nin en verimli ovalarını, tarım arazilerini, zeytinliklerini, kıyılarını kömürlü termik santrallere feda edip, ülke olarak iklim değişikliğine katkımızı artırıyoruz.

NE YAPILMALI?

Ziraat Mühendisi kökenli Milletvekili Sarıbal çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
* Türkiye acil olarak ulusal arazi kullanım planlarını kontrol ederek, ormanları, su havzalarını, tarım alanlarını koruma altına almalı;
* Bitkisel üretim desenini değişen iklim koşullarına göre gözden geçirilmeli. Ayrıca toprakta daha fazla su tutulmasını sağlayacak üretim modelleri ve arazi yönetim sistemleri geliştirilmeli.
* Öte yandan daha fazla kuraklık, orman yangını, bulaşıcı hastalık; daha az tatlı su kaynağı ve daha az gıda anlamına gelen termik santral yapımına kesinlikle izin verilmemeli.
* Kendi topraklarımızdan doğan veya uzun yıllarda topraklarımıza, arazimize uyum sağlamış bitkisel ve hayvansal üretim varlıklarımızın kuraklığa dayanıklı türlerinin doğal ıslah yöntemleri ile belirlenerek geliştirilmesi sağlanmalı. (EKONOMİ SERVİSİ)

KURAKLIĞIN FATURASI ANKARALIYA KESİLİYOR

İçme suyu olarak kullanılması tartışmalı olan Kızılırmak suyunun kuraklık nedeniyle takviye edilmesini Ankara halkı suyu yüzde 13 daha pahalı tüketiyor. Kimya Mühendisleri Odası (KMO) Başkanı Ali Uğurlu, “Bu hem halkın hem de kamunun zararına bir durumdur” dedi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna’nın “Kızılırmak suyunun Ankara’ya gelmesiyle 25 milyon liralık bir elektrik masrafımız var” sözlerinin ardından açıklama yapan KMO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Uğurlu, “Ankara’ya 130 kilometre uzaklıkta olan ve yaklaşık 700 metrelik bir terfi yüksekliği gerektiren ana isale hattına pompalanan Kızılırmak ham suyunun İvedik Arıtma Tesisine günlük ne miktarda verildiğini ve ham suyun diğer su kaynaklarından gelen suyla hangi oranlarda harmanlandığını net olarak bilemiyoruz. Bildiğimiz Ankaralının bu suyu içmek zorunda bırakıldığı için suya ödediği bedelin yükseldiği ve Mustafa Tuna’nın açıkladığı üzere ASKİ’ nin sırtına her ay 25 milyonluk bir faturanın binmiş olması gerçeğidir” dedi.

25 milyon TL’lik enerji maliyeti ile suyunun metreküp birim fiyatının 3 lira 36 kuruştan 4 lira 26 kuruşa çıktığını belirten Uğurlu, 100 TL’lik bir faturada suyun yüzde 13 daha pahalı tüketildiğini söyledi. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Açlık sınırı asgari ücretin üstünde

SONRAKİ HABER

Sanayi 2018'e çifte açık gerilimiyle girdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa