13 Ağustos 2012 18:43

Teksim işçilerinden mektup var!

Direnişteki arkadaşlarımızın yanındayızİlkokulda okurken çaycılık yaparak çalışmaya başladım. Ailemin ekonomik durumu kötüydü. Bu yüzden liseyi bırakmak zorunda kaldım. Ama şimdi açıktan liseyi bitirmeye çalışıyorum. 16 yaşında Çetin Tekstil’de ütücü olarak işe girdim. İş çok ağır

Teksim işçilerinden mektup var!
Paylaş

İlkokulda okurken çaycılık yaparak çalışmaya başladım. Ailemin ekonomik durumu kötüydü. Bu yüzden liseyi bırakmak zorunda kaldım. Ama şimdi açıktan liseyi bitirmeye çalışıyorum. 16 yaşında Çetin Tekstil’de ütücü olarak işe girdim. İş çok ağırdı. Günde 13.5 saat çalışıyordum ve ücretler çok düşüktü. Zam yapılmadığı için işi bırakıp İmer Tekstil’e geçtim. Bir sene sonra maaşların ödenmesinde aksaklıklar olmaya başladı. Maaşlar 10-15 gün geç yatıyordu, daha sonra hiç yatırmadılar. O firmadan da ayrıldım. Daha sonra küçük atölyelerde kısa süreler çalıştım. Yaklaşık bir sene önce de Teksim’de işe başladım. Toplam 10 senedir tekstil sektöründe çalışıyorum. İş yükü gün geçtikçe artıyor.
Çift defter uygulamasıyla sigortalar eksik yatırılıyor ve maaşlar düşük. İşçilerin hakkı olan izin günleri kısaltılıyor. Elinden gelen firmalar işçinin izin yapmasını engelliyor. Ses çıkarıp, itiraz edince de “Bizde böyle işinize gelirse” deyip kapının yolunu gösteriyorlar. Artan iş yükünü kabul etmedikleri için makineci arkadaşlarım işten atıldılar. Ben kalite kontrol bölümünde çalışıyorum ama işe ilk olarak makineci olarak başlamıştım. Arkadaşlara dayatılan koşul insani değildir.
Örgü dairesi olarak direnişteki arkadaşlarımızı destekliyoruz. İplik talep etmeyerek iş yavaşlatıyoruz. Bazı çalışanlardan geçici olarak boştaki makinelere bakmaları istendi. Onlar da bakmayı reddettiler. Fabrikada çalışanlar olarak dışarıdaki arkadaşlarla birlik içindeyiz.. Sendikalı olmayı tüm işçilere öneririm. Bu işyerinde sendikalı işçilerin mücadelesiyle iş süresi 12 saatten 8 saate düştü. İşten atılan arkadaşların işe geri alınmalarını ve düşük ücretlerin arttırılmasını istiyorum. Direnişteki arkadaşlarımı ve sendikal mücadeleyi destekliyorum.

*Teksim’den bir işçi


Kazanan biz işçiler olacağız

1979 İstanbul doğumluyum. İlkokulu bitirdikten sonra ekonomik sıkıntılardan dolayı okuyamadım. Amcam Damla Triko’da ustabaşıydı. Onun yanında çırak olarak işe girdim. Dokuma makinesi kullanmayı öğrendim ve 8 sene orada çalıştım. Askerden geldikten sonra Boren Triko, Karaca Triko ve Pembe Triko’da toplam 8-9 sene çalıştım. Hepsi sezonluk işlerdi.
Her sezon bitiminde işten çıkarıldım. Maaşlar düzensiz ödeniyordu, bazen de hiç ödemediler. 12 saat ağır koşullarda çalışıyordum. Teksim’de arkadaşların mücadelesi sayesinde çalışma saatleri 8 saate düşmüştü. Bu sebeple Teksim’de çalışmaya başladım. İki senedir Teksim’de çalışıyorum. Ben de işten çıkarılan arkadaşlarım gibi makine bölümündeyim. Yer olmadığı için benim makine sayım arttırılmadı ama gerekli düzenleme yapılınca bana da aynı ağır çalışma koşulları dayatılacak. Ben de arkadaşlarım gibi karşı çıkacağım ve belki ben de işten atılacağım. İçerde çalışanlar olarak direnişteki arkadaşlarımızı destekliyoruz. İşverenin verdiği ramazan kumpanyasını, işten çıkarılanlara verilmediği için almadık. Çalışanlar arasında belirsizliğin getirdiği bir gerginlik var. Yöneticilerle aramız soğuk. Posta başılar işverenden yana tavır aldılar ve işçilere kötü davranıyorlar. Arkadaşlarımızı mücadelelerinde sonuna kadar destekliyoruz. İşveren arkadaşlarımızı işe geri alacak ve kazanan işçiler olacak.

Teksim’den bir işçi


Makinelere bakmıyoruz

1980 İstanbul doğumluyum. İlkokuldan sonra 11 yaşında babamın tekstil atölyesinde çıraklık yaparak çalışmaya başladım. Babamın işleri uzun süredir bozuktu. En sonunda atölye kapanınca Teksim’de işe girdim. Bir senedir bu firmada çalışıyorum. Tekstil sektöründe işçilerin hakkını vermiyorlar. Ücretler düşük ve çalışma şartları kötü. İş yükünü yüzde 50 arttırdılar. Hakkını arayanları da arkadaşlarımıza yaptıkları gibi işten çıkardılar. Örgü birimindekiler olarak arkadaşlarımızın yanındayız. Ben işe başlamadan önce arkadaşlar iş süresinin 8 saate düşmesi için eylem yaptılar ve kazandılar. Sektördeki diğer firmalar da burada ki eylem sayesinde çalışma saatlerini 8 saate düşürdü. Tabi ki diğer patronlar bizim patronlara tepki gösterdiler.
Şimdi de işten çıkarılan işçileri geri almayarak diğer fabrikalar da çalışan işçilerin de gözünü korkutmaya çalışıyorlar. Direnişteki arkadaşları oyalayarak maddi açıdan sıkıntıya düşmesini ve bir iş bulup direnişi bırakmasını bekliyorlar. Ama yanılıyorlar. Maddi-manevi her türlü destekle arkadaşlarımızın yanındayız. Arkadaşlarımızın işten çıkarılmasıyla boşalan makinelere bakmamızı istediler. Biz bakmadık. Arkadaşlarımızın işe geri dönmesi için ne gerekiyorsa yapacağız.

*Teksim’den bir işçi

ÖNCEKİ HABER

Yangın bahane rant şahane!

SONRAKİ HABER

Ege Üniversitesi’nin Mevlana sıkıntısı!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa