11 Ocak 2018 01:23

Gökçek: Çözüm kağıt üzerinde çalışma süresini uzatmak değil

DİSK/Gıda-İş Genel Sekreteri Levent Gökçek, yaklaşım 9 bin mevsimlik işçinin temel sorunlarına değindi.

Paylaş

Levent GÖKÇEK
DİSK/Gıda-İş Genel Sekreteri

Anadolu topraklarında çay içme alışkanlığı 1600’lü yıllarda başlar. 1963 yılına kadar Türkiye’de talebin kısmen ithalatla karşılandığı çay, günümüzde dünyanın tek doğal çayı olarak Amerika’dan Japonya’ya, dev çay üreticileri olan Hindistan, Kenya, Seylan ve Endonezya pazarlarına kadar dünyaya ihraç ediliyor. Peki ülkemiz için bu kadar değerli olan bir bitkiyi fabrikalarda işleyen mevsimlik işçilerimizin hali ne durumda?

Rize, Artvin, Trabzon ve Giresun yöresinde ÇAYKUR’da çalışan 11 bin 500 işçinin yaklaşık 9 bini mevsimlik işçi. ÇAYKUR’da en temel sorunların başında mevsimlik işçilerin kadrolu ve güvenceli çalışma hakkının olmaması geliyor. İş ilişkileri son bulan ve sözleşmeleri askıya alınan mevsimlik işçilerin sigorta prim ödemeleri de kesiliyor. Fakat yüz binlerce taşeron işçisiyle birlikte kadro bekleyen mevsimlik işçiler, 696 sayılı KHK ile birlikte yine hüsrana uğradı. Antidemokratik siyasi rejim altında bugüne kadar çıkarılan KHK’ler de emekten yana bir uygulama hayata geçirilmediği gibi, son çıkan KHK de hem taşeron işçilere hem de ÇAYKUR’daki mevsimlik işçilere güvenceli çalışma imkanı sağlamadı.

5 AY 29 GÜN KİM ÇALIŞTIRILDI?

Daha önce 5 ay 29 gün olan mevsimlik işçilerin çalışma süreleri 9 ay 29 güne uzatılmış gibi gösteriliyor. Oysa uzatılan çalışma süresi değil, uzatılabilme ihtimali. Zira geçmiş dönemde birçok mevsimlik işçinin iş akitleri daha 5 ay 29 günü bile tamamlamadan askıya alınıyordu. ÇAYKUR’daki mevsimlik işçiler, geçmişte yaşanan bu deneyim nedeniyle “Mevsimlik işçilerin çalışma süreleri 9 ay 29 güne uzatılabilir” denilerek kangren hale gelen sorunlarının çözülmeyeceğini biliyor. ÇAYKUR’da örgütlenme faaliyetlerimiz sırasında mevsimlik işçilerin yaşadığı sıkıntıları çok yakından izleme şansımız oldu. Geçmiş dönemde 5 ay 29 gün çalıştırılma “imkanı”na erişen işçiler hep azınlığı oluşturdu. Burada partizanca bir tutum alan ÇAYKUR idaresi, mevcut hükümet ve “yetkili” sendika ile arası iyi olan azınlık bir işçi grubunu bu haktan yararlandırdı. Kalan çoğunluk ise bu haktan mahrum bırakıldı. 

MEVSİMLİK İŞÇİ GEÇİNEMİYOR

Bugüne kadar yapılan haksız, eşitsiz, ayrımcı uygulamalar neyse, şimdi yapılacak olan da aynıdır. Mevsimlik işçilerin, KHK ile uzatılmış gibi görünen çalışma süreleri bütünüyle kurum yöneticilerinin iki dudağı arasındadır. Oysaki kadrolu ve güvenceli çalışmak her işçinin hakkıdır. ÇAYKUR’daki durumu yakından takip ettiğimizde aslında mevsimlik işçilerin talebi çok açık ve net. Mevsimlik işçiler 12 ay boyunca insanca çalışabilecekleri, çocuklarının boynunu bükmeyecekleri kadrolu çalışma hakkına kavuşmak istiyor. Ülkemizde 12 ay çalışan işçi ve emekçilerin geçim sıkıntısı çektiği, kıt kanat geçindikleri ortadayken, mevsimlik işçilerin yılın belirli bir bölümünde çalışıp yıl boyu geçinmesi mümkün değildir. Mesele emekli olma imkanları hayal olan mevsimlik işçilerin çalışma sürelerini “uzatmak” değil. Hükümetin yapması gereken, mevsimlik işçilere anasının ak sütü gibi helal olan gerçek bir kadro hakkını vermektir.

TAŞERON İŞÇİLER DE KADROYA ALINMALI

Yine ÇAYKUR’daki diğer önemli problemlerden birisi de hizmet alımı yoluyla taşeron firmaların çalıştırılmasıdır. ÇAYKUR’da bazı fabrikaların enerji işleri taşeron firmalara yaptırılıyor, bazı yükleme ve boşaltma işlemleri de taşeronlara devredilmek isteniyor. Fabrikalardaki tüm taşeron çalışmalara son verilmesi, işçilerin ÇAYKUR bünyesine kadrolu işçi olarak alınması sorunların bir nebze de olsa çözümü konusunda atılmış bir adım olacaktır. 

ÇAYKUR’da kadrolu, mevsimlik, taşeron tüm işçilerin yaşadığı bu sorunlar bütün çıplaklığı ile ortadayken mevcut siyasi irade tarafından yetkilendirilen Hak-İş’e bağlı Öz Gıda-İş “Sendikası” ise üç maymunu oynuyor. İşçilerin iradesi dışından atama yoluyla temsilci belirleyen, toplusözleşme dönemlerinde işçilerin taleplerini dikkate almayan Öz Gıda-İş “Sendikasının” işçilerin yaşadıkları sorunları sahiplenmemesi elbette şaşırtıcı değil. ÇAYKUR’daki işçilerin yapması gereken, sendikacılık koltuklarını rant için kullanan mevcut “yetkili” sendikaya gereken tepkiyi göstermektir.

MÜCADELE SÜRECEK

Son KHK ile mevsimlik işçilerin çalışma sürelerini uzatmak daha gündeme gelmemişken biz DİSK/Gıda-İş Sendikası olarak, mevsimlik işçilerin sesini duyurabilmesi için “ÇAYKUR’da Mevsimlik İşçiye Kadro” talebiyle imza kampanyası yaptık. Önümüzdeki süreçte de hem mevsimlik işçilerin kadro talebi için hem de kadrolu işçilerin ekonomik ve sosyal kazanımları için mücadelemize devam edeceğiz. Yine Varlık Fonu’na devredilerek ÇAYKUR’un özelleştirilmesinin önünün açılmasına karşı ÇAYKUR işçileriyle, çay üreticileriyle ve tüm Karadeniz halkıyla birleşerek sermayenin saldırılarına karşı örgütlenmeye, mücadele etmeye devam edeceğiz. Kadrolu, mevsimlik, taşeron statüsü ne olursa olsun tüm ÇAYKUR işçilerini, insanca yaşamak ve insanca çalışmak için sendikamız ile birleşmeye ve omuz omuza mücadele etmeye çağırıyoruz.

ÖNCEKİ HABER

ÇAYKUR işçisi: Kadro yok, yalan ve göz boyama var

SONRAKİ HABER

‘Önce kadro sevinci yaşıyorduk şimdi atılma korkusu’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...