Somalı aileler: Madenlerde çalışma koşulları değişmedi

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, Somalı aileleri ziyaret etti. Ailelerin kurduğu, Soma 301 Madenciler Sosyal ve Yardımlaşma Derneğinde gerçekleşen ziyarette aileler, madenlerde eskiye göre daha iyi ücret ve iki işgünü tatili gibi değişiklikler olmasına rağmen çalışma koşulları ile işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri konusunda değişen bir şey olmadığını dile getirdiler.  

'İŞÇİYSEN FITRATINDA ÖLÜM OLUYOR'

301 madencinin hayatını kaybettiği Soma Katliamında eşini kaybeden Güler Kurt, 4 yıldır çocuklarından ayrı kalarak duruşmalara gittiğini belirtti ve “Ama ne oldu? 8 tutukludan üçünü bıraktılar. Hangisi yargılandı, TKİ mi, sendika mı? Alp Gürkan ilk çıktığında patron benim dedi, sonra patron oğlum dedi. Gökdelenleri dikerken patronun kim olduğu sorun olmuyordu. İşçiysen, fakirsen fıtratında ölüm oluyor. İşçi bin ton kömür çıkarırken 2 bin ton kömür istersen işçi veremez, verirse de böyle canı pahasına verir. İşçinin fıtratında ölüm olmaz, Önce tedbir, sonra takdir” dedi.

Bir diğer işçi yakını Hüma, 2014’te işçilere 2017’nin kömürünün çıkartıldığını hatırlatarak, eşler olarak çocukları için yaşar duruma geldiklerini, kendilerine ödenen yardım paraları nedeniyle dışlandıklarını, aile ve mahalle baskısına maruz kaldıklarını dile getirdi. 

'TAŞERON SİSTEMİ DEVAM EDİYOR'

Madenci ailelerinden İsmail Çolak, 301 madencinin adını yaşatmak, aileler olarak dayanışmak ve çeşitli sosyal çalışmalar yapmak üzere dernek kurduklarını söyledi. “İşçilerin sağlığı ve güvenliği için gerekli önlemleri almayanlar şimdi onların ismini duyunca tedirgin oluyorlar, korkuyorlar. Mahkemeye 15’e yakın sunulmuş rapor var hepsinin ortak noktası ‘Bu işyerinde ihmal var’ şeklinde. Buradan iyi bir karar çıkmasının emsal teşkil edeceğini düşünüyoruz. Şu anki tüm işkollarında gerekli önlemleri alabilirler. Çıkardıkları madenci yasalarını sürekli öteliyorlar. ‘Çok para kazandığınızda işçiniz de ölebilir, devam edin’ diyorlar bu yaptıklarıyla. Madenlerde bazı şeyler değişti, çalışma koşulları ise hiç değişmedi. Arap beygiri gibi koşturuyorlar, yarış yaptırıyorlar, sadece maaşlar eskiye oranla biraz düzeldi. İşçi sağlığı ve güvenliği açısından hala aynı şartlar devam ediyor. Karga tulumba, sürünerek çalışma aynı. En çok tartışılan konulardan biri de taşeron sistemiydi, bu sistem de hâlâ devam ediyor” dedi. 

'ADALET ARIYORUZ'

Yaklaşık 35 aydır sokaklarda olduklarını vurgulayan Çolak, “Hiçbir siyasi partiye şahsi kızgınlığımız yok. Sorumluluklarını yerine getirmedikleri için adalet arıyoruz. 301 işçi için, Ermenek’te yaşamını yitiren 18 işçi için, Şirvan’da ölen 16 işçi için, benzer birçok iş kazasında yaşamını yitirenler için… Biz kamu görevi yapıyoruz aslında. Bizim gibi olmasın kimse diye savaşıyoruz” dedi. 

2017'de en az 2006 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti

‘İŞÇİLERE ÇİZİLMİŞ BU KADERİ DEĞİŞTİRMEK BİZLERİN ELLERİNDE’

EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, devletin temel görevlerinden birinin işçi sağlığı ve güvenliğini sağlamak olduğunu ancak bu görevi yerine getirmediğini belirterek "İş cinayetleri sadece AKP döneminde olmadı ama bunun son 15 yılı AKP’ye ait ve bu dönem fazlasıyla artış yaşandı. 2017’de 2006 işçi yaşamını yitirmiş. Bu, günde en az 5 işçi öldü demek” ifadesini kullandı.

Somalı ailelerin örnek bir tutum sergilediğine dikkat çeken Gürkan, "Şu veya bu şekilde bu katliamın şirkete ilişkin sorumluları yargı önüne çıkarılmışsa, 4 yıldır yargılanabiliyorsa burada ailelerin takibinin birinci derece etkisinin olduğunu söylemek gerekir. Yoksa şimdiye kadar şirket sahipleri suçu 3-4 mühendisin üzerine atıp çoktan tahliye olmuşlardı. Bu da bize iş cinayetlerinin karşısında sabırlı bir şekilde dişimizle tırnağımızla, dava sürecini mücadele sürecine çevirdiğimizde, hukuk, adalet arayışına çevirdiğimizde daha fazla sonuç alabildiğimizi gösteriyor. Soma davasının da böyle şekilleneceğini düşünüyorum ailelerin müdahalesiyle" dedi. 

Gürkan, katliamın gerçekleştiği dönem, '301 son olsun. Hükümetlerin iktidarların kulağına küpe olsun, ders olsun, buradan bir sonuç çıkarsın, işçi sağlığı ve güvenliği konusunda gerekli önlemleri alsınlar, gerekli yasaları çıkarsınlar' dediklerini hatırlattı ve şöyle devam etti:

"Hükümet gelen talepleri başka bir yerden anlamış demek ki, Soma’dan sonra Ermenek oldu. İşçi sağlığı yönetmeliğinin uygulanmasını ertelediler. İşçiler çalışırken hem insanca ücret için mücadele ediyor hem de canını korumak için. Başka şansımız yok. Aslında sizler de verdiğiniz demeçlerde bunun sürekli olarak altını çizdiniz. Bu fıtrat değil, iktidarların işçilere çizmiş olduğu bir kader. Sendika, siyaset, bürokrasi ve maden ocağı şirketi, bu 4’lü ittifak mekanizmayı kurmuş ve o mekanizmayı çalıştırarak burada iş yapıyorlar. Dolayısıyla işçilere biçilmiş bu fıtratın kaderini değiştirmek bizlerin elinde. Siz de bunu gerçekleştirmeye çalışıyorsunuz. Bu mücadelenizde yalnız değilsiniz. Bizler dayanışmanın ve mücadelenin gücüne inanıyoruz” dedi. (Manisa/EVRENSEL)

Soma'da katliam öncesine geri dönüldü

Madenciye tek vaat: Soma düzeni

Soma AŞ. istemiş, TKİ gözü kapalı imzalamış