06 Ocak 2018 17:07

Kaboğlu: OHAL kaldırılsın talebinde birleşilmeli

Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu Adana'da katıldığı panelde seçimlere giderken muhalefetin 'OHAL kaldırılsın' talebinde birleşmesi gerektiğini söyledi.

Paylaş

Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu KESK’in düzenlediği “OHAL ve KHK’lerle Türkiye Nereye Gidiyor?​” konulu panelde Adanalı emekçilerle bir araya geldi. 
İMO Adana Şube’si toplantı salonunda gerçekleşen etkinliğe kamuda ihraç edilen emekçiler, KESK ve DİSK’e bağlı sendika temsilcileri ve üyeleri, Adana Baro başkan ve yönetim kurulu ile CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer katıldı. 

Panelin açılışını KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Muzaffer Yüksel yaptı. Referandumun OHAL ortamında yapıldığına dikkat çeken Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, seçimlere de OHAL ortamında gidilmek istendiğine dikkat çekerek muhalefet partilerinin ve toplumsal muhalefetin “ne de olsa seçimi tanımayacaklar” söylemini bırakıp güçlerini seçime giderken OHAL’i kaldırılması için harcaması gerektiğini ifade etti. Katılımcıların sorularını cevaplayan Kaboğlu, OHAL komisyonunun AİHM görevlerinden kaçmak için kurulduğunu belirterek ihraçlar için geri dönüşlerin ancak demokrasinin tesisi ile olabileceğini ifade etti. Bir yıl önce kurulan komisyona 7 ay sonra atanan başkanın Bakanlık müsteşarı yapılmasının ardından 2 ay sonra yeni başkan atandığını dile getiren Kaboğlu, OHAL komisyonu konusunda şüpheleri olduğunu, kararlar vermeye başladıktan sonra kesin bir şey söyleyebileceğini ifade etti. 

‘FİİLİ OHAL SOKAĞA ÇIKMA YASAKLARI İLE BAŞLATILDI’

Bulunduğumuz dönemi OHAL’in üçüncü dönemi olarak ifade eden Kaboğlu, fiili dönem olarak ifade ettiği OHAL’in birinci döneminin sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiği 2015 yılında başladığını söyledi. 15 Temmuz gerekçe gösterilerek ilan edilen OHAL’in fiilen adı konmadan ve Anayasa’nın 21’inci maddesi işletilmeden başladığını ifade eden Kaboğlu,. “İç güvenlik yasası ile yürürlüğe konulmuştur. Türkiye’nin en büyük katliamları Suruç’tan Ankara Garı katliamına kanunun güvenliği sağlayacağız iddiası ile yürürlüğe konulan bu dönemde tanık olduk. Büyük katliamlar önlenemedi ama büyük katliamları protesto etmek isteyenlerin, yas tutmak isteyenlere karşı uygulandı” dedi. 

‘ANAYASAL DÜZENİN TESİSİ İÇİN İLAN EDİLEN OHAL, ANAYASAL DÜZENİN KALDIRILMASI İÇİN KULLANILDI’

İkinci dönemin 15 Temmuz sonrası 20 Temmuz’da yürürlüğe konulduğunu ifade eden Kaboğlu, Anayasal düzenin yeniden tesisi için ilan edilmiş olan OHAL’in “Cumhurbaşkanı Anayasa’yı ihlal ediyor” denilmesinin ardından başlatılan çalışma sonrası Anayasal düzenin yürürlükten kaldırılması için kullanıldığını ifade etti. Başbakan’ın o dönem Anayasa’ya yönelik yüzde 30 olan desteği yüzde 54’de çıkardıkların söyleyerek bir itirafta bulunduğunu dile getiren Kaboğlu, “bunu OHAL kılıcını kullanarak ve Anayasal bilgi kirliliği yaratarak yaptılar. Olağan bir dönemde böyle bir metin oylatılamazdı. Kendi seçmenleri de bunu kabul etmezdi” dedi. 

‘4’ÜNCÜ DÖNEMİN OLUP OLMAMASI BİZİM ELİMİZDE’

Cumhurbaşkanı başkanlığında çıkarılan KHK’lere ek listeler çıkarıldığını ifade eden Kaboğlu, KHK’lerin altında imzası bulunan başbakanın “Listeleri basından öğreniyoruz” ve Canikli’nin “Listeleri MİT hazırlıyor” sözlerini hatırlattı. KHK’lerin hukuken yok hükmünde olduğunu ifade eden Kaboğlu, KHK’lerde “MGK kararına göre terör örgütleri ile ilgisi olan…” şeklinde devam eden ifadeyi örnek verdi. MGK’lerin karar alma yetkisinin olmadığı ve tavsiye yetkisinin olduğunun ilkokullarda öğretildiğini ifade eden Kaboğlu, ”KHK’deki bu maddeyi yazanı biz sınıfta bırakıyorduk. Son 696 sayılı KHK’de yok yoktur. Anayasa gibi Torba yöntemi uygulanmıştır. Bununla birlikte 3’üncü dönem OHAL dönemindeyiz” dedi. 4’üncü dönemin olup olmamasının demokrasi güçlerinin elinde olduğunu ifade eden Kaboğlu, “3’üncü dönem ile amaç yapılacak olan seçimi kazanmak. 4’üncü dönemin olup olmaması bize bağlı. Bu benim kişisel projem diyen kişi iktidarı alırsa o metnin amacı kalıcı tek kişi rejimine dönüşür. Seçimleri kazanmak için OHAL’e ihtiyaçları var. OHAL’i kaldırmayacaklar” dedi.

‘MUHALEFETİN YENİ ANAYASAL DÜZENİN NASIL OLACAĞINI ŞİMDİDEN BELİRLEMESİ GEREKİR2

Burada atlanan çok önemli bir noktanın 3 Kasım 2019 seçimlerine gidilirken muhalefet partilerinin ve toplumsal muhalefetin seçime giderken yolunun daraltılması olduğunu dile getiren Kaboğlu, “Demokratik kitle örgütlerinin bu konuların konuşulması ve siyasal ayağının oluşturulması ile Anayasal asgari müştereklerle gidilmesi, 16 Nisan’da oylanan metne hayır diyen partilerin seçimler kazanıldığı zaman Anayasal düzenin şekli şimdiden oluşturulması gerekir” dedi. Artık “Hayır”ın aşıldığını, Neye “evet” denileceğini geliştirmek gerektiğini ifade eden Kaboğlu, “Hükümete ‘OHAL ortamında meşru olmadığı halde bunu yaptınız. Türkiye’de çok ciddi bir kaos yarattınız. Hukuk dışı bir düzene hayır. Seçimlere OHAL ile gidemez Türkiye. Seçimlere giderken OHAL’i kaldıracaksınız’ dememiz gerekir. Demokrasiye evet için OHAL’e Hayır, Hukuk devletine evet için OHAL’e hayır’ Haklılık ve meşruluk temelinde OHAL’in kaldırılması yönünde gücümüzü kullanmak durumunayız. Bunu yapmak için her mekanı, her ortamı kullanmamız gerekir” dedi. (Adana/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Kocaeli'de 'OHAL değil demokrasi' forumu

SONRAKİ HABER

Tutuklu yargılanan Mehmet Altan mektup gönderdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...