Anaokullarında eğitim müftülüklere emanet

Berfin GÜLER
Malatya 

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) son yıllarda belirgin bir şekilde artan eğitimi dinselleştirme çalışmalarını anaokullarına kadar indirme girişimleri hız kesmeden sürüyor. Malatya Milli Eğitim Müdürlüğü ile Müftülük arasında yapılan 15 maddelik protokol, din eğitimini milli eğitim müdürlüğünün eliyle tamamen müftülüğün şekillendireceğini ortaya koyuyor. İl Müftüsü Ümit Çimen, Milli Eğitim Müdürü Ali Tatlı ve Malatya Valisi Ali Kaban tarafından imza altına alınan protokolün maddelerine göre eğitim verecek personel ve müfredatı müftülük tarafından belirlenirken sadece fiziki koşulların milli eğitim müdürlüğünce sağlanması kararlaştırılmıştır. 

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) yeni bir protokol le 4-6 yaş grubu çocuklara haftada 6 saat ‘dini eğitim’ verileceğini belirttiği ve dini eğitimde kullanılacak materyal ve etkinliklerin hazırlanması, öğretim programlarının uygulanması ve denetiminin Müftülüğe bırakılmasına ilişkin çalışmaya Eğitim Sen Malatya şubesinden tepki geldi. Protokol ile ilgili basın açıklaması yapan Eğitim Sen'in basın açıklamasını Malatya Eğitim Sen yürütme kurulu başkanı Tarık Kaya okudu. 

Kaya, Malatya İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Malatya İl Müftülüğü arasında okul öncesinde kayıtlı 4-6 yaş grubu çocuklara yönelik olarak dini eğitim kapsamında Kur’an Kursları Öğretim Programı’ içerikli bir protokol uygulanmaya başlandığını söyledi. “Malatya’da okullara gönderilen yazıyla 9 Ocak 2018 tarihine kadar kurslara katılacak öğrencilerin listelerini göndermeleri talep edildiğini ifade eden Kaya, “Türkiye’de yasal olarak zorunlu din dersi 4. sınıfta başlıyor olsa da İl Milli Eğitim Müdürlüklerinin müftülüklerle protokol imzalayarak bu derslerin seviyesini 4 yaşına kadar indirmiştir. Protokole göre, okul öncesi eğitim kurumlarında haftada 6 saat uygulanacak. Bu kapsamda okullarda verilecek din eğitimi faaliyetlerinde kullanılacak materyal ve etkinliklerin hazırlanması ve öğretim programlarının uygulanması ve denetiminin Müftülüğe bırakılması dikkat çekicidir” dedi. 

'OKUL ÖNCESİ ‘DİNİ EĞİTİM’ PEDAGOJİK OLARAK SAKINCALIDIR'

4-6 yaş grubundaki çocuklara yönelik olarak, zihinsel gelişimleri açısından en hassas olduğu dönemde ‘dini eğitim’ verilmek istenmesi Türkiye’de ‘devlet eliyle dinselleştirme’ politikalarının geldiği noktayı gösterdiğini belirten Kaya “Pedagojik açıdan gelişim süreçleri ve eğitim yaşamlarının henüz başında olan çocukların bu tür kurslara yönlendirilmeleri doğru değildir. Henüz 4-5 yaşlarında olan çocukların hangi gerekçeyle olursa olsun ‘dini eğitim’ almaları zihinsel, fiziksel ve pedagojik gelişimleri açısından önemli ve tehlikeli sonuçlar ortaya çıkaracaktır. Türkiye’de ‘din eğitimi’ pratiklerinde sıkça karşılaşıldığı gibi, çocuklarda korku, endişe, umutsuzluk, suçluluk duyguları yaratan, çocuğun dini bilgiyi edinmeye hazır olmadığı bir dönemde dini eğitimle karşı karşıya bırakılmasının çocuk üzerinde olumsuz etkilerinin olması kaçınılmazdır” şeklinde konuştu.

'FİİLEN ‘SIBYAN MEKTEBİ’ İŞLEVİ GÖREN PROTOKOL İPTAL EDİLMELİDİR'

Okulların adeta belli bir inanç ve mezhebin kuralları ve uygulamaları ile kuşatılmasına seyirci kalınamayacağını ifade eden Kaya “Devlet, eğitimi ve toplumsal yaşamı örgütlerken bunu dini kurallara, söylemlere ya da referanslara göre yapmamalı, özellikle eğitim sistemini dini kurallara göre değil, bilimsel gerçekleri referans alarak ve çocukların üstün yararını gözeterek düzenlemelidir. Bu nedenle Malatya Milli Eğitim Müdürlüğü ile İl Müftülüğü arasında imzalanan ve fiilen ‘sıbyan mektebi’ işlevi gören protokol derhal iptal edilmelidir” dedi.