05 Ocak 2018 01:49

İranlı mülteciler: Islahat yetmez rejimin değişmesi gerek

Hilmi Mıynat, Denizli’de yaşayan İranlı mültecilerle, İran’da son bir haftadır yaşanan protesto gösterilerini konuştu.

Paylaş

Hilmi MIYNAT
Denizli

Denizli, Birleşmiş Milletler uyum yasaları gereğince Amerika veya Kanada’ya göç etmek isteyen İranlı mültecilerin geçici konakladığı illerden biri. Denizli’de yaşayan İranlı mültecilerle, İran’da son bir haftadır yaşanan protesto gösterilerini konuştuk. Son eylemlerin 2009’dakinden farklı olduğunu ifade eden mülteciler, öfke patlamasının altında siyasi baskılar kadar ekonomik nedenlerin de olduğunu söyledi.  

İran’da sokağa vuran öfke patlaması ülke dışında yaşayan ya da yaşamak zorunda kalan İranlıların da ana gündemi. Denizli’de yaşayan İranlılar, İran’daki eylemlerin sınıfsal karakterine dikkat çekerken cüret bakımından öncekilere göre daha ileri eylemler olduğunu düşünüyorlar. 

Kafelerde çalışan Arsalan Nejati bunlardan biri. “2009 siyasi bir protestoydu ama şimdi ekmeksiz kalan halk sokağa çıktı” diyen Nejati durumu şu sözlerle yorumluyor:  “Yumurtanın kolisi 20 lira iken bankerlerin milyar dolarlarla yurtdışına kaçmasına yoksul çoğunluk isyan etti. Bütçe halka değil askeri önlemlere harcanıyor. 2009’un ardından Devrim Muhafızları tüm kurumları ele geçirdi. Öncesinde mezhep diktatörlüğü vardı şimdi hem mezhebi hem askeri diktatörlük var. Ruhani hem ekonomik hem demokratik alana dair sözler vererek geldi fakat hiç birini tutmadı. İlk patlama ekonomik olsa da İran gibi baskıcı bir rejim ülkesinde talepler ister istemez siyasi bir hale bürünebiliyor.” 

‘SÖZDE ISLAHATÇILAR YALANCI’

Islahatçıların lideri Hatemi’nin bu ayaklanmada halka ‘evinize geri dönün’ çağrısı yaptığını söyleyen Nejati; “Bu ayaklanma yarın son bulsa dahi halk en azından şunu öğrendi: sözde ıslahatçılar da yalancıdır. Ne ıslahatla ne oy vermeyle İran düzelmez, rejimin değişmesi gerekiyor.” Eylemcilerin camii yaktığı iddiaları da değerlendiren Nejati; “Oradaki camilerde Devrim Muhafızlarından jandarmalar nöbet tutuyor. O camiler askeri mühimmat deposu. Buradaki camiler ibadethanedir ama oradakiler askeri ve siyasi karakol görevi görüyor” diyor.

Yaklaşık 2 yıl önce Türkiye’ye gelen ve iki şiir kitabı yayınlanan Farzaneh Moradi’nin görüşleri ise şöyle: “Ekonomi kötü, kültür bozuk, demokrasi yok. Nerede bozulma varsa orada Devrim Muhafızlar var. Bir banka 30 milyar bir başka banka 12 milyar ile yurt dışına kaçtı. Halk ekmek bulamazken milyarların belli bir zümrede toplanması sokaktaki öfkenin temel nedenlerinden biri. Mescid Süleyman şehrinde yer altında petrol var ama evlerde gaz yok. Halk içecek su bulamıyor. Tebriz’de göl kurudu. Halka yatırım yapılmazken bir Devrim Muhafızı 3 Milyar Dolar ile ülkeden kaçtı halkın parasını Vegas’ta kumar masalarında harcıyor!” 

İran’da yapılan seçimleri de yorumlayan Moradi; “Seçilecek adayları Hamaney belirliyor. Ya bunu seçeceksiniz ya bunu diyor. Seçim sonuçlarından hoşnutsuz olursa yine Hamaney’in devreye giriyor. Artık oy vermenin bir şeyleri değiştirmeyeceğini anlayan halk rejimi değiştirmek istiyor. 2009’da ıslahat isteniyordu şimdi rejim değişikliği. 2009’da Hamaney’e karşı bu kadar sert sloganlar atılamazdı. Bugün halk daha korkusuz ve daha öfkeli” diyor. 

TRUMP DİRENİŞİ OLUMSUZ ETKİLİYOR

Bir başka İran göçmeni Mehdi R. İse şunları dile getiriyor:  “Ruhani zamanında yurt dışına çıkmak paralı hale geldi. Her çıkışta katlamalı ücret ödeniyor. Bir devlet bankası müdürü 300 milyar dolar civarında parayla yurt dışına kaçtı. Zamlar yoksul halk için katlanılamaz hale geldi. 2009 protestoları daha siyasi ve örgütlüydü. Ayrıca Tahran, Şiraz gibi büyük şehirler merkezliydi. Bu kez büyük şehirler sakin, yoksul şehirlerdeki yoksul çoğunluk sokaklarda. Protestolar örgütsüz ve dağınık. Sokakta birlik yok, ittifak yok. Sokakta farklı eğilimler kendi sloganlarını öne çıkarıyor. Bu farklılıklar ittifağı zorlaştırıyor. Hepsi haklı ortak bir noktada birleşmeli.”

Trump’ın yaptığı ‘destek açıklamasının’ direnişi kırma etkisi yarattığını da ifade eden Mehdi R. “Sokaktakiler ne Trump’tan ne de Netanyahu’dan destek bekliyor. Eğer bir kazanım olacaksa bunu halk kendi gücüyle yapar ki doğru olan da öyle olmasıdır” diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Trump’ı kendi ülkesinde kabul etmiyorlar biz mi kabul edelim? İran hükümetine karşı ambargo uyguluyorlar, halk da bundan etkileniyor zarar görüyor. Elbette ki halkların, aydın, sanatçı çevrelerin desteğine ihtiyacımız var. Görüş ve önerileriyle İran halkına yol gösterici olabilirler. İran’da destek açıklaması yapabilecek sanatçıların geneli cezaevinde dışarıdakiler de işkenceden korkuyor. Ancak yurt dışındaki aydınlar ve sanatçılar destek açıklamalarında bulunabiliyor” 

‘DEMOKRATİK BİR ÜLKE OLSA DÖNMEK İSTERİM’

Hamaney’in ‘Protestoları İslam düşmanları kışkırtıyor’ açıklamasını da eleştiren Mehdi R. “Alakası yok kışkırtmayla. Telegram’ı yasaklıyorsun. Kadınları çarşaf giymeye zorluyorsun. Neden diğer ülkeler karışmıyor da İran karışıyor? BM’ye başvuran mülteci sayısı neden her yıl katlanarak artıyor? Halk kendisi ayaklanıyor ve bu ayaklanma sonuç vermeyince yine çareyi yurt dışına kaçmakta arayacak” diyor. Denizli’de yaşayan diğer İranlıların protestolarla ilgili tartışmalarını da aktaran Mehdi şunları ifade ediyor: “Buraya göç edenlerin de farklı nedenleri var. Kimi siyasi kimi ekonomik nedenle gelmiş. Dönüp ayaklanmaya destek olsak mı diye düşünenler daha ciddi bir ayaklanma bekliyorlar. Ekonomik nedenle göç edenler ise bugün ekonomik sorun çözülse hemen dönebilir. Siyasiler, ateistler, eşcinseller ve kadınlar için ise rejim değişikliği şart. Gurbette yaşamanın yazılmamış kuralları var. Sen her zaman başkasının misafirisindir. Tabi ki de kendi ülkem daha demokratik ve yaşanabilir bir ülke olsa dönmek isterim.”

ÖNCEKİ HABER

Kadro düzenlemesi taşeronu aratır hale geldi

SONRAKİ HABER

İran’daki protestolar ve İran işçi sınıfı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...