02 Ocak 2018 13:38

'Asgari ücretle geçinebilmek mucize olabilir'

Asgari ücretin 1603 lira olarak belirlenmesine tepkiler sürüyor.

Paylaş

6 milyondan fazla çalışanı ilgilendiren asgari ücretin 1603 lira olarak belirlenmesine tepkiler sürüyor. Aldıkları ücretin yetmediğini ve borçlarla yaşadıklarını ifade eden asgari ücretliler, “Asgari ücretle geçinebilmek mucize olabilir” dedi.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun dört toplantısının ardından 29 Aralık’ta Çalışma Bakanı Jülide Sarıeroğlu, 2018 yılı için asgari ücret miktarının Asgari Geçim İndirimi dahil 1603 TL olarak belirlendiğini duyurdu. TÜİK’in kasım ayı 2017 rakamlarına göre enflasyon oranı 12.98 olurken, Türk-İş’in her ay yaptığı araştırmaya göre, aralık ayı itibariyle 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 1608, yoksulluk sınırı 5 bin 238 TL, bir kişinin aylık geçim maliyeti ise 1989 TL oldu.

‘KAŞIKLA VERİP KEPÇEYLE ALIYOR’

3 çocuğundan birinin Down sendromlu olduğunu ve asgari ücret aldığını belirten büfe işçisi Cemal Karaçar, 1603 liranın kimseye yetmeyeceğini, özellikle de İstanbul gibi bir şehirde bu ücretle geçinmenin imkansız olduğunu söyledi. Eşinin çocuklarına bakmak zorunda kaldığını ve çalışamadığını ifade eden Karaçar, “2 bin lira alsak dahi geçinemeyiz. Hükümet kaşıkla veriyor kepçeyle geri alıyor. Benim iki çocuğum okuyor. Faturalar, çocuğumun ilaç masrafları derken, gel de geçin. Ne yapacağız? Sadece çocuğum için ayda 500 lira ilaç masrafım var” dedi.
Karaçar, “İktidar ne istediğimizi çok iyi biliyor. Hangi hükümet işçiyi düşündü ki! Bırakın döner ekmek yemeği, insanlar simit dahi alacak para bulamıyor. İşçinin kaderi açlık olmuş” dedi. 

TABLO ÇOK VAHİM

4 çocuk babası Mahmut İhsan Kaya ise asgari ücretle geçinmenin mucize olabileceğini ifade ediyor. Her ay kredi kartı ve borçlarla yaşamını idame ettirmeye çalıştığını dile getiren Kaya, “Kaba bir hesap yapayım. Asgari ücreti kim tespit ediyorsa, o da alsın eline ve bu hesabı yapsın. Bir tüp 90 lira, su faturası 50 lira, sadece bir ayda 100 liraya ekmek alıyorum. Etsiz döndüğümüz pazara bir ayda 800 lira ödüyoruz. En kötü eve 700 lira kira ödüyoruz. 2 çocuğum okuyor. Bunların masrafları var. Diyelim ki kendimize bir telefon aldık. Mecburen o da bin lira. Tabi onu da çocuklarımızdan kesmeden kendi boğazımızdan kesersek alabiliriz. Buyurun hesap ortada daha ne diyebiliriz ki” diye konuştu.

İktidarın “Türkiye ekonomisinin iyiye gittiği ve ekonomik büyümenin yüksek olduğu” yönündeki söylemlerini hatırlatan Kaya, “Doğru Türkiye ekonomisi büyüyor ama bizim için değil. Benim ağustos ayında 70 lira ödediğim tüp bugün 90 lira. Neredeyse yüzde 30 zam yapıldı. O zaman asgari ücrete de yüzde 30 zam yapılsın. Neden yüzde 14.2 oldu?​” dedi. 

‘GEÇİNEMİYORUM’

56 yaşında kömür ve odun taşıyarak yaşamını idame ettiren Selahattin Üçtaş da “Kasımpaşa’da 650 lira kira ödüyorum. Ben geçinemiyorum. 6 tane torunum var. Onlar için çalışıyorum. Ben halime şükrediyorum. Çünkü elim ayağım tutuyor. Ya eli ayağı tutmayanlar ne yapacak? Ben dahil asgari ücretle çalışan herkesin Allah yardımcısı olsun” diye konuştu. (İstanbul/MA)

ÖNCEKİ HABER

Hükümetin ekonomide 2017 hesapları tutmadı

SONRAKİ HABER

2017 Aralık basın raporu: Tehdit, hapis

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...