02 Ocak 2018 02:05

Hizmetler zamlandı emekçiler hak kaybı yaşadı

Buse Vurdu, 2017 yılında sağlık alanında yaşananları, şehir hastahanelerini ve sağlıkçılara yönelik şiddeti SES Genel Sekreteri Pınar İçel ile konuştu

Paylaş

Buse VURDU
Ankara

KHK’ler, şehir hastaneleri, zamlar, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet, sağlık emekçilerinin intiharları ve nicesi... 2017 yılında sağlık alanında yaşananları, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Sekreteri Pınar İçel, gazetemize değerlendirdi. İçel, 2017 yılının, sağlık alanı açısından, ülkenin geri kalanından pek de farklı olmadığını, AKP’nin her alanı piyasalaştırdığı ve dincileştirdiği gibi sağlık alanında da benzer uygulamaları gerçekleştirdiğini söyledi. OHAL sonrası çıkarılan KHK’lerin yalnızca ihraçlarla ve açığa almalarla sınırlı kalmadığını dile getiren İçel, 2011 yılında, tüm itirazlara rağmen 663 sayılı KHK ile düzenlenen Kamu Hastane Birliklerinin de, OHAL sonrası yine bir KHK ile feshedildiğini ifade etti. İçel, tek başına bu örneğin bile “Sağlıkta Dönüşüm Programının” iflası anlamına geldiğini söyledi. 

SAĞLIK HİZMETLERİNE BÜYÜK ZAM

Yakın zamanda sonuçlanan bütçe görüşmelerini hatırlatan İçel, sağlık alanına ayrılan bütçenin son derece az olduğunu dile getirdi. İçel, koruyucu sağlık hizmetlerine bir bütçe ayrılmadığı gibi bütçenin ayrılacağı alanların da sıkıntılı olduğunu söyledi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesine de değinen İçel, “Burada da kadınlara ayrılan bir bütçe yok” dedi. İçel, yaklaşık bir buçuk ay önce sağlık alanında, ücret tariflerinde yapılan değişiklik sonucu muayene ücretlerinin yüzden 100’den fazla zamlandığına dikkat çekerek “Yani herhangi bir sağlık güvencesi olmayan insanların devlet hastanesinde bir hekime muayene olabilmesi için 50 lira ödemesi gerekecek.” dedi. Geçtiğimiz günlerde yapılan bir açıklama ile ilaçların büyük çoğunluğuna zam geldiğini söyleyen İçel, önümüzdeki dönemde de kimi ilaçlara yeniden zam geleceğinin resmi ağızlar tarafından açıklandığını hatırlattı. İçel, “Bunların tümü, sağlıkta piyasalaşmanın yansımaları olarak karşımıza çıkıyor” dedi. 

SAĞLIKTA GERİCİLEŞTİRME HIZ KAZANDI

Pınar İçel

İçel, tıpkı eğitim alanında olduğu gibi sağlık alanında da gericileştirmenin büyük bir hızla devam ettiğini söyledi. “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği” ile hastanelerde sülük tedavisi gibi uygulamaların başladığını belirten İçel, SES ve TTB’nin yanı sıra birçok meslek örgütünün itirazlarına karşın devletin hiçbir adım atmadığını dile getirdi. İçel, bir diğer gericileştirme uygulamasının ise imam psikologlar olduğunu ifade etti. Bu uygulama ile bir yandan psikologların alanına saldırı düzenlenirken diğer yandan alanın Sünni İslam’a göre dizayn edilerek halkın sağlık hakkının gasp edildiğini söyleyen İçel, bu uygulamalardan cesaret alanların ise işi “Cin Hastanesi” açmaya kadar vardırdığını belirtti. İçel, yakın zamanda yapılan “Helal İlaç” açıklamalarının ve sayısı onbinleri bulan vatandaşın aşı karşıtlığının da bu uygulamaların devamı niteliğinde geliştiğini ifade etti. TTB’nin yakın zamanda diğer tüm sağlık örgütleriyle birlikte bir açıklama yapmasının ardından devletin adım atmak zorunda kaldığını hatırlatan İçel, Sağlık Bakanlığının şu an bu tür açıklamalar yapanlar hakkında soruşturma başlatmış olduğunu söyledi. İçel, gericileştirmenin yalnızca sağlık alanında kalmadığını, sosyal politika alanında da uygulamalarının görüldüğünü belirtti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının, tıpkı Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı gibi birçok dinci gerici vakıfla protokoller imzaladığını söyleyen İçel, Sevgi Evleri’nde kalan kimsesiz çocukların bu protokoller doğrultusunda vakıflar tarafından belirlenen eğitime tabi tutulduğunu dile getirdi.

SAĞLIK EMEKÇİLERİ CİDDİ HAK KAYBI YAŞADI

Darbe girişimi fırsat bilinerek el konulan askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı’na devri sonrası birçok sıkıntı yaşandığını hatırlatan İçel, devredilen kurumlarda çalışan sağlık emekçilerinin de ciddi hak kayıpları yaşadığına dikkat çekti. İçel, sağlık emekçilerini ilgilendiren Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecinde ise KESK’in masaya alınmadığını ve yandaş sendika ile yürütülen görüşmelerin sonunda enflasyonun çok çok altında bir zammın emekçilere reva görüldüğünü dile getirdi. Fiili hizmet zammı başta olmak üzere hiçbir taleplerinin kabul edilmediğini belirten İçel, daha önce sözü verilmiş olan diğer birçok talebin de belirsiz bir zamana ertelendiğini söyledi. İçel, TİS sürecinde hiçbir taleplerinin karşılanmamasına karşın her geçen gün hasta yoğunluğunun ve yapılan düzenlemeler sonucu karmaşanın arttığını ifade etti. Bu durumun sağlık emekçilerine büyük oranda şiddet olarak döndüğünü söyleyen İçel, sağlık emekçileri arasında intiharın artmasının da bunun bir diğer yönü olduğunu belirtti. İçel, “Geçtiğimiz aylarda 4 sağlık emekçisinin birkaç gün içerisindeki intiharlarıyla hepimiz sarsıldık. Bu intiharlar konusunda devlet yine hiçbir sorumluluğunu yerine getirmedi. SES olarak bu süreçte kamuoyu yaratma çalışmalarına devam etmeye çalıştık” dedi. 

GÜVENLİK SORUŞTURMALARINDA DA HUKUK YOLU KAPALI

KHK’ler ile ihraç edilen binlerce sağlık emekçisinin olduğunu ifade eden İçel, bunların 790’ının ise SES üyesi olduğunu söyledi. İçel, “Senelerce Cemaat ilişkilerini teşhir etmiş olmamıza, bunlarla mücadele etmiş olmamıza karşın, AKP’nin kendinden olmayan herkesi susturmak için bir araç olarak kullandığı KHK’ler ile hedef alınıyoruz” dedi. Darbe girişimi sonrası yeni atanacak olan sağlık emekçilerinin aylarca güvenlik soruşturması sonucunu beklediğini dile getiren İçel, bir kısmının ise ret cevabı aldığını ifade etti. İçel, “Tıpkı KHK’ler ile masum insanları, hatta dediğim gibi bu cemaatle mücadele etmiş insanları ihraç edip geri dönmelerinin önünü nasıl kapattılarsa benzer şekilde güvenlik soruşturmasını geçemeyen arkadaşlarımızın da hukuk yolunu kapatmış durumdalar” dedi. Sağlık ve sosyal hizmet alanındaki piyasalaşma ve gericileşmeyle 2018 yılında da mücadele etmeye devam edeceklerini belirten İçel “Hep birlikte sağlık hakkına sahip çıkmak ve 2018’i gerçekten bizim yılımız yapmak, AKP’yi defetmek için mücadele edeceğiz.” dedi.

ŞEHİR HASTANELERİ: ONLARIN RÜYASI, HALKIN KABUSU

SES Genel Sekreteri Pınar İçel, Erdoğan’ın “15 yıllık rüyam” dediği şehir hastanelerinin ise sağlık alanında 2017’nin en önemli gündemi olduğunu söyledi. “Tabi onların rüyası her zamanki gibi bütün halkın kabusu oldu” diyen İçel, binin üzerinde yatağı olan  ve şehrin dışına yapılan bu hastanelerin ne bilimle ne akılla ne de mantıkla ilişkisinin olduğunu dile getirdi. Bilimsel verilerin en işlevsel hastanelerin 300-400 yataklı devlet hastaneleri olduğunu gösterdiğini belirten İçel, “Hastaneye de benzemeyen, daha çok alışveriş merkezlerini andıran bu hastanelerde sağlık hizmetinin nasıl yürütüleceği tam bir muamma” dedi. İçel, geçtiğimiz haftalarda şehir hastaneleri ile ilgili bir çalıştay düzenlediklerini, Ocak ayının ikinci haftasında ise sağlık ve sosyal hizmet alanındaki tüm meslek örgütleri, siyasi yapılar ve demokratik kitle örgütleriyle birlikte halka şehir hastaneleriyle mücadele çağrısı yapacaklarını ifade etti. 

ÖNCEKİ HABER

‘Ülkemize, kentimize ve mesleğimize sahip çıkmaya devam’

SONRAKİ HABER

IKBY sınır kapılarını teslim ediyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...