30 Aralık 2017 02:12

'Çocuğumun katiliyle aynı yerde yaşayamam' deyip göç etti

Şırnak'ta odun toplarken öldürülen Nihat Yıldırım'ın ailesi, 'Katillerle aynı yerde yaşayamayız' diyerek göç edip çadırda yaşamaya başladı.

Paylaş

Beyar ÖZALP
Şırnak

Geçtiğimiz ay Şırnak’ın Kumçatı beldesinde başkasının odunlarını topladığı gerekçesiyle öldürülen 20 yaşındaki Nihat Yıldırım’ın ailesi huzurlarının kalmadığını belirterek Yıldırım’ı öldüren insanlarla yüz yüze gelmemek için beldeyi terk edip, Güneyce köyünde çadır kurdu. Nihat’ın babası Bello Yıldırım, “Hem çocuğumu öldürdüler hem bizi ailece mahvettiler hem de evimizden ettiler. Artık orda yerimiz yoktu” diyor.

ÇADIRDA YAŞAMAYA BAŞLADILAR

Nihat Yıldırım, geçtiğimiz ay ailesine kışlık odun toplamak için evden çıktı. Yolda karşılaştığı bir grup tarafından ‘Bu odunlar sizin değil’ denilerek silahla vuruldu. Olay sonucunda ilik kanseri olan Yıldırım hayatını kaybetti. Yıldırım’ın ölümüne neden olduğu öne sürülen 3 kişiden 1'i tutuklandı, diğer ikisi ise halen serbest.

Oğullarını öldürenlerle aynı yerde artık yaşayamayacaklarını söyleyen Yıldırım ailesi ise Güneyce köyünde çadırda yaşamaya karar verdi. Doğduğundan beri Kumçatı’da yaşadıklarını söyleyen, 76 yaşındaki baba Bello Yıldırım, iki çadırda 10 kişi yaşadıklarını belirterek, “Orada artık yaşamayazdık. Oğlumu öldürenler her gün gözümün önünden geçiyordu. Bunu hiç kimse kaldıramaz. Çadırda yaşamak orada durmaktan daha iyidir” dedi.

Nihat Yıldırıdım
Nihat Yıldırım

‘BU ZULME KIMSE SES CIKARMADI’

Öldürülen kardeşi Nihat’a yaşaması için ilik vererek dönor olan 22 yaşındaki ablası Leyla Yıldırım, kardeşi öldürüldükten sonra üniversite eğitimini yarıda bırakaraktığını söyledi. Adalet mücadelesi verdiğini aktaran Leyla Yıldırım, “Kardeşim öldükten sonra buradaki halk bize destek çıkmadı. Bir insan çıkıp, ‘size yapılan bu zulüm kabul edilemez’ diyemedi. Çünkü o aile güvenlik korucuları. Burada sistem böyle. İnsanlar haksızlığa ses çıkartmaktan korkuyorlar” diye konuştu. Kardeşinin öldürüldüğü gün aynı zamanda babasının da saldırıya uğradığını söyleyen abla Yıldırım “Onların sırtı sağlam. Silahları var. Olayı gören herkes  ne yazık ki sessiz kaldı” diyor.

Kardeşi öldürüldükten sonra evlerinden çıkamadıklarını söyleyen Yıldırım, ailece buradan taşınma kararı aldıklarını söylerken bir de eğitim hayatını yarıda bırakmanın verdiği zorluğu anlatıyor: “Kardeşimi öldürenler keyiflerine bakıyor. Her gün gözümüzün önünden geçiyorlardı. Bu işkence gibiydi. Kışın ortasında çadırda yaşamaya karar verdik. Belki de ömür boyu artık bu çadırda yaşamak zorunda kalacağız. Şu an burada elektrik yok. Abim, babam, yengem ve yeğenlerimle birlikte bu soğukta yaşıyoruz. En  önemlisi de eğitim hayatımı yarıda bıraktım. Bir an önce meslek sahibi olup aileme bakmayı düşünüyordum.”

ÖNCEKİ HABER

AB’nin gözü dünyada

SONRAKİ HABER

2017 kültür sanat ajandasından notlar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...