Ben de çark ediyorum

Ahmet KARAGÖZ
Eğitim Sen Genel Mali Sekreteri

Özgür iradenle yazmak, konuşmak, eleştirmek hep suç olmuştur ülkemde. Gerçi İbn-i Haldun  “Coğrafya kaderdir” demiş. Coğrafyamızda büyük hapishaneler yapılmakta ve yapılan hapishanelerde muhalif akademisyenler, yazarlar, milletvekilleri, siyasi partilerin genel başkanları, barışı talep edenler, güvenceli iş ve işimi geri istiyorum diyen emekçiler var. Süreç diyorlar.

Adına süreç dedikleri bu zaman diliminde; ahlak yok, vicdan yok, hukuk yok, adalet yok ve daha nice yoklar. Peki, neler var? OHAL, KHK’ler, zamlar, ataması yapılmayan 480 bin ‘provokatör’ öğretmen, KHK’lerle ihraç edilmiş 130 bini aşkın kamu çalışanı, bol rakamlı enflasyon, yüzde 3.5 zam, talan edilen dereler, ormanlar, her gün katledilen onlarca kadın, evlerine “X” işareti konulan Aleviler, cemaat ve tarikat yurtlarında bedenleri kömürleşen öğrenciler, ürettiğini satamayan çiftçiler, devlet tarafından desteklenen özel okullar, üzerinden asla geçmeyeceğimiz ve vergisini ödediğimiz köprüler, 79 milyon fakir, bir avuç zengin, örgütlenmek ve hak aramaktan korkan milyonlar, faili meçhul yüzlerce cinayet, onlarca darbe ve darbe girişimi, kapatılan gazeteler, TV’ler, radyolar, yok sayılan halk iradesi, yandaşlar, yalakalar, ihbarcılar, yalancılar, hırsızlar, diplomasızlar, bilimin yok sayıldığı üniversiteler, üniversitelerde KHK’lerle görevden alınmış binlerce bilim insanı, milyar dolarlarla ifade edilen dış borç, düşman komşu ülkeler, en az 3-4 milyon mülteci Suriyeli, patlatılan bombalarla katledilen binlerce insan. 

Evet, ülkemizdeki varlar ile yokları kıyaslayamayız. Böyle bir kıyaslama yaparsak at izi it izine karışır ki en büyük suçu işlemiş oluruz. Yargılanırız. Allah korusun! İhraçken, ihracın ihracı oluruz. Beterin beteri var. Oturup halimize şükretmek gerek, marabaya yakışır mı insanca yaşamak. Ne çekiyorsak, gören gözlerimizden, duyan kulaklarımızdan, korkusuz yüreklerimizdendir. Bakın kimmiş suçlu gördünüz mü? Bir de itiraf ediyoruz. Ne isteriz günahsız iktidardan? Kapatınız gözlerinizi, tıkayın kulaklarınızı, “AKP’ye kul sermayeye köle olunuz” işte o zaman bakın özgürlüğün keyfine. Hele bir de biat ediyorsanız kimse dokunmaz keyfinize.

Yok, arkadaş yok bizler insan olamayız! Bakın daha ne yapsın siyasal iktidar. Ucuz et yiyelim diye etlerimiz ithal, tohumlarımız ithal, buğdayımız-samanımız ithal, tıbbi malzeme ve tıbbi cihazlarımız ithal, araçlar ithal, F-16’larımız, uçaklarımız, tanklarımız, silahlarımız ithal, ‘provokatör’ emekçilere sıkılan gazlar ithal, cep telefonlarımız, bilgisayarlarımız ithal, ya haksızlık etmeyelim ve yorulmayalım diye her şeyi “gavur” yorulsun diye ithal ediyorlar bizler için. Büyüklerimizden daha iyi bilecek halimiz yok ya. Bir tek bizlere gaz ve su sıkan TOMA’larımız milli ve yerli. Bunun için bir bardak suda kıyamet mi koparılır.

Çiftçi, mazotu,  gübreyi pahalıya alıyormuş! Dedik ya her şeyi dışarıdan alıyoruz. Bir tek Rusya için domates yetiştiriyoruz. Rusya’da almayınca tarlalarda çürüyor. Elbette tarlalarda çürümeye bırakılacak olan ürünler için mazot ve gübre pahalı olmalıdır. Al yatı, kap ucuz mazotu. İşimiz gücümüz iktidarı yıpratmak. Bak MHP Genel Başkanı muhalefet yapıyorken az daha koltuğunu kaybediyordu. Şimdi, krallar gibi. Alın size örnek. Demirel boşuna mı demişti “Yollar yürümekle aşınmaz” uzun sözün kısası biat et rahat et.

Yok, arkadaş yok! Liyakat imiş, laiklik imiş, deneyim imiş, biz daha mülakatlarda memleketimizin adını bilmiyoruz. Bir de çıkmış torpilden dem vuruyoruz. Ve boyumuzu aşan taleplerle ülkede anarşinin yeniden hortlamasına neden oluyoruz. Yok, cumhuriyet imiş, yok savaşa karşı barışı istiyormuşuz, ya biz neden acil ihtiyacımız olan imam hatip ortaokulu, imam hatip Anadolu lisesi istemeyiz. Açıkçası amacımız üzüm yemek değilmiş. Ne olmuş kıyamet mi koptu! Sadece üç harfli “KHK” ile iltisaklı olmamız nedeniyle ihraç edilmişiz. Her şeyde (eğitimde, sağlıkta, sanayide, teknolojide, sporda vb. birçok konuda) dünya sıralamasında sonuncuyuz. Ya bırakın bu ülkenin itibarı için; ihraç edilen kamu personeli açısından dünyada birinci olalım. Ödülümüzü de OHAL inceleme komisyonu verecektir. İnanın, inanın arkadaşlar her şey bana sizleri hatırlatıyor. Yeni KHK bekleyerek ve esen kalın.