27 Aralık 2017 11:11

Antalya’da KESK’in basın açıklamasına polisten engelleme

Antalya'da polis, KESK'in OHAL in kaldırılması ve çıkartılan KHK'lerin iptal edilmesi için yapmak istediği basın açıklamasını engelledi.

Paylaş

Mahir DOĞAN 
Antalya

 

Kamu Emekçileri Sendikası’nın (KESK), OHAL in kaldırılması ve çıkartılan KHK'lerin iptal edilmesi için, Antalya Attalos Meydanında yapmak istediği basın açıklamasını polis engelledi. Polis kitleyi alandan zor kullanarak uzaklaştırdı.

KESK Eş Genel Başkanı  Mehmet Bozgeyik, KESK MYK üyesi Yusuf Şenol, Eğitim Sen MYK Üyesi Keskin Bayındır, SES MYK Üyesi Ali Önal, Tarım Orkam-Sen MYK üyesi Ahmet Keleş’inde katılımı ile Antalya Attalos Meydanında yapılmak istenen OHAL ve KHK açıklamasını polis engelledi. Polis zor kullanarak kitleyi dağıtarak, basın açıklamasına izin vermedi.

Basın açıklaması Eğitim Sen Antalya Şubesi binasında yapıldı.

KESK adına Basın metnini okuyan KESK Eş Başkanı, Mehmet Bozgeyik “Ülke olarak tarihimizin belki de en karanlık döneminden geçiyoruz. 15 Temmuz darbe girişimini ‘Allahın bir lütfu’ olarak nitelendiren AKP-Saray rejimi, tek adam diktatörlüğünü ve faşist rejimi inşa etmek için saldırılarına her gün bir yenisini ekliyor. Son olarak Pazar gecesi yayımlanan iki KHK, 17 aydır sürdürülen OHAL hukuksuzluğunun ülkede demokrasi, adalet, eşitlik, özgürlük, insanca bir yaşam isteyen milyonları hedef aldığını, bu kesimlere yönelik adeta bir düşman hukuku oluşturduğunu tüm açıklığı ile ortaya koymaktadır” dedi.

15 Temmuz darbe girişiminin bastırılmasında tüm toplumun ve parlamentoda yer alan, almayan tüm siyasi partilerin darbe karşıtı tutumunun belirleyici olduğunu vurgulayan Bozgeyik şunları söyledi: “Toplumda ve parlamentoda yaşanan bu geniş birlikteliğe rağmen AKP hükümeti 20 Temmuz’da Olağanüstü Hal ilan etmeyi tercih etmiştir. İlan edildiğinde ‘üç aylık süreye gerek yok, bir iki ay içinde kaldırırız” denilen OHAL bugüne kadar tam beş kez uzatılmıştır; fakat darbe girişiminin siyasal ayağına ilişkin tek bir adım dahi atılmamıştır. Bunun yerine OHAL siyasal iktidar ve Saray’ın elinde tek adam diktatörlüğü hedefinin önündeki engelleri temizleme silahına dönüşmüştür.

696 sayılı KHK ile AKP-SARAY iktidarının baskı rejimine karşı çıkan herkese adeta düşman hukuku ve linç kültürü dayatılmaktadır.“Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza atarak ölümlere, katliamlara, savaşa karşı sesini yükselten, barış isteyen akademisyenler “terörist” ilan edilirken kan banyosu çağrısı yapanların cezasız kalması sağlanmak isteniyor. Terör tanımının sürekli genişletildiği, terörün kapsamının ve kimlerin terörist olduğunun bizzat iktidar tarafından keyfi bir şekilde belirlendiği bir ortamda cezasızlık kapsamının AKP karşıtı her türlü eyleme yaygınlaştırılabileceği açıktır. Buna karşın Ceza Muhakemeleri Kanununda yapılan değişikliklerle yıllardır sınırlanan savunma hakkının tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik ciddi ve tehlikeli boyutlarda düzenlemeler getirilmiştir. Örneğin zorunlu müdafiiliğin kabul edildiği hallerde müdafiin mazeretsiz olarak duruşmaya gelmemesi veya duruşmayı terk etmesi halinde duruşmaya devam edilebilecektir. Dolayısıyla müdafii olmaksızın hüküm tesis etmek mümkün olabilecektir. Gerek duruşmanın hazırlık aşamasında, gerekse duruşmada her türlü bilgi, belge, ifade, rapor artık okunmayacak; “anlatılacak”tır. Yine 10 yıl üzerindeki hapis cezaları için yapılan itirazlarda Yargıtay’ın duruşmalı görüşme zorunluluğu kaldırılmaktadır.’’ 
 

ÖNCEKİ HABER

Dünyaca ünlü rock grubu Camel, İstanbul'da sahne alacak

SONRAKİ HABER

CHP’li Nefi Kara: Taşeron yasası bir aldatmacadır

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...