25 Aralık 2017 06:12

Demirtaş maddi ve manevi tazminat davası açtı

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 13 ay sonra ilk kez hakim karşısına çıkabilmesi nedeniyle 750 bin TL maddi ve manevi tazminat davası açtı. 

Paylaş

Deniz TEKİN

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, CMK’da belirtilen koşullar dışında haksız şekilde gözaltına alınarak tutuklanması, 4 ay boyunca tutukluluk incelemesinin yapılmamasının yanı sıra davasına bakacak mahkemenin ancak 11 ayda belli olup, 13 ay sonra ilk kez hakim karşısına çıkabilmesi nedeniyle Hazine aleyhine 750 bin TL maddi ve manevi tazminat davası açtı. 

Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan Hakların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, hem tutuklanma sürecinde hem de tutukluluğu boyunca maruz kaldığı hukuksuzluklara karşı harekete geçti. HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, CMK’de belirtilen koşullar dışında gözaltına alınarak, tutuklandığı, makul sürede mahkeme önüne çıkarılmadığı, azami 30 günlük aralıklarla tutukluluk incelemesinin 4 ay boyunca yapılmadığı gerekçesiyle Hazine aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açtı. 
 
Demirtaş adına dava dilekçesini, avukatı Mahsuni Karaman, Diyarbakır 3. Ağır Mahkemesi’ne sundu. 
 
“Milletvekillerinin yasama dokunulmazlığını düzenleyen Anayasa’nın 83. Maddesi’nin 20 Mayıs 2016’da Anayasa aykırı bir şekilde eklenen geçici bir maddeyle müvekkili Demirtaş yasama dokunulmazlığının geçmişe dönük olarak kaldırıldığı” hatırlatılan dilekçede, bunun akabinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında Demirtaş’ın 4 Kasım’da 2016 gözaltına alınarak aynı gün tutuklandığı belirtildi. Yine birbirinden farklı 31 fezlekenin birleştirilmesiyle hazırlanan “torba iddianame” ile 10 Ocak 2017’de müvekkili Demirtaş hakkında Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldığı anımsatıldı. Mahkemenin yaptığı başvuru üzerine Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin 22 Mart 2017’de verdiği karar ile dava güvenlik gerekçesiyle Ankara iline naklettiği ifade edildi.

'MAHKEME 11 AYDA TESPİT EDİLDİ’

Davaya bakmakla görevli Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi başkanının Demirtaş hakkında makul sürede kovuşturma işlemi yapmadığı, kendi kişisel tasarrufuyla dava dosyasını “Yasin Börü” dosyasıyla birleştirmesi yönündeki talebinin Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce reddedildiği kaydedildi. Mahkemeler arasında oluşan “olumsuz görev uyuşmazlığı”  giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için 23 Ağustos 2017’de gönderilen dava dosyasını inceleyen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi Başkanlığı’nın 14 Eylül 2017’de verdiği karar ile Demirtaş’ın dava dosyasının “Yasin Börü” davası ile birleştirilmesi kararı kaldırdığı belirtildi.  


Demirtaş tutuklandıktan yaklaşık 11 ay sonra sadece yargılanacağı mahkemenin tespit edildiğini, davanın ilk duruşmasının 7 Aralık 2017’de görülmesine karar verildiğine dikkat çekilen dilekçede, “Müvekkil, tutuklandığı 4 Kasım 2016 tarihinden sonra iş bu dosyada ilk kez 1 yıl 1 ay 3 gün sonra hakim huzuruna çıkacaktır” denildi.

‘ENDER BİR UYGULAMA’

Demirtaş’ın “Etkili bir tutukluluk incelemesi yapılaması bir yana, belirli dönemi kapsayacak şekilde hiçbir tutukluluk incelemesi yapılmamıştır” tespiti yapılan dilekçede, şu ifadelere yer verildi: “Ceza Muhakemesi tarih ve pratiğinde ender rastlanacak bu uygulamayı dikkatinize çekmek isteriz.  Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi, CMK 108 uyarınca en geç 30'ar günde bir yapılması emredilen tutukluluk incelemesi kapsamında 22 Haziran 2017 tarihinde müvekkil ile ilgili tutukluluk incelemesi yaparak, müvekkilin tutukluluk halinin devamına karar vermiş, sonraki incelemeler için ise tarih belirlemiştir.  Ancak en geç 22 Temmuz 2017, 22 Ağustos 2017 ve 22 Eylül 2017 tarihlerinde yapılması gereken tutukluluk incelemeleri hiç yapılmamıştır. Bu süreçte Ankara 19. Ağır Ceza, Ankara 2. Ağır Ceza ve Ankara BAM 5. Ceza Dairesine yapmış olduğumuz itiraz, beyan ve tahliye taleplerimize rağmen herhangi bir inceleme yapılmamıştır. 22 Haziran tarihli tutukluluk incelemesinden sonra yapılan ilk tutukluluk incelemesi 3 Ekim 2017 tarihli inceleme ile verilen tutukluluk halinin devamına ilişkin karardır. 22 Haziran ve 3 Ekim arasında müvekkil herhangi bir tutukluluk devam kararı olmaksızın fiilen tutulmuştur.”

‘İDDİANAME YOK HÜKMÜNDE’

Demirtaş’ın “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandığı halde, 31 fezlekeden oluşan davanın iddianamesinde ise, “örgüt yöneticiliği” iddiasıyla hakkında dava açıldığı hatırlatılan dilekçede, “Örgüt yöneticiliği iddiasıyla hakkında fezleke tanzim edilmeyen ve dolayısıyla da, bu suç açısından ‘dokunulmazlığı kaldırılmayan’ müvekkil ile ilgili örgüt yöneticiliğinden düzenlenen iddianame ‘yok’ hükmündedir. Zira, yargı makamlarının milletvekilini yargılama yetkisi, TBMM'ce ilgili milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırıldığı ‘suç isnadı’ ile sınırlıdır. TBMM'ce, müvekkil hakkında ‘örgüt yöneticiliğinden dokunulmazlığının kaldırılması’ kararı bulunmadığından, bu suç isnadı ile bir iddianame tanzim edilemez, yargılama yürütülemez. Suçlamalar, müvekkilin milletvekili ve Parti Eş Genel Başkanı olarak yaptığı açıklamalar, basına verdiği demeçler, seçim mitinglerindeki konuşmalar, aday tanıtım toplantıları, kurum ve kuruluşların kapalı salon toplantılarında yaptığı siyasal faaliyet ve ifade hürriyeti kapsamında kalan konuşmalardır” diye belirtildi.

‘YARGILAMA KONUSU OLABİLECEK TEK BİR ARA KARAR YOK’

Dilekçede Demirtaş’ın 13 ayı aşkın süredir tutuklu kaldığı bu süreçte hakkında hiçbir yargılama faaliyeti yapılmadığı da vurgulandı. Bu duruma ilişkin ise “Duruşmanın bırakıldığı 07.12.2017 tarihine kadar da bir yargılama faaliyetine yönelik tesis edilmiş herhangi bir ara karar bulunmamaktadır. Dosyanın sırasıyla el değiştirdiği Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi ve yine son olarak Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kovuşturma faaliyeti sayılabilecek ve tek bir ara kararı bulunmamaktadır. Dosyanın, bir başka dosya ile birleştirilmesi çabası ile geçen bu süreçte, yargılamaya konu suçlara ile ilgili hiç bir delil toplanmamıştır” denildi. 

‘MAKUL SÜREDE MAHKEMEYE ÇIKMADI,  TUTUKLULUK İNCELEMESİ YAPILMADI’ 

Dilekçenin sonuç ve talep bölümünde ise şunlar belirtildi: “5271 sayılı CMK’nın 141. maddesi uyarınca koşullar dışında yakalanan, tutuklanan, tutukluluğunun devamına karar verilen, makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılmayan ve bu süre içinde hakkında hüküm verilmeyen, CMK 108 uyarınca azami 30 günlük aralıklarla tutukluluk incelemesi yapılmayan müvekkilin, milletvekili ve 6 milyon seçmen iradesini barındıran, TBMM'de grubu bulunan Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı konum ve sıfatı da nazara alınarak, bu suretle uğramış olduğu zararının tazmini kapsamında 04.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle 250.000.00 TL maddi, 500.000.00 TL manevi tazminata hükmedilme, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davalı Hazine’ye tahmiline karar verilmesi” talep edildi. 

Dava dilekçesini kabul eden kabul eden Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın ilk duruşmasını 6 Şubat’ta görecek. (Diyarbakır/MA) 
 

ÖNCEKİ HABER

695 sayılı KHK'nin tam metni

SONRAKİ HABER

Çin ve Rusya BM'nin Myanmar kararını reddetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...