24 Aralık 2017 10:42

İsveç Maliye Bakanı: Sığınmacılar başka ülkelere gitsin!

Murat KUSEYRİ
Stockholm

İnsancıl bir sığınmacı politika izlemekle övünen İsveç Hükümeti’nin Maliye Bakanı Magdalena Andersson, İsveç’in çok fazla mülteci kabul edemeyeceğini söyledi ve sığınmacıların başka ülkelere gitmelerini istedi.

Andersson, Dagens Nyheter gazetesinde yayımlanan söyleşisinde entegrasyonun gerektiği gibi gerçekleşmediğini öne sürerek “Bu, 2015 yılı sonbaharından önce de böyleydi. Çok açıktır ki entegre edeceğimizden daha fazla sığınmacı alamayız. Buraya gelen insanlar için de toplum içinde iyi olmaz” dedi.

İsveç’e gelebilecek sığınmacıların güç koşullarla karşılaşacaklarını söyleyen Andersson diğer ülkelerde barınma ve eğitim olanaklarının daha fazla olduğunu, iltica başvurularının daha kısa sürede karara bağlandığını söyledi ama sığınmacılara gitmelerini tavsiye ettiği ülkelerin hangileri olduğunu açıklamadı. 

BAŞBAKAN  ‘SNIRLARIMIZDA DUVAR ÖRMEYECEĞİZ’ DEMİŞTİ

2015 yılında Avrupa’ya yönelik sığınmacı akımı sırasında “Sınırlarımızda duvar örmeyeceğiz” diyen İsveç Başbakanı, ülkenin sınırlarını sığınmacılara açımş ve 165 bin civarında sığınmacı İsveç’e giriş yapmıştı.  

O dönemde izlenen politikaya göndermede bulunan Andersson, Sosyal Demokratların özeleştiri yapmaları için nedenleri olduğunu beliriyor ve “Daha önce, toplumun kabul edebileceği ve kaldıracağı sığınmacı sayısından daha fazlasını alamayacağımız konusunda açık olmalıydık” diyor.

Başbakan ve Sosyal Demokrat İşçi Partili bakanlar, Andersson’un bu açıklamaları karşısında sessiz kalmayı yeğlerken ilk tepki hükümetin küçük ortağı Çevre Partisi Yeşiller’den geldi. Aynı zamanda Başbakan Yardımcılığı ve Eğitim Bakanlığı görevini yürüten partinin Eşbaşkanı Gustav Fridolin, İsveç Haber Ajansı TT’ye Andersson’un görüşlerinin hükümetin politikasını yansıtmadığını iddia etti. 

SINIRLARINI MÜLTECİLERE KAPATTI

Oysa Andersson’un açıkladığı ve diğer hükümet üyelerinin sesiz kaldığı sığınmacı politikası geçtiğimiz yıldan beri parlamentonun onayıyla fiilen yürürlükte. 165 bin civarında ilticacının giriş yapmasından sonra paniğe kapılan İsveç, sınırlarını kapattığı gibi iltica hakkını  büyük ölçüde ortadan kaldıran bir dizi yasayı muhalefette bulunan sağ partilerin desteğiyle parlamentodan geçirmişti. 

İnsancıl bir iltica politikasının sözcülüğünü yaptığını iddia eden Çevre Partisi Yeşiller, hükümetteki sandalyelerini koruyabilmek için program ve kongre kararlarına aykırı olmasına rağmen iltica hakkını pratikte işlevsiz hale getiren yasaya destek vermişti. 

YEŞİLLER’DEN TAKTİKSEL KARŞI ÇIKIŞ

Suç ortaklığı yaptığı yasanın sonuçlarının Andersson tarafından yalın bir dille ve açıkça kamuoyuna duyurulması en fazla Çevre Partisi Yeşiller’i rahatsız etti. Giderek güç kaybeden ve kamuoyu yoklamalarında  % 4 barajının altına düşen Yeşiller’in Eş Başkanı Fridolin tabanından gelecek tepkileri engellemek için böyle bir çıkış yapmak zorunda kaldı ama medyanın konyuyla ilgili söyleşi taleplerini reddederek olayı kapatmayı tercih etti. 

SEÇİMLERE HAZIRLIK

Andersson’un önümüzdeki yılın Eylül ayında yapılacak genel seçimlerden 9 ay önce yaptığı çıkış seçimlerden bağımsız ve Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin bilgisi dışında olduğu düşünülemez. 

Yoğun sığınmacı akımının yaşadığı dönemlerde sınırların kapatılmasını isteyen ırkçı ve yabancı düşmanı İsveç Demokratları’nın desteğinde belirgin bir artış görülmüştü. Bunu farkeden hükümet ve muhalefet partileri sığınmacı düşmanlığının prim yaptığını görünce ırkçı partinin yıllardan beri savundukları öneriler üzerinde görüş birliğine vardılar ve hep birlikte parlamentodan geçirdiler. 

Bu ayın başında Devlet İstatistik Kurumu’nun yayınladığı kamuoyu yoklamaları Kırmızı-Yeşil olarak adlandırılan hükümetin Eylül ayında yapılacak seçimlerden sonra varlığını devam ettiremeyeceğini gösteriyor. Sosyal Demokratların oy oranı % 32,6 iken, % 3,8 civarında desteği bulunan Çevre Partisi Yeşiller barajın altında kalıyor.

AMAÇ IRKÇI PARTİYE GİDECEK OYLARI YENİDEN KAZANMAK

Sosyal Demokratların en amansız rakibi ırkçı ve yabancı düşmanı parti. Geleneksel olarak işçi sendikalarında son derece güçlü konumda bulunan ve sendika ve işçileri oy deposu olarak gören Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin sendikalar içindeki konumu 2014 yılında yapılan seçimlerde sarsıldı.

İsveç İşçi Sendikaları Konfederasyonu üyesi her üç işçiden birinin 2014 yılı seçimlerinde ırkçı ve yabancı partiye oy verdi.  Sendikalar, ırçkı partiyi geriletmek için bir dizi etkinlik düzenlemelerine rağmen Devlet İstatistik Bürosu’nun bu yılın haziran ayında yayınladığı istatistikler, işçilerin % 21,3’nün ırkçı partiyi tercih ettiğini gösteriyor. Sosyal Demokrat İşçi Partisi’ne destek veren sendikalı işçilerin oranı da % 44,7. 

İşçiler daha çok İsveç Demokratları’nın yabancı düşmanı ve sığınmacı karşıtı söylemlerini işsizlik ve kriminaliteye karşı bir çözüm olarak gördükleri için ırkçı partiye oy veriyor.

Sosyal Demokrat İşçi Partisi, Andersson’un yaptığı bu çıkışla ırkçı partiye gidebilecek oyları yeniden kazanmayı hedefliyor. 
 

Evrensel'i Takip Et