23 Aralık 2017 12:58

Mersin'de yerel yönetimler tartışıldı

CHP Mersin İl Örgütü'nün düzenlediği 'Yerelden Genele' sempozyumunda yerel yönetimler tartışıldı.

Paylaş

Cemil UĞUR
Mersin

CHP Mersin İl Örgütü Yenişehir Atatürk Kültür Merkez’inde "Yerelden Genele" sempozyumu düzenledi. Sempozyum, CHP Parti Meclis Üyesi Yıldırım Kaya başkanlığında yağılan sempozyum, iki oturm olarak düzenlendi. İlk oturmada "Yeni toplumcu belediyecilik", "İsveç Yerel Yönetim Modeli", "Yerel yönetimlerde ve sivil toplum kuruluşlarında kadının yeri", "Kent konseyleri ve yerel yönetimler", "Yerel yönetimlerde eşit yurttaşlık hakkı" konuşuldu. İkici oturmada Doçent Öğretim Üyesi Ulaş Bayraktar'ın "toplumcu bir belediyecilik için müşterekte siyaset" sunumu üzerine forum yapıldı.

ÖZYİĞİT: 'HALKIN İRADESİ GASBEDİLEMEZ'

Omuz omza cesaretle yerelde mücadele edeceklerini belirten Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin İl Başkanı Abdullah Özyiğit, yerel yönetimlerib halkın görüşlerini ve önerileri üzerinden örgütlenmesi gerektiğini belirti.

Mersin’de yapılan kazılarla kentin çok eskilere dayanan tarihinin ortaya çıktığını ve farklı kültürlerin ve halkların bu tarihlerde birlikte yaşadığını vurgulayan Özyiğit, bugün bu farklıklar arasındaki eşitsizliğin artığını söyledi. Özyiğit, Mersin'in Akkuyu Nükler Santrali, balık çiftlikleri ve kentin betonlaşması ile kentin yok edildiğini belirti. Akdeniz Belediyesindeki seçilmişlerin görevden alınıp yerine kayyım atanması kınayan Özyiğit, halkın iradesi gasp edilemez olduğu belirtti.

'YAŞAMIN HER ALANINDA SORUNLARI BİRLİKTE ÇÖZEBİLİRİZ'

Açılış konuşmasının ardından sempozyumu başlatan oturum başkanı Yıldırım Kaya, '68 kuşağının mücadelesine karşı olanların bugün kendilerinin antiemperyalist olarak gösterdiğini belirterek Denizlerin adlarınının dile getirilmesine tepki gösterdi.

"Yerel yönetimlerde kadınların yeri" konulu sunumu yapan Şehir Plancısı İkbal Polat, ekolojinin talan edilmesiyle en çok kadınların mağdur olduğunu belirti. Kadınların daha çok mücadele etmesi gerektiğini altını çizen Polat, tek adam rejimlerine karşı ilk tepkiyi de kadınların verdiğini hatırlattı. Polat, kadınların 'yaşamın yarısı biziz' diyerek oy hakkı aldıklarını belirterek "Yaşamın her alanında birlikte olan bizler, yerel yönetimlerdeki sorunları da birlikte çözebiliriz" dedi.

'KAYYIMLAR KADINLARIN YEREL YÖNETİMLERDEKİ ROLÜNÜ AZALTTI'

Polat, "Yerel yönetimlere daha geniş bakılmalı. Biz kadınlar için yerel yönetimler önemlidir" dedi. Kadın hareketin her dönem yerel yönetimlerde rol almak için mecadele ettiğini belirten Polat, bu katılım tam olarak elde edilmediğini söyledi. Son yerel seçimle Demokratik Bölgesel Partisi'nin (DBP) etkisiyle yerel yönetimlerde kadınların rolünün arttığını belirten Polat, kayyımlarla birlikte görevden alınan kadın başkanlar nedeniyle bu rolün azaldığını aktardı.

'REFAHA DÖNÜK YATIRIMLAR BELEDİYE BÜTÇESİYLE YAPILMAZ'

Yerel yönetimlerde eşit yurttaşlığın ülkemizde önemli bir sorun olduğu belirten Mustafa Güler, "Bu konu sadece seçim arifelerinde konuşulmamalı. Zamanımızı ayırarak konuşmamız gereken bir konu. Çünkü temel sorunlarımızdan biridir. Sadece seçim dönemlerinden gelip bu sorunlarla uğraşmamız sonuç vermiyor" dedi.

İnsanların kutsal saydığı soy ve inançların tartışılmaz olduğu ortamda Türkiye toplumunun tamamına siyaset yapabilecek bir anlayışın geliştirilmesi gerektiğini belirten Güler sözlerine şöyle devam etti: "Yerel yönetimlerde, aşağıdan yukarıya değiştirme gerekiyor. Aşağıdan yukarıya doğru bu zihnileri değiştirecek, tayin edilmiş rolleri bozabilecek mekanizma aslında yerel yönetimlerde var.

Dersim’de Ovacık Belediye Başkanı Maçoğlu, 3 bin nüfuslu her şeyden yoksun bir yerin belediye başkanıdır. İlçenin refahını sağlamak için elinde ne varsa onunla yola çıkarak halkı için yatırım yaptı. Buna benzer belediyecilik anlayışının Türkiye’de başka bir örneği yoktur.  Burada belediye bütçesinden tek bir kuruş bile çıkmadı. Bu nedenle refaha dönük yatırımlar belediye bütçesi ile yapılmaz. Bu durum belediye başkanların vizyonları ile ilgili bir durumdur"

'HİÇBİR BELEDİYE BAŞKANININ 'PARAMIZ, YETKİMİZ YOK' DEMEYE HAKKI YOKTUR'

İhraç edilen barış akademisyeni Doç. Dr. Ulaş Bayraktar ise "Biz bir kafede insan yararına tohum atabiliyorsak, belediyeler elinde bulunan imkanlar ile yurttaşlar için daha fazla yatırım yapabilir. Hiçbir belediye başkanın 'paramız yok, yetkimiz yok' demeye hakkı yokur. Terzi Fikri sizden daha zengin değildi. Önemli olan işi biraz daha yaratıcı, biraz daha ilkeli yapabilmektir. Burada CHP’lilerin ağırlıkta olması CHP’li Belediyeleri eleştirilmeyeceğimiz anlamına gelmiyor” dedi.

Türkiye’de yanlış bir belediyecilik anlayışının yerleştiğini belirten Bayraktar, "Bunun hangi partiye ait olduğu önemli değil. Önemli olan bunu değiştirmektir. Yeni belediye anlayışı yeni bir vizyon getirmektir. Türkiye’de sosyal demokratların yapması gereken tek şey, halkın çıkarını ön planda tutacak bir belediyecilik anlayışını geliştirmek" dedi. 

'MEVCUT SİSTEM ANNE SİSTEMİ DEĞİL BABA SİSTEMİDİR'

Mevcut olannın vitrin belediyecilik anlayışı olduğunu  söylen Bayrajktar, "Gerçek belediyecilik bir şeyleri değiştirebilmektedir. İktidara gelme hayali yerel yönetimlerde gösterilmelidir. Bir partinin iktidara gelmesi için yerel yönetimlerini güçlü kurması gerekir.  Şu an belediyelerde bulunan mevcut sistem, anne sistemi değil baba sistemidir. İsterseniz mafya babası olarak düşünün ister süper baba olarak düşünün' dedi.

Özenti yapılarla kenti düzenin bozulduğunu belirten Bayraktar, kentin yapısına ve dokusuna uygun çalışmaların yapılması gerektiğini ifade etti.

ÖNCEKİ HABER

Erdoğan: Baharda yayla yasağı kaldırılacak

SONRAKİ HABER

2018 bütçe görüşmelerinde neler yaşandı?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...