Emek ve meslek örgütleri: Taşeron sürecine dair kaygılıyız

Hükümetin taşeron işçilere kadro verilmesine dair düzenlemenin KHK ile getirilmesi yönünde açıklamalarına ilişkin DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, “Hükümet tarafından paylaşılmış bir taslak yok. Sürece dair kaygılıyız” dedi.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın taşeron işçilere verdiği kadro sözü ile taşeron işçilerin kadro hakkına ilişkin düzenlemenin Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile yapılacak olmasına ilişkin Türk Tabipler Birliği (TTB), Türk Diş Hekimleri Birliği (TDB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Devrimci Sağlık İş Sendikası (DEV-SAĞLIK İŞ), Türk Hemşireler Birliği (THD), Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği (TMRT-DER), Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER) ve Sosyal Hizmetler Derneği (SHUD), TTB Merkez Konsey binasında ortak basın toplantısı düzenledi.

‘HÜKÜMET TARAFINDAN PAYLAŞILMIŞ BİR TASLAK YOK’

Sağlık alanında örgütlü emek ve meslek örgütlerinin ortak açıklamasını okuyan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, taşeron işçilere kadro verilmesi sözünün tüm seçim süreçlerinde gündem olduğuna dikkat çekerek, 2002 yılında 350 binlerde olan taşeron işçi sayısının bugün 2,5 milyona ulaştığını belirtti. Çerkezoğlu, geçtiğimiz günlerde Erdoğan’ın tüm taşeron işçilerin kadroya alınacağını “müjde” şeklinde duyurmasına rağmen bu konuda hala bir taslak oluşturulmadığına dikkat çekti. Çerkezoğlu, “Hükümet tarafından konfederasyonlarla, sağlık, emek ve meslek örgütleriyle veya kamuoyu ile taşeron işçilerinin kadroya geçirilmesine ilişkin paylaşılmış bir taslak yok. İktidarın kadro talebinin tarafı olan emek ve meslek örgütleri ile diyalog kurmadan sürdürdüğü çalışma ve açıklamaların içeriği sürece dair kaygılara neden oluyor” ifadelerini kullandı.

‘TÜM EMEKÇİLER KADROLU STATÜDE GÜVENCELİ ÇALIŞTIRILMALIDIR’

Son günlerde basına yansıyan ve hükümet tarafından yalanlanmayan taşeron işçilerin kadro hakkına ilişkin düzenlemenin KHK ile yapılacağına dair de konuşan Çerkezoğlu, şunları ifade etti: “Yıllardır hastanelerde ve tüm sağlık ve sosyal hizmet kurumlarında birlikte ürettiğimiz sağlık hizmeti, bir ekip hizmetidir ve bir bütündür. Sağlık hizmetinin bölünüp parçalanması ve taşeron şirketler aracılığıyla gördürülmesi sağlık hizmetinin doğasına aykırıdır. Sağlık hizmetlerinde süreklilik, bütünlük ve istikrar esastır; güvenceli çalışma tüm sağlık emekçilerinin hakkıdır. Sağlık alanında başta taşeron işçileri olmak üzere, taşeron, sözleşmeli, vekil ayrımı yapılmadan güvencesiz biçimde istihdam edilen tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçileri kadrolu statüde güvenceli çalıştırılmalıdır.”

‘SINAV ŞARTI ELEME İÇİN OLABİLİR’

Çalışma Bakanı Jülide Sarıeroğlu’nun kamuda işçi olarak çalışmak isteyenlerin sınava tabi tutulacağı yönündeki açıklamasının temel amacının “eleme” olacağı değerlendirmesinde bulunan Çerkezoğlu, “Sayın Bakan her ne kadar bu sınavın eleme amaçlı kullanılmayacağını vurgulamaktaysa da kamuda yıllardır çalışan emekçilere, sanki yeni işe başlıyormuş gibi sınav şartının düşünülüyor olmasının tek amacı, eleme olabilir. Taşeron şirketlere mahkum edilen tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin yıllardır yaşadığı mağduriyet giderilmeli, herhangi bir şarta bağlı olmadan kadroya geçirilmelidir” ifadelerini kullandı.

 ‘GÜVENLİK SORUŞTURMASI KABUL EDİLEMEZ’

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın kadroya geçirileceklerle ilgili güvenlik soruşturmasının “zorunluluk” olduğu ve “gasp” edilen hakları için dava açan taşeron işçilerden kadroya geçişte davalarından feragat etmeleri yönündeki açıklamaları değerlendiren Çerkezoğlu, şunları ekledi: “Kadroya geçiş sürecindeki soruşturma şartının, hukuka aykırı şekilde, eleme amaçlı getirilmek istendiği açıktır. Zaten çalışmakta olan sağlık emekçilerinin, sanki yeni işe başlıyorlarmış gibi güvenlik soruşturmasına tabi tutulması kabul edilemez. Yapılması gereken tüm taşeron işçilerin başta kıdem tazminatı ve yıllık izinler olmak üzere kazanılmış tüm haklarıyla birlikte kadroya geçirilmeleridir.”

 ‘TAŞERON ÇALIŞTIRMA YASAKLANMALI

Çerkezoğlu, kadro hakkının iktidarın lütfu olmadığını belirterek, “İnsan onuruna aykırı kölece bir çalıştırma biçimi olduğu herkes tarafından kabul edilen taşeron çalıştırma yasaklanmalı, tümüyle ortadan kaldırılmalıdır” dedi. (Ankara/MA)