21 Aralık 2017 13:59

İsveç’te ‘rıza yasası’ hazırlığı

İsveç hükümeti, sözlü veya fiziki rıza olmadıkça her türlü cinsel ilişkinin tecavüz olarak kabul edilmesini öngören ‘rıza yasa’ hazırlığı içinde.

Paylaş

Murat KUSEYRİ
Stockholm

İsveç’te #Metoo kampanyası kapsamında cinsel taciz ve tecavüzlere karşı değişik kesimlerden kadınların yaptıkları çağrı ve gösterilerin ardından İsveç Hükümeti’nin “rıza yasası”nı yürürlüğe koyacağını açıklaması değişik kesimlerden farklı tepkilerin gelmesine yol açtı.

Kadın örgütleri, “Rıza yasası”nın tecavüzlere karşı caydırıcı olacağını öne sürüp destek verirken Barolar, söz kosunu yasanın her hangi olumlu bir etkisinin olmayacağını öne sürüyor ve hükümeti siyasi popülizm yapmakla eleştiriyor.

Tecavüzlere engellenebilmesi için “Rıza yasası” olarak adlandırılan yeni bir yasa gereksinimi olduğu uzun süreden beri kamuoyunun gündemindeydi. Ancak ABD’de başlayan ve İsveç’te her kesimden kadını içine alarak bir kadın hareketine dönüşen #Metoo kampanyasından sonra “Rıza yasası” tartışmaları yeniden gündeme geldi. 

Yasanın parlamentoya sunulacağının ilk işaretini Eşitlik Bakanı Asa Regner, kadınların #Metoo kampanyası kapsamında  Stockholm’de gerçekleştirdikleri gösteride verdi. Neol’den önce yasalarda değişiklik önerilerini netleştireceklerini ve yasanının önümüzdeki yıl yürürlüğe girmesini amaçladıklarını söyledi.

YASAYA MUHALEFETTEN DE DESTEK

Geçtiğimiz günlerde de, Başbakan Stefan Löfven, Stockholm’de düzenlediği basın toplantısında Hükümetin hazırladığı yasa önerisini kamuoyuna açıkladı. Yasa, eşler arasında olsa bile sözlü veya fiziki rıza gösterilmedikçe her türlü cinsel ilişkilerin tecavüz olarak kabul edilmesini ve cezalandırılmasını öngörüyor. Yasa tasarısına muhalefette bulunan Muhafazakar Parti, Merkez Partisi, Hıristiyan Demokratlar ve Liberal Parti de destek veriyor.

Taraflardan birinin cinsel ilişkiye gönüllü olduğunu göstermesi için “Hayır” demesi yeterli görülüyor ve buna rağmen gerçekleşen cinsel ilişki tecavüz olarak kabul ediliyor. 

Löfven, basın toplantısında “Eğer cinsel ilişki rıza alınmadan gerçekleşiyorsa bu bir tecavüzdür” diyerek yeni yasanın içeriğini özetledi. 

Mevcut yasalarda ise tecavüzden yargılanabilmek için kişinin karşısındakine şiddet ve tehdit uygulayarak cinsel ilişkiye girmesi veya sarhoş bir kişiyle cinsel ilişkide bulunması gerekiyor. 

BAROLAR BİRLİĞİ: CAYDIRICI OLMAYACAK

Barolar Birliği ise, tüm partilerin desteklediği yasanın tecavüzlerin engellenmesi için caydırıcı olmadığı görüşünde. Barolar Birliği Başkanı Anne Ramberg, “Biz ‘Rıza yasası’nın daha fazla mahkumiyetlere yol açacağına inanmıyoruz. Yapılan araştırmada da yasanın verimli olacağı sanılmıyor. Yasa normatif bir işlem görecek ve toplumun tecavüzleri kabul etmediğini gösterecek” dedi. 
Tecavüz vakalarında en büyük sorunun kanıt olduğuna dikkat çeken Ramberg, “Rıza yasası”nın kanıt sorununu çözemeyeceğini ve eski tartışmaların devam edeceğini söyledi. 

Büyük toplumsal baskının olduğu koşullarda politikacıların dalgaya kapılmaları ve popülist olmaları riski bulunduğunu belirten Ramberg, güçlü kamuoyu baskısı karşısında sorun ne kadar içler yakıcı olursa olsun politikacıların sağduyulu davranmaları gerektiğine vurgu yaptı.
 

ÖNCEKİ HABER

Camiş Madencilik işçilerinden dayanışma çağrısı

SONRAKİ HABER

Sur’da tehditle zorla yıkım

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...