İsveç’te sığınmacı kamplarında nefret suçları arttı

Suçluluğu Önleme Konseyi’nin (BRÅ) yayınladığı suç istatistikleri, İsveç’te nefret suçlarının 2016 yılında bir önceki yıla kıyasla azaldığını ancak sığınmacı kamplarında 6 kat arttığını gösterdi.

Önceki gün medyaya açıklanan rapor,  İsveç’teki en olağan nefret suçunun ırkçılık ve yabancı düşmanlığından kaynakladığını ve bunların nefret suçlarının yüzde 72’sini oluşturduğunu gösteriyor. Kayıt altına alınan nefret suçlarından yüzde 9’u cinsel yönelim, yüzde 7’si de İslamofobi kaynaklı.

Geçtiğimiz yıl polis ve kurumlara 6 bin 415 neftet suçu bildirildi. Bu, bir önceki yıla kıyasla 2016 yılında işlenen nefret suçlarında yüzde 8 oranında bir azalma olduğunu gösteriyor. Azınlıklara özellikle de  Roman ve Yahudilere yönelik nefret suçlarında belirgin bir azalma olduğu belirlendi.

BRÅ’nın araştırmayı yapan uzmanlarından Carina Djärv, nefret suçlarındaki azalmanın bir sürecin başlangıcı mı yoksa geçici bir şey mi olduğunu söylemenin güç olduğunu ifade etti.

TRANSLARA YÖNELİK NEFRET SUÇLARINDA BELİRGİN ARTIŞ

Cinsel yönelimden kaynaklı nefret suçlarında belirgin bir azalma görülürken trans bireylere yönelik suçlar 5 kat arttı. Translara yönelik suçlardaki bildirimin artmasını olumlu olarak değerlendiren Djärv, “Çünkü bu daha fazla insanın bildirimde bulunma cesaretine sahip olduğunu gösteriyor” dedi.

Nefret suçlarının yüzde 43’ü tehdit ve taciz olarak kendini gösteriyor. İkinci sırada ise mala ve mülke zarar verme geliyor. BRÅ’nın istatistiklerinde nefretten kaynatlı şiddet suçu yüzde 13, hakaret ve onur kırma yüzde 12, halk grubuna karşı kışkırtıcılık suçu da yüzde 10 olarak sıralanıyor. Nefret suçlarına maruz kalan halk gruplarının başında Yahudiler yer alıyor.

KAMPLARDAKİ NEFRET SUÇLARI 6 KAT ARTTI

Nefret suçlarının beşte biri cadde, sokak ve meydanlarda, yüzde 6’sı ise sığınmacıların yaşadıkları kamplarda işleniyor. Bu sığınmacı kamplarında daha önce yüzde 1 olan nefret suçunun 6 kat arttığını gösteriyor. Kamplardaki nefret suçlarının yabancı düşmanlığı, Hristiyanlık karşıtlığından kaynaklandığı ve daha çok sığınmacıların kendi aralarında ve kampta çalışan personelle sığınmacılar arasında meydana geldiğine dikkat çekiliyor.

Djärv, sığınmacı kamplarındaki nefret suçlarının aşırı ölçüde artmasını  2015-2016 yılında çok sayıda ilticacının İsveç’e gelmesine bağlıyor.
Daha önceleri, sığınmacı kamplarında kalan Suriye ve Iraklı Hristiyanların  aşırı İslamcı diğer sığınmacıların baskı ve tehditlerine maruz kaldıklarını ve bazılarının kampları terk etmek zorunda kaldıklarını belirten haberler medyada yer almıştı. (Stockholm/EVRENSEL)