20 Aralık 2017 11:34
Son Güncellenme Tarihi: 20 Aralık 2017 15:59

Arkadaşları öldürülen Zülal Tütüncü’yü anlattı

Ege Üniversitesi öğrencileri, arkadaşları Zülal Tütüncü’yü Evrensel'e anlattı. Medyanın dilini, ve kadın politikalarını eleştirdi.

Paylaş

Pınar ÇETİNKAYA 
Ayşegül UÇAR
İzmir

Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğrencisi Zülal Tütüncü, dün yine bir üniversite öğrencisi olan Günhan Ö. (26) tarafından bıçaklanarak katledildi. Zülal’in vahşice öldürülmesi ise Ege Üniversitesi öğrencilerini derin bir üzüntüye boğdu. Arkadaşları Evrensel'e konuştu. ayrıca okulda da Zülal tütüncü'yü anmak için eylem düzenlendi. Ayııca kadın örgütleri de Zülal tütüncü için eylem yaptı.

Zülal’in arkadaşları, katillere verilen cezai indirimlere, ana akım medyanın şiddeti meşru kılan diline, AKP iktidarının cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren politikalarına tepki göstererek, bu davanın peşini bırakmayacaklarını, katilin gerekli cezayı alması için kamuoyu baskısı oluşturacaklarını ifade etti.

Ayşe Tekeli (Sanat Tarihi Bölümü Öğrencisi): Zülal’in cinayete kurban gittiğini medyadan öğrendim. Haber dili çok kötüydü. Yıllardır uğraşmamıza rağmen, kadın cinayetleri konusunda hiçbir düzelme olmadığını görüyoruz ve bunun üzerine bir de cinayetler medya aracılığıyla meşru kılınmaya çalışılıyor.  Zülal’in katilinin cezasını bulmasını elbette istiyorum.Ama uğraştığımız tek bir kişi değil acı tarafı da bu, sadece Günhan Öztürk değil mücadele ettiğimiz, erk toplumla, iktidarla, ataerkil toplumla, bütün bu zihniyetle mücadele ediyoruz. Her cinayet bir başkasını doğuruyor, bitmiyor. Cezasızlık var bundan cesaret alıyorlar birde iyi niyetliydi diyerek meşru kılınıyor. Belli kalıplar oluşturuldu erkekliğime hakaret etti, o gelmek istedi evime, beni tahrik etti diyerek meşrulaştırılmaya çalışıyor. 

CEZAİ İNDİRİMLER KADINLARI DEĞERSİZLEŞTİRİYOR

Yunus Reşad Rençoğlu (Sanat Tarihi Bölümü Öğrencisi): Zülal çok mutlu ve hayat dolu sevecen bir kızdı. Bu cinayetin daha önceki kadın cinayetlerinden farkı olmadığını biliyoruz. En ciddi şekilde, adli kurumundan, savcısına, avukatına herkes gereken araştırmayı yapmalıdır.Katilin gerekenden bir nebze daha az ceza alması, Zülal’in ailesi ve bizler için onu bir kez daha kaybetmek olacağının farkındayız.Bunun için kamuoyu baskısına ihtiyaç duyuyoruz. Özellikle son dönemde uygulanan ceza indirimleri, kadınları değersizleştirmek ve yaşamlarına,özgürlüklerine karşı bir saldırı anlamına gelmektedir. Bu yüzden, Zülal’in unutulmaması, katilin gereken cezayı alması ve diğer kadınların başına bunların gelmemesi için elimizden geleni yapacağız.

BU HABERLERİ HAK ETMEDİ

Berat Çağlar (Sanat Tarihi Bölümü Öğrencisi): Geçtiğimiz hafta okulda otururken Zülal’ın doğum günü olduğunu öğrendik, hatta kendisi neler yapabileceğimizi sordu.Pazartesi sabahı ise okula geçerken otobüsteydim ve sosyal medyada gezinirken gördüm haberi. Onun amacı sadece doğum günü kutlamaktı ne bu ölümü ne de arkasından çıkan ‘su testisi su yolunda’ haberlerini hak etmedi.

Ezel Kurmuş (Sanat Tarihi Bölümü Öğrencisi): Ben Zülal’le 5 ay önce tanıştım. Aynı derse girdik, aynı sıralardan geçtik. Biz daha 1.sınıfız mezun olduğumuzda Zülal olamayacak aramızda.Onun bu şekilde katledilmesinin sebebi arkadaşlarıyla eğlenmek için bara gitmesi ya da o gece tanıştığı bir adamın evine gitmesi değil. Kadın cinayetlerinin bunların meşrulaştırılmaya çalışılması, bu durumu kabullenemiyorum.

Selda Aslan (Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Öğrencisi): Zülal’le 2 sefer muhabbete girdik ama cana yakınlığı, güler yüzüyle hafızamda kaldı. Böyle bir şeyin kimsenin başına gelmemesi gerekiyor, hele de Zülal bu hayat enerjisiyle bunu hiç hak etmedi.

YAŞAM HAKKININ SINIFI, CİNSİYETİ OLMAZ 

Begüm Ateş (Sanat Tarihi Bölümü Öğrencisi): Zülal bizim sınıf arkadaşımızdı, medyanın karalamasını görüyoruz şu yüzden öldü bu yüzden öldü gibi imalarla çıkan haberlerde. Aslında bunun hiçbir önemi yok, yaşam hakkının sınıfı, cinsiyeti ne olursa olsun herkes için eşit olduğu açık. Ama bugün nasıl ki işçiler öldüğünde fıtrat deniyorsa, kadın olmanın da kaderinde ölüm varmış gibi davranılıyor. Çünkü tacizciler, tecavüzcüler, kadın katillerine karşı gerçek adalet uygulanmıyor.Bugün insan kalabilmek için yanı başımızdaki sıra arkadaşımız için bir ses çıkarmak zorundayız.

Ceyda (Sanat Tarihi Bölümü Öğrencisi): 17 Aralık doğum günüydü Zülal’in. Kiminle olup olmadığını bilemezdik, o mutluydu diğer günlerdeki gibi herkesin içinde her anında mutlu bir kızdı. Bir gün erkeklerden konu açılmıştı, “Hangi erkek bana zarar verecek kızım bana bak küçük, minik duruyorum ama hiçbir şey yapamaz bana” diyordu. Gülüyorduk biz, kim neden Zülal’e bir şey yapsın ki zaten dedik. Ciddiye bile almadık konuyu. Bilemezdik, kimse bilemezdi.

ARKADAŞLARI ZÜLAL'İ ANDI

Ege Üniversitesi öğrencileri ve Edebiyat Fakültesi Dekanlığı, Zülal Tütüncü için fakülte binası önünde anma etkinliği yaptı. "Düşlerindeki maviliği yaşatacağız. Kadın Cinayetlerini Meşrulaştıramazsınız" yazılı pankart açılan anmada Zülal'in hocaları ve arkadaşları konuşma yaptı. 

Ege Üniversitesi Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Şerife Yalçınkaya, yaşanan olaydan dolayı üzüntüsünü dile getirerek, kadın cinayetlerinin politik olduğunu, davanın takipçisi olacaklarını ve susmayacaklarını ifade etti. 

Zülal'in sınıf arkadaşları adına söz alan Ezgi Yavuz ise, "Bugün burada kadınların toprağı olmadığı, bu vahşi ve acı gerçeği bir kez daha gözler önüne sermek için toplandık. Bizim bir kadınımız daha katledilerek öldürüldü. Sınıf arkadaşımız, dostumuz, güler yüzlümüz, mavişimiz, Zülal’imiz vahşice bir cinayete kurban gitti. Bugün bizim sesimiz; Zülalin sesi, annelerimizin sesi, kız kardeşlerimizin sesi, ebediyen susturulan kadınlarımızın sesi olacak" şeklinde konuştu. 

Erkeklerin kendinden emin olarak yaşadığı dünyada kadınların iki seçeneği kaldığını belirten Yavuz, "Konuşmak ya da öldürülmek. Biz artık susmayacağız. Biz artık şiddet gören, işkence çeken, öldürülen kadınlarımızın sesi olarak kulaklarda yankılanacağız. Zülalimiz gibi katledilecek olmayı kabul etmeyeceğiz. Kayıplarımızı geri getiremeyecek olsak da artık susmayalım" dedi.

İZMİR’DE KADINLAR ZÜLAL İÇİN SOKAKTA

Zülal Tütüncü açıklama

İzmir’de Ege Üniversitesi öğrencileri ve kadın örgütleri, Zülal Tütüncü için Bornova Küçükpark Meydanı’nda basın açıklaması gerçekletirdi. “Düşlerindeki maviliği yaşatacağız. Kadın Cinayetlerini Meşrulaştıramazsınız” ve “Yasta değil isyandayız, Zülal Tütüncü’yü unutmayacağız” yazılı pankartlar açarak sık sık, “Yaşasın kadın dayanışması” , “Kadın cinayetleri politiktir” sloganları attı. 

Ortak açıklamayı okuyan Tuana Uğuz, bugüne kadar katledilen tüm kadınların sesini duyurmak için toplandıklarını söyleyerek, “Duydunuz mu? Bu çığlığı bastırmak için nasıl ellerinden geleni yapıyorlar. Medyası kadın katillerini aklamaya çalışıyor, yargısı haksız tahrik indirimleriyle komik cezalar veriyor. İktidar kadına yönelik aşağılanmanın bin bir türlüsünü yaparak katilleri, tacizcileri, tecavüzcüleri cesaretlendiriyor” dedi. 

“Üzgün değiliz hayız, donan kanımız öfkeden. Zülal için yasta değil hayır, onu kadın cinayetlerine karşı çektiğimiz isyan bayrağımızın bir köşesine ekliyoruz” diyen Uğuz, “Biz size insan kalmanın bedelini anlatacağız. Çünkü bizleri dersliklerimizden çıkaran, hepimizin öfkesini ortak bir çığlığa dönüştüren budur. Artık bir arkadaşımızı daha kaybetmeye tahammülümüz kalmadı. Sürekli olarak tacizin, tecavüzün önünün açıklamasına karşı kadınlar var diyoruz” şeklinde konuştu.  

Zülal’in arkadaşı Fatma Küçükkurt ise, “Kız kardeşimizin öldürülmesinin sorumlusu yalnızca katili değildir. Bunun sorumlusu erkekliği besleyen iktidar söylemleri, kadınları görünmez kılan yasaların çıkarılmasını öneren erk akıl, erkek adaletin uygulayıcıları olan hukuk ve adli birimlerdir. Zülal’in çığlığı olup güçlenecek ve katil cezasını alana kadar geri adım atmayacağız” dedi. Açıklama atılan sloganlar ile son buldu. 

 

ÖNCEKİ HABER

'Hırsız Katil Erdoğan' sloganına beraat

SONRAKİ HABER

Yeni Adana Gazetesi 100’üncü yılını kutluyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa