DİSK Gıda-İş Avcılar’da asgari ücrete ilişkin imza topladı

DİSK’e bağlı Gıda-İş Sendikası asgari ücretin 2 bin 300 lira olması talebiyle Avcılar Belediyesi önünde stant açarak imza topladı.

18 Aralık 2017 10:56
Paylaş

DİSK’e bağlı Gıda-İş Sendikası asgari ücretin 2 bin 300 lira olması talebiyle Avcılar Belediyesi önünde stant açarak imza topladı. “Asgari ücret fedakarlık ücreti değil, en büyük toplusözleşmedir” diyen Gıda-İş Genel Sekreteri Levent Gökçek, asgari ücret belirlenirken sermayenin değil, işçilerin taleplerine kulak verilmesini istedi.

Asgari ücretin belirlenmesine sayılı günler kaldı. Asgari ücrete ilişkin çalışmalarını sürdüren DİSK/Gıda-İş Sendikası asgari ücretin net 2 bin 300 lira olması talebiyle Avcılar Belediyesi önünde stant kurarak imza topladı. Burada yapılan açıklamada konuşan Gıda-İş Genel Sekreteri Levent Gökçek, görüşmelerin sürdüğünü söyleyerek, bu görüşmeler sonucunda belirlenecek rakamın Türkiye’de emeğiyle geçinen herkesin ücretini belirleyen bir taban ücreti olacağına dikkat çekti. Her görüşme  sonunda “ülke gerçeği” gibi gerekçelerin ileri sürülerek işçilere açlık sınırının bile çok altında rakamların verildiğini hatırlatan Gökçek, şöyle devam etti: “Her seferinde masada patrona yeni teşvikler çıkıyor. Türk-İş ve tarafsız olduğunu ileri süren Çalışma Bakanlığı yer alıyor gibi görünse de şimdiye kadar yaşananlar bize hükümetin de aslında patronların tarafında olduğunu gösteriyor. Çalışma Bakanı Jülide Sarıeroğlu’nun son toplantıda işçilerden fedakarlık beklediğini yönünde yaptığı açıklama, bu yılın da diğer yıllardan farklı olmayacağının kanıtıdır. Patronlara yeterince teşvik, vergi indirimi, hibe krediler, uzun vadeli ve faizsiz krediler verilerek besleniyorlar. Asgari ücretin belirlenmesinde sermaye değil, işçilerin isteklerine ve taleplerine yer verilmelidir.”

İŞÇİ ENFLASYONA EZİLDİ

Sarıeroğlu’nu ifade ettiği gibi asgari ücret tartışmasının bir fedakarlık konusu olmadığını belirten Gökçek, “Ekonomik veriler de ülke gerçeğinin patronların ve hükümetin söylediği gibi olmadığını gösteriyor” dedi. “Asgari ücret 2004 yılından 2017 yılına kadar enflasyon karşısında yüzde 36 artarken, milli gelir ise yüzde 95 artmıştır” diyen Gökçek şöyle devam etti: “Yani geçen sürede asgari ücret milli gelire oranı yüzde 30,5 oranında gerilerken, kalan kısın patronların cebine girmiştir. Asgari ücret milli gelirden pay almış olsaydı bugünkü ücret 2600 TL olmalıydı. 2017 yılında net asgari ücrete yapılan zam yüzde 7,9’dur. Buna karşılık enflasyon oranı yüzde 12,98 olarak açıklandı. Yani asgari ücretli sadece 2017 yılında yüzde 4,5 oranında kayıp yaşadı. 2008 yılının başında aylık 414 doları olan asgari ücret, 2017 Aralık ayı itibariyle 358 dolara geriledi. Üretilen malı ihraç eden patron dolarla mal satarken, işçilik maliyeti de azalmış oldu. Ama yine de hükümet teşviği sermayeye verirken fedakarlığı işçiden istedi. İşçi ücretleri yıldan yıla erirken, patronlar ise daha fazla kazandı. 2007 yılında asgari ücretin işverene maliyeti, net asgari ücretin yüzde 70’i kadar daha fazlayken bu rakam 2017 yılında yüzde 49’a geriledi. Yani patronun cebine giren para daha da arttı.”

İŞÇİLERİN FEDAKÂRLIK EDECEK DURUMU YOK

İşçilerin fedakârlık edecek durumunun olmadığını belirten Gökçek, “İşçilere yüklenen vergi artarken, iğneden ipliğe gelen her şeye zam gelirken, enflasyon hayatı çekilmez kılarken bakanın işçilerden fedakârlık istemesi anlaşılır değildir. Bakanın, fedakârlık dediği, işçi ailelerinin bu kış günlerinde evde doğal gazı yakmadan montla oturmak zorunda kalması, bir işte çalışıyorken ek iş kovalaması, çocuğunu okula gönderememesi, harçlık verememesi, evine et girmemesi, yaz tatili bir yana sinemaya tiyatroya gidememesi, hastalansa bile işe gitmek zorunda kalması... Yani en temel ihtiyaçlarını karşılayamamasıdır. Patronlar ise, bir elleri yağda, bir elleri baldadır. Tırnakları kırılsa soluğu en donanımlı hastanelerde alıyorlar ve tedavi oluyorlar. Yedikleri önlerinde, yemedikleri arkalarında. Kazandıklarından vergi vermiyorlar, üstüne teşvik alıyorlar. Bütün bu gerçekler karşısında halen işçiden fedakârlık beklemek, vicdani de, ahlaki de değildir” diye konuştu. 

2018 YILI ÜCRETİ NET 2300 TL OLMALIDIR

İktidar ve sermayenin kol kola girerek asgari ücreti belirlediği sürecin sorunlu ve tek yanlı olduğuna dikkat çeken Gökçek, şöyle devam etti: “Asgari ücretin belirlenmesi sürecinde tüm sendikaların ve işçilerin dahil olduğu bir mekanizma yoktur. Yine patron örgütleri ve iktidar süreci birlikte belirleyecek. Türk-İş ise duruma sessiz kalacaktır. Türk-İş merkezine çağrımız, tüm konfederasyonların, sendikaların ve işçilerin taraf olacağı bir mekanizmanın hayata geçirilmesi için tutum almasıdır. Aksi halde asgari ücretin tek taraflı ve sermayeden yana belirlenmesine çanak tutmuş olacaktır. Bu nedenle asgari ücret konusunda ortak mücadele çağrılarına olumlu yanıt vermelidir. Buradan AKP Hükümetine, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanına da sesleniyoruz. Asgari ücret ve tüm ücretlerin asgari ücret tutarı kadar olan bölümü vergiden muaf tutulmalı ve 2018 yılı ücreti net 2300 TL olmalıdır.” (İstanbul/EVRENSEL)

Reklam
ÖNCEKİ HABER

ABD'nin yeni ulusal güvenlik stratejisi bugün açıklanacak

SONRAKİ HABER

İzmir Valiliğinden sendikalara eylem izninde çifte standart

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...