HDK'nin 8. Genel Kurulu toplandı

Halkların Demokratik Kongresi'nin (HDK) 8. Genel Kurulu, Ankara Plaza Hotel'de toplandı. Divanın eş yürütücülüğünü Ali Kenanoğlu ve Gülseren Pusatlıoğlu'nun yaptığı genel kurulda, tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve ESP Genel Başkanı Çiçek Otlu'nun cezaevinden yolladıkları mesajlar okundu.

'KAPİTALİZM, ŞİDDET UYGULAMADAN KENDİSİNİ VAR EDEMİYOR'

Açılış konuşmasını yapan HDK Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu, kapitalizmin bugün geldiği noktada kendisini şiddet uygulamadan ve insan haklarını ihlal etmeden var edemediğini söyledi. Hamzaoğlu, genel kurullarının Ekim Devrimi'nin 100. yılında toplandığını belirterek, Ekim Devrimi'nin geçmiş değil gelecek olduğunu ve kendilerinin de bu yoldan ilerlediklerini ifade etti. 8. Genel Kurul’un yeniden kuruluş amacıyla toplandığını dile getiren Hamzaoğlu, “Yeni dönemde bürolarımız olacak ve yerellerde bir araya gelerek daha fazla birlikte üretebileceğiz. HDK okullarıyla bu dönemde yürüyeceğiz. Bu okullar demokratik cumhuriyetin içeriğini hep birlikte belirlememizi sağlayacak” dedi.

'BİRLİKTE YAŞAMI KURACAĞIZ'

HDK Eş Sözcüsü Gülistan Koçyiğit, "kapitalist modernist sistemin" düşmanlıklar yarattığını, sınırları icat ettiğini ve silah satışını artırmak için savaşları tetiklediğini dile getirdi. Halkların bu yolla birbirine kırdırıldığını ifade eden Koçyiğit, bu olumsuzluklara karşın örgütlenildiğinde ise uluslararası güçlere ve onların yerli-milli taşeronlarına karşı nasıl zafer kazanılacağını Rojava örneğinin gösterdiğini söyledi. Koçyiğit, HDK’nin 6 yılı geride bıraktığını ancak hâlâ çok eksiklerinin olduğunu söyledi. Meclisleri istedikleri düzeyde kuramadıklarına değinen Koçyiğit, bunun için yeni dönemde daha çok çalışmaları gerektiğini vurguladı. Koçyiğit, “Bu abluka yıkılacak, ne Amerika’daki Zarrab davalarından ne gladyo eliyle darbe yapanlardan beklentimiz yok. Bu ülkede faşizm yıkılacaksa biz yıkacağız” dedi. 

‘DAHA ÖFKELİ VE KARARLIYIZ’

HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, iki buçuk yıldır süren topyekun savaşa ve saldırılara direndiklerini söyledi. İktidarın, geri durmalarını ve faşizme boyun eğmelerini istediklerini belirten Kemalbay, mücadeleden vazgeçmeyeceklerinin altını çizerek  “Şimdi daha öfkeli ve kararlıyız” dedi.

İktidarın halklara çözüm diye sunduğu seçenekleri değil halkların kendi seçeneklerini sahiplendiklerini ifade eden Kemalbay, iktidarın birer lütuf olarak gördüğü olaylarla kendi sorunlarının üstünü kapatmaya çalışmasına izin vermeyeceklerini belirtti.

"Bazıları Deniz Gezmişlerden yola çıkıp Erdoğan’ı 'Parkasız Deniz Gezmiş' olarak niteliyor." diyen Kemalbay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu utanç verici yandaşlık arzusuna cevabımız şu: Bugün Deniz Gezmiş yaşasaydı Selahattin Demirtaş’ın koğuşunda olurdu, cezaevinde olurdu. Bizler Denizlerden, Mahirlerden aldığımız devrimci geleneği, direnişi geleceğe taşıyacağız."

‘2018’İ EZİLENLERİN YILI HALİNE GETİREBİLİRİZ’

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan, iktidarın tek adam-tek parti rejimini inşa etme yolunda OHAL’e ve KHK rejimine sığındığını belirtti. Doğan, iktidarın bu amacını gerçekleştirmeye çalışırken halkları yanına çekmek ve onların antiemperyalist duygularından faydalanmak için “yerli-milli” söylemini kullandığını ifade etti. Bu süreçte burjuva parlamentosunun bile işletilemez hale geldiğini söyleyen Doğan, halkın yarısının da yerel yönetimler açısından atanmışlarca yönetildiğini dile getirdi. Doğan, demokrasi mücadelesi açısından taleplerin ortaklığına dikkat çekerek farklı yapılarda olunsa bile mücadele birliği oluşturmanın önünde bir engel olmadığını söyledi. AKP iktidarının sanıldığı kadar yıkılmaz olmadığını vurgulayan Doğan, ancak bu birliği oluşturarak 2018 yılını emekçilerin, kadınların, gençlerin, ezilenleri yılı haline getirebiliriz” dedi.

'YENİ REJİMİN ENGELLERİN AYIKLIYORLAR'

KESK Eş Başkanı Aysun Gezen, OHAL sürecinde binlerce insanın işlerinden edildiğini ve çalışma haklarının ellerinden alındığını söyledi. Bir yılı aşkın süredir süren OHAL’in ve KHK’lerin darbe girişimiyle alakalı olmadığını dile getiren Gezen, bunun AKP hükümetinin arzuladığı tekçi, İslamcı, faşist rejimi inşa ederken engel teşkil edebileceklerin ayıklanması için olduğunu söyledi. Gezen, AKP ne kadar çabalarsa çabaların ülkede kadınlar ve gençler oldukça umudun bitmeyeceğini ve eşitliğin, barışın, laikliğin tesis edildiği adil bir ülke kurulacağını ifade etti.

'YA BİR ARAYA GELECEĞİZ YA DA BU BASKI DURUMUNA SEYİRCİ KALACAĞIZ'

Devrimci Parti Genel Başkanı Musa Piroğlu, Emperyalist dünyanın ağır bir krizden ve paylaşım mücadelesinden geçtiğini, bunun Türkiye’de de OHAL ekseninde, kalıcılaştırılmaya çalışılan bir baskı süreciyle ilerlediğini belirtti. İktidarın güçlü görünmesine karşın esasen sarsıldığı bir dönemde olduğunu dile getiren Piroğlu, “Ya bir araya geleceğiz, bu dünyanın umudun adresi olduğunu göstereceğiz ya da kendi kulvarımızda bu baskı durumuna seyirci kalacağız” dedi. 

'HDK, AKP'NİN TEKÇİ İDEOLOJİSİNE KARŞI ÇOĞULCULUĞU, HAK VE HUKUKU VE ADALETİ SAVUNUYOR'

ESP Genel Başkan Yardımcısı Fadime Çelebi, sokakta mücadeleyi geliştiren halkların HDK’de buluştuğunu söyledi. AKP’nin tekçi ideolojisine karşı HDK’nin çoğulculuğu, hak ve hukuku, adaleti savunduğunu dile getiren Çelebi, “Geleceğin umudu HDK’dir” dedi. Çelebi, HDK’nin önümüzdeki dönem faşizme karşı özgürlüğü, adaletsizliğe karşı adaleti büyütme ve demokrasi mücadelesini daha fazla toplumsallaştırma sorumluluğu olduğunu ifade etti. 

'UMUTLUYUZ'

SYKP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, HDK’nin ülkede faşizm inşa edilirken bununla nasıl mücadele edileceği konusunda kendisini sürekli güncellediğini belirtti. Umutlu olduklarını dile getiren Hatimoğulları, 16 Nisan referandumu sonuçlarının kendilerine umudun fişeğini gösterdiğini dile getirdi. Hatimoğulları, önümüzdeki dönem en geniş yelpazede açık, fiili, meşru bir mücadelenin yol ve yöntemlerinin geliştirilmesinin önemine dikkat çekti. (Ankara/EVRENSEL)

HDK KONGRESİ SONUÇ BİLDİRGESİ: YENİ BİR BAŞLANGICA İHTİYAÇ VAR

HDK’nin gerçekleştirdiği 8’inci Genel Kurulun sonuç bildirgesinde, “Kesinlikle çaresiz değiliz. Faşizm yıkılacaksa bunu biz başaracağız. Bunun için güçlü ve yeni bir başlangıca ihtiyaç var” denildi. 

Halkların Demokratik Kongresi (HDK), hafta sonu Ankara’da gerçekleştirdiği 8. Genel Kurulun sonuç bildirgesini açıkladı. Sonuç bildirgesinde: “Türkiye, Kürt sorununu çözerek demokratikleşme seçeneğini değerlendirmek yerine toplumdaki tüm demokratik ve özgürlükçü güçlere ve birikime savaş açarak faşizmin kurumsallaşma sürecine girmiştir” tespitine yer verilerek, şu görüş ve öneriler paylaşıldı: “Yerel demokrasinin temeli olan yerel yönetimlere kayyım atayıp, belediye eş başkanlarını tutuklayarak halkın özgür iradesini gasbetmiştir. Siyasi ve zor aygıtlarının yeni rejim inşasına yetmediğinin farkında olan faşist iktidar bloku, ‘yeni bir devlet’ için ‘yeni bir toplum’ yaratmak adına tüm topluma savaş açarak faşizmi toplumsal zemine yaymaya çalışmaktadır. Faşizm koşullarında HDK’nin ve tüm demokrasi güçlerinin sorumlulukları artmıştır.” 

Sonuç bildirgesinin sonunda, “Bize saldıran güçler büyük ve güçlü olabilir ama kesinlikle biz de çaresiz değiliz. Faşizm yıkılacaksa bunu biz başaracağız. Bunun için güçlü ve yeni bir başlangıca ihtiyaç var” denildi. Bildirge’de, güçlü bir demokratik cumhuriyet vurgusu da öne çıktı. 
(HABER MERKEZİ)