15 Aralık 2017 21:04

Sovyetler'de metalurji

Sovyetler Birliği tarihte görülmemiş bir sanayileşme hamlesi başlattı. Ağır sanayi üretimine öncelik verildi.

Paylaş

Burak BAĞÇECİ

Yıldız Teknik Üniversitesi

1917 yılında Rus işçi ve köylüleri bilimsel sosyalizmin teorisiyle donanmış Bolşevik Parti'nin önderliğinde iktidarı ele geçirdi ve insanlık tarihinde yepyeni bir sayfa açtı. Tarihin ilk ve en büyük sosyalist devleti Sovyetler Birliği'nin kurulmasına yol açan bu devrim, kapitalist barbarlık altında inleyen halkların hep en büyük umudu olarak yaşadı ve 100. yılında da yaşamaya devam ediyor.

Rusya, devrim yıllarında savaşın perişan ettiği, halk yığınlarının açlık ve sefalet içinde yaşadığı geri bir ülkeydi. Birinci Dünya Savaşı'nın yarattığı yıkımın üzerine, devrimin ilk yıllarında patlak veren iç savaş da bindi. Bu koşullarda üretimi ve yönetimi ele geçiren işçi sınıfının önünde sosyalizmin inşaası gibi zor bir görev vardı.

Sovyetler Birliği tarihte görülmemiş bir sanayileşme hamlesi başlattı. Ağır sanayi üretimine öncelik verildi; bunun da yolu elektrifikasyondan ve metalurjik üretimden geçiyordu. Ülkenin dört bir yanına metalurji tesisleri kuruldu. Stalin “İleri ülkelerden 50-100 yıl geride kalmış durumdayız. Bu arayı on yılda kapamak zorundayız. Ya bunu başaracağız ya da un ufak olacağız”* diyordu.

BİR AĞIR SANAYİ ÜLKESİ

Sovyetler planlı ekonomiyle gerçekten kısa sürede gelişmiş ülkelerin seviyesine ulaştı. Kapitalist dünya tıkanıklıklarla, krizlerle boğuşurken Sovyet sanayisi hep gelişmeye devam etti. Özellikle İkinci Dünya Savaşı sırasında sovyet metalurjisi çağ atladı. Savaşın başında büyük kapitalist ülkelerin savunma sanayilerinden geride olan Sovyetler, savaş sırasındaki büyük atılımıyla düşmanlarının seviyesini yakaladı. Ülkenin dört bir yanındaki metalurji fabrikaları yeni ve gelişmiş tank zırhları, güçlü toplar üretiyor ve anında cepheye sürüyordu. Sovyet metalurjisinin bu olağanüstü çabası faşizmin yenilgisine büyük katkı sağladı.

Savaştan sonra,Yüksek Sovyet Başkanlığı kararıyla Güneydeki Siyah Metalürji İşletmelerinin Restorasyonu Madalyası, olağanüstü iş, yüksek üretim performansı ve İkinci Dünya Savaşı'nda yok edilen metalurji işletmelerinin yeniden inşaasındaki başarıları nedeniyle 60 binden fazla mühendis ve işçiye verildi.

Sovyet ekonomisine can veren metalurjiden, SBKP Merkez Komitesi Birimlerinden Demir-Çelik Bakanlığı ve Demir Dışı Metalurji Bakanlığı sorumluydu. Bu bakanlıkların olağanüstü çabalarıyla Sovyetler bir ağır sanayi ülkesi olmuştu. Büyük fabrikalar, ağır iş makineleri, ağır silahlar ve de ağır vasıtalar bu sanayinin temeliydi. En büyük entegre metalurji tesisleri Donbas-Kriyov-Rog, Ural-Kuzbas, Ural Karaganda'ydı. Demiryolu, otomotiv ve de ağır silah sanayileri Moskova, Leningrad ve Kriyov-Rog bölgelerinde yoğunlaşmıştı. Traktör, tarım araçları üreten bölgeler Gorki, Kazan, Saratov ve Volgograd'dı. Silah ve iş makinesi sanayinde Nijni-Tagil, Sverdlovsk, Çelihabinsk öne çıkıyordu. Son yıllarında dahi Sovyetler dökme demir, traktör, biçerdöver ve otomotiv üretiminde dünyada ilk sıralardaydı.

KAPİTALİZM, BİLİMSEL GELİŞİMİN ÖNÜNDEKİ ENGEL

Sadece metalurji alanında değil, bilim-tekniğin tüm disiplinlerinde Sovyetler tarihte görülmemiş bir gelişme yaşadı ve insanlığın birikimine sayısız katkı sağladı. Bu tesadüf değil, sosyalist bir iktisadın doğrudan sonucuydu.

Kapitalizmde bilim ve tekniğin sermayenin tekelinde olması, bilimsel gelişimin önündeki en büyük engeldir. Şirketlerin fonlamasıyla Ar-Ge faaliyeti yürütebilen bilim insanları, büyük kapitalist şirketler ne isterse ki hep daha fazla kar etmek isterler, onu araştırmak ve geliştirmek zorundadırlar. Büyük sermaye gruplarının sermaye birikimine zeval verecek ya da en azından kar oranlarını düşürecek en ufak bir bilimsel gelişmeye ki bu gelişme geniş halk yığınlarının hayatlarını kolaylaştıracak bir gelişme dahi olsa asla tahammüleri yoktur. Ancak Sovyetler Birliği'nde bilim ve teknik halkı sömüren küçücük bir azınlığın tekelinden çıkarılıp emekçilerin maddi ihtiyaçlarına, insanın zorunluluklarının bilincine varıp onlar üzerinde etkide bulunup özgürleşmesi amacına hizmet etmeye başlamıştır.

Bilimi ve tekniği kapitalist sömürgenler için değil, doğrudan emekçi halkın yaşamını kolaylaştırmak için kullanmak ve bunun önündeki tek engel olan kapitalist iktisada son vermek; biz mühendislik öğrencileri için de yürünecek tek yol budur.


*Stalin, Eserler Cilt 13, s. 46, İnter Yayınları

TÜRKİYE DEMİR-ÇELİK ÜRETİMİNDE SOVYETLER’İN PAYI

Bugün Türkiye dünyanın en büyük demir-çelik üreticilerinden biriyse bunda da Sovyetler'in payı büyük. Türkiye'de bir entegre demir çelik tesisi kurulup kurulamayacağına dair incelemeleri 1932'de bir Sovyet heyeti gerçekleştirmiş, heyet oluşturduğu raporda yılda 150 bin ton demire sürüm bulunabileceği, gelecekteki ihtiyaç da düşünüldüğünde 300 bin ton/yıl üretim yapacak yüksek fırınlara gereksinim duyulacağı, yüksek fırınların işletilmesi için kurulacak kok fabrikasından da kimya sanayi bakımından çok önemli yan ürünler elde edileceği görüşlerine yer veriliyordu. Sonucunda Karabük'te Kardemir kuruldu. Aynı şekilde Türkiye'nin en büyük entegre demir-çelik tesisi İsdemir de Sovyetler Birliği'ne yaptırıldı.
 

ÖNCEKİ HABER

Yola çıkış

SONRAKİ HABER

Star Abdürrahim Karakoç dizelerine Necip Fazıl imzası attı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...