07 Ağustos 2012 16:36

İşçiyiz biz

Geçtiğimiz günlerde haberlerini sıkça okuduğumuz ve televizyondan izlediğimiz ayazağa işçi kampındaki genç işçilerle yaşadıkları sıkıntıları konuştuk. Ama konuşmamız olay nasıl oldu, o esnada siz ne yaptınız, polisin kavgadaki tutumu neydi?'den daha ziyade o akşam linç girişiminin de olmasına neden olan Kürt oldukla

İşçiyiz biz
Paylaş
Mustafa Bircan

Geçtiğimiz günlerde haberlerini sıkça okuduğumuz ve televizyondan izlediğimiz ayazağa işçi kampındaki genç işçilerle yaşadıkları sıkıntıları konuştuk. Ama konuşmamız olay nasıl oldu, o esnada siz ne yaptınız, polisin kavgadaki tutumu neydi?'den daha ziyade o akşam linç girişiminin de olmasına neden olan Kürt oldukları için yaşadıkları sıkıntılardı. Bu ülkede Kürt olmanın zorlukları neler deyip sözü onlara bıraktık.

Erdal: İş ararken karşılaştığım en büyük sorun diplomamın olup olmaması, işi bilip bilmemem değil kimliğimdi. Kürt olmamdan dolayı inşaatlarda bile iş bulamıyordum. Bulduğum işlerde de aldığım ücret aynı işi yaptığım kişilerden hep daha azdı. Bu benim az çalıştığım için değil Kürt olduğum için, 'bunlara ne versek çalışırlar' zaten mantığı olduğu için.  Doğarken bana sordular mı nerede doğmak istersin diye ki şimdi nereli olduğum soruluyor. Şu an çalıştığım firma gerçekten herhangi bir ırk ayrımı yapmaksızın beni işe aldı ve ben bu firmada çalışmaktan çok mutluyum. Genelde küçük firmalara iş başvurusunda bulunduğumda Kürt olup olmadığım sorgulanıyor. Van'lıyım ve Kürt'üm. Ben bunu asla saklamadım ve saklamamda o benim kimliğim.  

Cömert: Neresinden başlayalım ki abi. İlk olarak iş başvurularından başlasak en doğrusu olur sanırım. Özgeçmişimi verdiğimde ilk olarak doğum yerimin incelenmesi başlı başına bir sorun. Hani diyoruz ya biz Kürtler ezilen halkız en basit örneği burada çıkıyor karşımıza. doğum yerimi gördüklerinde sanki hakaret etmişiz, küfür etmişiz gibi bakışlar altında görüşme başlıyor ve ilk soru Hakkârilisin, Kürt müsün? Yaşım 24 ama Kürt olduğum için onlarca iş kaçırdım. Celal Bayar Üniversitesinde İşletme bölümü öğrencisiyim hem de işçiyim. İlk sene okula gittiğimde malum tanışma faslı var. Hakkârili olduğumu söyledim ve ilk dönem sınıfımdan hiç arkadaşım yoktu neredeyse. Ya herkes arkadaşına kanka, dostum, kardeşim diye seslenirken bana peşmerge, Allahın gundisi gibi seslenme ünlemleri kullanıyorlar. Komiktir ama bu bir gerçek. Geçen sene bir dersten sırf Kürt olduğum için kaldım. Hocamız dinciymiş. Bende diyorum ki Kuranda "aslını inkâr eden bizden değildir diye bir hadis var ve ben Kürdüm aslımı inkâr etmiyorum" Ya genel anlamda anlayışsız insanlarla uğraşamıyoruz ama en azından önce bizi bir tanımaya çalışsınlar. Kürt olduğumuzu söylediğimizde yapıştırılan ilk damga teröristsin. Ya bize terörist diyenlere çok kızıyorum aslında. Terörist olsam senin okuduğun okulda bende okuyorum, senin yaşadığın ilçede bende yaşıyorum. Terörist olsak buralarda ne işimiz var. Benim elim şu an kürek tutuyor, mala tutuyor. Okula gittiğimde de kalem tutuyor. Teröristlik bunun neresinde. İbrahim: Buradan önce İzmir'de yaşıyordum ve garsonluk için bir cafe ile görüştüm. Dediler başla. 2 gün çalıştım. 3. gün işe giriş için evraklarımı istediler. Ben evraklarımı hazırlayıp teslim ettim. Nüfus cüzdanımın fotokopisini incelerken sen Muşlu musun diye sordu patron. Bende evet diye cevap verdim. Peşinden gelen soru Kürt müsün oldu. Ona da evet dedim. Neyse evrakları aldılar ben işe döndüm. Bir saat sonra patron yanına çağırarak benle çalışamayacaklarını benim yerime başkasını aldıklarını söyledi. Ben Kürt olduğumu söyleyemeyeceksem, ne anladım TC vatandaşı olmaktan. Biz zaten yıllardır anlayışsız insanlar yüzünden bu noktalara geldik ama en azından anlayışlı insanlardan biraz daha sağduyulu olmalarını istiyoruz.

ÖNCEKİ HABER

İslamın davası!

SONRAKİ HABER

Körüklenen faşizm

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...