07 Ağustos 2012 16:35

İslamın davası!

O malum gecenin akşamı dostlarla oturmuş sohbet ederken konu Ramazan ayından dolayı Alevi-Sünni meselesinden açıldı. Ramazan ayının eskiye nazaran daha sessiz ve sedasız devam ettiğini, oruç yüzünden bazı olayların yaşanmadığını ve okul dönemine denk gelmediği için gençlerin karşı karşıya gelmediğini konuştuk ettik. İşte

Paylaş
Hasret Gültekin Kozan

BİR DE HİÇBİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ…

Yaşanan olayın ardından gerek devlet adamlarının yaptığı açıklamalar, gerekse güvenlik güçlerinin ve yargının aldığı tutum sanki hiçbir şeyin yaşanmadığını, olayın üstünün kapanması gerektiğini belirtir cinstendi. Davulcu “Bu benim değil, İs  lam’ın davasıdır” derken bile işin gerçekliğini ortaya koymaktadır. Olay gecesinden 3 gün önce jandarmaya giden istihbaratların göz önünde tutulmaması devletin olayda ne kadar sorumluluğu olduğunu ve hatta ne kadar içerisinde olduğunu açık açık göstermektedir. İş böyleyken devletin olayı “iki aile kavgası” olarak göstermesi kabul edilemez. Bunlar bizzat devletin istediği türden yaşanan olaylardır…

MEDYA GENE AYNI HAVADA!

Bütün bunlar yaşanırken ülke medyası hakim güçler tarafından kendisinden beklendiği gibi hareket etmeye devam ediyordu. Yaşananları ilk gün sıradan bir olaymış gibi gösteren medya, ertesi gece yaşananları –halkın teravih namazından çıkıp Alevi ailenin evine tekrar saldırmasını- ne gördü, ne de duyurdu. O gece televizyon kanallarında -Hayat Televizyonu be birkaç TV kanalı dışında- saldırılara karşı büyük bir sessizlik yaşanıyordu. BBC News bile saldırıları son dakika olarak aktarırken, bizim ülke basınımız derin uykudaydı. Bu da medyanın ne durumda olduğunu, kime inanıp, kimi takip edeceğimizi bir kez daha gözler önüne sermiş oldu. “MALATYA SİVAS OLMAYACAK!” Ortalıkta en çok dolanan kelimelerden biri olmuştu: “Malatya; Maraş, Çorum, Sivas olmayacak!” Oysa insan ne kadar da inanmak istiyor değil mi bu söze? Aleviler “incinsen de incitme” dediği sürece ne Dersimler, ne Maraşlar, ne Çorumlar, ne Sivaslar, ne Gaziler olacak daha! Cumhurbaşkanına da “yalanmak” için iftar veren bir kısım Aleviler, zalimlere daha da hoş görünmeye çalışsın, bakalım nereye kadar. Ve sakın dilinden düşürmesinler o kelimeyi “incinsen de incitme!” Bizler ülkede ezilen tüm kesimlerle birlikte başta Kürt halkıyla birlikte yan yana mücadele etmenin yollarını arayacağız! İşte o zaman bizlere yapılan saldırılara, yıllardır Türkiye halklarını bölmeye çalışan zihniyete ve politikalarına en güzel cevabı vermiş olacağız!

ÖNCEKİ HABER

Kürt gençliği umudunu yitirmiyor!

SONRAKİ HABER

İşçiyiz biz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...