12 Aralık 2017 00:04

Özcan: 17-25 Aralık’ın soruşturmaları tekrar açılmalı

'ABD, Atilla'ya karşı' davasının 3 haftasının ilk duruşması görüldü. CHP’nin Amerika Temsilcisi Yurter Özcan ile davanın gidişatı üzerine konuştuk. 

Paylaş

Ekim Kılıç
New York

ABD, Atilla'ya karşı' davasının 3 haftasının ilk duruşması görüldü. CHP’nin Amerika Temsilcisi Yurter Özcan ile davanın gidişatı üzerine konuştuk.

“Türkiye’deki 17-25 Aralık soruşturmalarının üstü  kapatılmasaydı, Türkiye şu an olduğu gibi bu kadar zor durumda olmazdı” diyen Yurter Ozcan geçmiş emsal davalara bakarak ABD Hazine Bakanlığının bu işlerde payı olan rol oynayan Türk bankalarına ceza kesmesinin ihtimalini yüksek olduğunu belirtti. Özcan CHP olarak taleplerinin 17-25 Aralık soruşturmalarının tekrar açılması ve Mecliste bir komisyon kurulması olduğunu da dile getirdi.

Mahkemenin genel gidişatı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Evet bildiğiniz üzere Reza Zarrab karşımızda sanık olarak değil tanık olarak duruyor. Bugün esastan jürili yargılamanın üçüncü haftasına girdik. Bu 1,5 seneden fazla olan sürecin genel şablonu İran yaptırımlarının delinerek, ABD milli güvenliğine tehdit oluşturması. Ana çatı bu. Tabi Türkiye’yi ilgilendiren kısımlar, geçmişte 15-25 Aralıkta yaşanan süreç, Türkiye’de üstü kapatılan bazı soruşturmalar, Yüce Divana gönderilmeyen bazı bakanların tekrar karşımıza çıkması. Ne yazık ki bir kamu bankasının yaptırımların delinmesinde rol oynaması, buna ek olarak siyasilerden ve bürokratlardan güç alan Reza Zarrab’ın o koruma çatısı altında paravan şirketlerle ve hayali ihracatlarla gerek altın olsun, gerek kağıt üzerinde tabi gıda ticareti gibi göstererek normalde yurt dışında uluslararası piyasalara giremeyecek olan İran parasını uluslararası piyasaya sürmesi. Genel fotoğraf bu. 

2. Mahkemede konuşan yardımcı amirin soruşturmada “bir numara”ya atıf yapıldığı zamanın Başbakanı Erdoğan’ın konu edildiğini iddia etmesi hakkındaki görüşünüz nedir?
Zaten hatırlarsanız özellikle geçen hafta ve ondan önceki haftanın bir kısmında Reza Zarrab’ın verdiği ifadenin bir kısmında birkaç kere zamanın başbakanı bugünün Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan’la alakalı referanslar vardı. Hem Zafer Çağlayan’la ilişkisi olsun hem diğer bakanlarla ilişkisi olsun Reza Zarrab’ın, bu konuda zamanın başbakanının buna onay verdiği, bazı kamu bankalarının İran’la ticaret yapması için talimat verdiği söylenmişti. Geçen sefer Reza Zarrab’ın anlattığı olayları, bugün soruşturmaya nasıl yansıdı Türkiye’de 17 Aralık onu gördük. Biz zaten yakından bildiğimiz, takip ettiğimiz olayların içerden bir anlatımı gibi bugün bize yansıtıldı. Geçen hafta özellikle bahsedilen, Reza Zarrab’ın bakanlara verdiği rüşvetlerin nasıl verildiği, bunun polisler tarafından Türkiye’de nasıl teknik takibine girdiğini vs. falan yani bildiğimiz olayları bu sefer başka mercekten duyduk. 

Zafer Çağlayan hakkında açılan ek iddianameler ve mahkemenin sonrasında eklenecek tanık ifadeleriyle davanın nereye gideceğini düşünüyorsunuz?
Biliyorsunuz sadece 2 sanık tutukluydu şimdi sadec bir sanık tutuklu var, Reza Zarrab da tanık statüsünde. Büyük ihtimalle tabi hakimin vereceği karara bağlı olarak Reza Zarrab, bir süre hapis yattıktan sonra ABD’de tanık koruma programı altında büyük ihtimalle green kart çıkarılmak suretiyle burda geçirmeyi planlıyor, bunu anlıyoruz. Türkiye’deki 17-25 Aralık soruşturmalarının üstü  kapatılmasaydı, şu an olduğu gibi bu kadar zor durumda olmazdı Türkiye. Bunu da kabul etmek lazım. Bazı eski bakanların, Egemen Bağış gibi alternatif planlar yaptığı Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti’nden vatandaşlık aldığı kendilerini bir şekilde korumaya aldıkları haberleri de bize geliyor. Ben bu davadan çıkacak sonuca göre, geçmiş emsal davalara bakarak ABD Hazine Bakanlığının bu işlerde payı olan rol oynayan Türk bankalarına ceza kesme ihtimalini yüksek görüyorum.

Bugün mahkeme salonunda gösterilen 17-25 Aralık operasyonlarında ortaya çıkan fotoğraflar gösterildi. Halbuki dava Türkiye'de sonlandırıldı. Bu konu hakkında bir talebiniz var mı?
Bugün gösterilen fotoğraflar olsun, işte ayakkabı kutularındaki paralar, zamanın bakanlarına para götüren kuryeler vs. aslında bu fotoğrafların bu delillerin hepsi Türkiye’de yıllar önce görüldü ve hala internette veya farklı yerlerde açık kaynaklardan bulmak mümkün. Yani bugün özel bir şey görmedik, sadece operasyonun nasıl yapıldığına dair anlatımlar oldu. 

Bizim CHP olarak teklifimiz, 2013 ve 2014’ün başında üstü kapatılan 17-25 Aralık soruşturmalarının tekrar açılması ve Mecliste bir komisyon kurulması. Çünkü bugün de bir daha anladık ki, eğer siz kendi ülkenizde yargıyı düzgün işletmezseniz, adaletin tecelli etmesine izin vermezseniz gün geliyor başka bir ülkede sizin halının altına süpürmeye çalıştığınız hukuksuzluklar başka bir şekilde vücut buluyor ve karşınıza çıkıyor. Bu yüzden umarımki Türkiye’ye gelecek zararı en azından biraz daha minimize etmek için umut ediyorum ki, hükümet bu teklifimizi kabul eder 17-25 Aralık soruşturmalarını tekrar açar ve en azından suçlu siyasilerin, suçlu bakanların Yüce Divan’da yargılanmasının yolunu açarlar. 

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Ben bu vesileyle okuyucularımıza tekrar hatırlatmak isterim. Biz CHP olarak bu davayı 1,5 seneyi aşkın süredir takip ediyoruz. Takip etmemizin amacı da şu: biz hiçbir şekilde, bu olaya müdahilliğimiz yok. Ne yazık ki basının yazdığı gibi eski CHP’li vekilin ya da yöneticilerin tanıklık ettiği gibi bir yalan ortaya çıktı, böyle bir şey de yok. Bizim herhangi bir tanıklığımız herhangi bir müdahilliğimiz yok bu olayda. Biz sadece ne yazık ki Türkiye’deki basına uygulanan sansürden dolayı tam fotoğrafı göremediğimiz için, bilgileri bire bir alamadığımız için gelip gelişmeleri bire bir takip etmek, ne olup ne bitiyor ve Türkiye nasıl yansımaları olacak bunu anlamaya çalışıyoruz. Bizim tek çabamız budur.
 

ÖNCEKİ HABER

Fenerbahçe seri, Efes yeni bir başlangıç peşinde

SONRAKİ HABER

Öğrenci gözünden birkaç ‘milyoncuk’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...