07 Aralık 2017 06:03

Ardahanlı süt üreticileri yaz kış 30 tüccara çalışıyor

Süt marketlerde 3.65 TL'ye satılırken, gelecek yazın sütünü şimdiden 1 TL'ye satan Ardahanlı köylüler, sayıları 30’u geçmeyen tüccardan şikayetçi.

Paylaş

Mahmut RUVANAS  

Yaz aylarında süt satarak geçimini sağlayan Ardahanlı köylüler, şimdiden tüccarlara borçlandı. Süt marketlerde 3.65 TL'lik fiyatla raflarda yerini alırken, gelecek yazın sütünü şimdiden 1 TL'ye satan köylüler, sayıları 30’u geçmeyen tüccarın fırsatçılığından şikayetçi. 

Ardahan ve köylerinde hayvancılıkla geçimini sağlayan yurttaşlar, her yıl Ekim ayından itibaren yaz aylarında satacakları süte karşılık mandıracılara (süt tüccarları) borçlanıyor. Çetin kış koşulları öncesi köylülerin para ihtiyacından faydalanan tüccarlar, yazın satın alacakları sütü ederinden çok daha ucuza bağlıyor. Şuan marketlerde litresi 3,65 TL’ye satılan süt köylüden gelecek yaz için 1 TL değer biçildi. 

BORÇ GELECEK YILA AYNI FİYATLA DEVREDER 

Süt satarak geçimlerini sağladıklarını ifade eden köylüler, ihtiyaçlarından kaynaklı kışın aldıkları paranın karşılığını yazın verecekleri süt ile ödediklerini dile getirdi. Kimi köylü, aldığı borcu karşılayacak sütü elde edemeyince borç bir sonraki yaza sarkıyor. Her yıl bir önceki yılın borcunu ödemek zorunda kalan köylü, fiyatta değişikliğin olmadığını ve hep tüccara borçlu kaldıklarını vurguladı. 

‘KENT 30 TÜCCARIN ELİNDE’

Hoçvan Hasköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Vahit Dursunoğlu, kendi imkanlarıyla 2009 yılında kurdukları kooperatif üzerinden sütü sattıklarını ancak fiyat belirlemede etkin olamadıklarını anlattı. Bir litre sütün fiyatı ile şehirde bir bardak çayın fiyatı aynı olduğunu dile getiren Dursunoğlu, kent genelinde toplamında 30’a yakın süt tüccarının olduğunu kaydetti. 

'KÖYLÜYE AÇIK SENET İMZALATILIYOR’ 

Tüccarların açık senet imzalatarak çiftçilerin sütlerini ipotek altına aldığını belirten Dursunoğlu, litresini 1TL sattıkları sütün market raf fiyatı 3,5 TL olduğunu, köylünün dışında herkesin kazandığını dile getirdi. 

'ÇALIŞIYORUZ, ÇALIŞIYORUZ AMA HEP BORÇLUYUZ'

Süt satıcılarından Musa Yılmaz, geçimlerini sağlamak için yazın elde edecekleri sütün parasını şimdiden tüccarlardan borç aldıklarını belirterek, “Süt çok ucuza gidiyor. Tüccarlar kilosunu 1 TL’ye bizden alıyor. 1 bardak çay 1 TL,1 kilogram süt de 1 TL. Böyle olunca da hiçbir şey kazanamıyoruz. Sadece sütü bizden alan tüccarlar kazanıyor. 8 kilogram sütten yağ hariç 1 kilogram peynir çıkıyor. Peynirin kilosu ortada. Sattığımız sütten yarı yarıya kazanan tüccarlar var. Şuan elde avuçta bir şey olmadığı için sütün parasını tüccarlardan borç aldım. Yani borçluyum şimdi. Nisan ayından itibaren borcumu tüccara ödemeye başlayacağım. Eğer önümüzdeki yaz borcumu ödeyecek sütü elde edemezsem bir sonraki yıl sütün kilosu kaç lira olursa olsun tüccar yine benden 1 TL’ye o sütü alacak. Çoğumuzun süt borcu bir sonraki yıla kesinlikle sarkıyor. Çalışıyoruz, çalışıyoruz ama hep borçluyuz. Tüccardan 5 bin TL aldım fakat yazın 4 bin TL’lik süt verdim ve bu nedenle hala borçluyum. Yani yeni yılla da borçlu gireceğim” diye belirtti.

‘KOOPERATİF VAR ÇALIŞTIRAN YOK’

Köyde kooperatifin olduğunu fakat çeşitli sorunlardan dolayı kapalı olduğunu söyleyen Yılmaz, “Süt toplama merkezimiz var. Soğutucu ve 2 tane süt taşıma aracımız var fakat işletme yok. Yetkililer bu duruma bir el atsa ve üretimi biz kendimiz yapsak o zaman bir gelir elde etmiş oluruz ve bütün köylüye de faydası olmuş olur. Üretimi yapmak için bize bir bina lazım. Devlet destek verirse bir işletmemiz olacak ama destek vermezse hep böyle borç altında kalıp gideceğiz” dedi.

‘SÜT SATAMADAN TARIM YAPAMAYIZ’ 

Süt parasını kış aylarından itibaren almaya mecbur olduklarını anlatan Resul Yılmaz da, “7 kişilik bir aileyiz. 5 tane çocuğum okula gidiyor. Hem çocukların okul masrafı hem de evin diğer masrafları var. Bunların hepsi için para şarttır. Ayrıca her sene kiraladığım arazi için 10 bin TL para ödüyorum. Yine her yıl kışın 10 bin, sonbaharda da 10 bin TL olmak üzere toplam 20 bin TL mazot parası veriyorum. Süt satmadan, tarım yapmadan bu paraları nasıl ödeyebilirim?​” diye belirtti. 

‘SÜREKLİ TÜCCARLARA BORÇLUYUM’

Bankalara gittiklerinde kredi alamadıklarını ya da faizlerin çok yüksek olduğunu hatırlatan Yılmaz, şöyle devam etti: “Bankadan 5 bin TL alıyorum, 2 bin TL faiz ödüyorum. Bu borcun altına girmemek için ben de süt tüccarlarından süt satmadan para alıyorum. Benim 7 ineğim var, bunun karşılığında 7 bin TL alıyorum. Süt ucuza gittiği için yazın bu paranın 3 bin TL’sini ödeyemiyorum ve bir sonraki yıla borçlu giriyorum. Yani borcum bir sonraki seneye sarkıyor. Bu sürekli böyle devam ediyor ve biz sürekli borçluyuz. Sattığımızın bir kuruşu bile kâr olarak cebimize girmiyor. Hep zarar ediyoruz, hep borçluyuz.” 

‘YILLARDIR FİYAT KIPIRDAMIYOR’

İstanbul gibi büyük kentlerde bir bardak çayın fiyatı 4 TL olduğunu kendilerinin ise sütün litresini 1 TL olduğuna dikkat çeken Yılmaz, şöyle devam etti: “Paraya ihtiyacımız olduğu için tüccarlar da bu durumumuzu fırsat bilerek sütü ucuza alıyor. Yani fırsatçılık yapıyorlar. Kaşarın kilosu 30 lira, peynirin kilosu ise 35 liradır. Fakat her nedense yıllardır sütün kilosu 1 TL’yi geçemedi.” 

‘KOOPERATİF AÇILSAYDI BU FIRSATÇILARDAN KURTULURDUK’

Hasköy’de 3 ayda toplamda 700 ton sütün elde edildiğini vurgulayan Yılmaz, şunları söyledi: “Her yıl Ekim ayından Nisan ayına kadar yani 6 ay boyunca evden kar yağışı nedeniyle çıkamıyoruz. Sıfırın altında eksi 50 derece soğukta yaşıyoruz. Eğer bize bir alternatif sunulmazsa hepimiz göç etmek zorunda kalacağız. Dolayısıyla mandıracılık yapmak isteyen iş insanları buyursunlar gelsinler ve köyümüze işletme açsınlar. Burada bir fabrika ya da mandıra kurabilirler. Biz de yararlanmış oluruz ve fırsatçı süt tüccarlarından da böylece yakamızı kurtarmış oluruz.” 

‘DEVLET MAĞDURİYETİMİZİ GİDERMİYOR'

İl Tarım Müdürlüğü'nden deste alamadıkları için kooperatifleri süt üretim merkezine dönüştüremediklerini de sözlerine ekleyen Yılmaz, “Tarım Müdürlüğü’ne destek vermeleri için defalarca gittik, fakat alamadık. Müdürlük bize, ‘Tesisleri kurun, ondan sonra size destek veririz’ diyor. Köylü olarak yeni bir tesis yapmak için gücümüz yok. Bir iş insanı gelirse burada bu tesisi açarsa harcadığı paranın fazlasını kazanacaktır. Tek talebimiz artık devlet bu işe bir el atsın ve mağduriyetimizi gidersin” ifadelerini kullandı.

'5 YILDIR AYNI FİYATLA SATIYORUZ’

Hayvancılık yapan İbrahim Yılmaz da, 25 yıldır bu işi yaptığını anlatarak, “5 yıl önce sütü 1 TL 20 kuruşa satıyorduk. Kaşar peynirin kilosu o zaman 11 TL idi. Şimdi kaşarın kilosu 25 TL’ye çıkarken, biz sütü 1 TL’ye satıyoruz. Burada yaşam koşulları çok ağır ve çok zor. Dolayısıyla devletin buraya pozitif ayrımcılık yapması gerekiyor. Fakat herhangi bir destek görmüyoruz. Aldığımız krediler çok yüksek faizli oluyor ve altından kalkamıyoruz. Dolayısıyla insanlar buradan göç ediyor. Göçün en büyük nedenleri tarım ve hayvancılığın bitirilmesidir. Burada tarım ve hayvancılık dışında hiçbir şey yoktur. Çünkü yaklaşık olarak 8 ay kıştır. Hayvancılık vardı onu da ithal et ile bitirdiler. Biz artık burada ne ölüyüz ne de sağız” diye konuştu.

‘HANİ MAZOTUN YARISI DEVLETTEN YARISI ÇİFTÇİDEN OLACAKTI?​’

İktidar partisinin her gün çiftçiler ile ilgili farklı açıklamalar yaptığını hatırlatan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çiftçiye vaatlerde bulunuyorlar fakat hiçbirini yerine getirmiyorlar. Yetkililer 'mazotun yarısı bizden yarısı çiftçiden' demişti. Mazotun litresi 6 TL’ye dayandı. Hani neredeler? 25 yıldır çiftçilikle uğraşıyorum en kötü dönem bu dönemdir. Her şey zamlanırken süt ve hayvan fiyatları düştü. Buraya gelen bir bakan sadece Kars ile Ardahan arasındaki 80 kilometrelik yolda en az 15 bin TL harcıyor. Bu para bir çiftçinin bir yıllık geliridir ve bir yıllık masrafıdır.”

‘ÜRETİM İÇİN 150 BİN TL’YE İHTİYACIMIZ VAR’

Üretim için desteğe ihtiyaçları olduklarını vurgulayan kooperatif başkanı Vahit Dursunoğlu, “Tüccarlar çiğ süt alıp mandıralarında peynir ve diğer süt ürünleri üretimi yapıyor. Devlet daha önce getirdiği standartlardan kaynaklı mandıra dışında da üretim yapılamıyor. Kooperatifimiz var ama maddi imkansızlıklardan dolayı üretime geçemiyoruz. Birçok yere projeler sunduk fakat hiçbiri kabul edilmedi. Kooperatifimizde sadece üretim malzemesi eksik ve 150 bin TL paraya ihtiyacımız var. Paramız olsa malzememizi tamamlar, orta çapta üretime geçeriz. Böylelikle köyde üretim olur. Hasköy’e bağlı 21 köyden oluşan Hoçvan (Xoşvan) bölgesinden de sütleri toplar ve kendi markamızı oluştururduk. Günlük 20 tona yakın süt topluyoruz. Eğer üretime geçersek Hoçvan bölgesindeki hayvancıların mağduriyeti ortadan kalkardı ve sütümüz de ucuza satılmazdı. Böylelikle kimse tüccarlara borçlanmamış olacaktı" diye konuştu. (Ardahan/MA)
 

ÖNCEKİ HABER

HDP'li tutuklu vekillerden 1 milyonluk tazminat davası

SONRAKİ HABER

Tacı alınan Itır Esen hakkında 1 yıla kadar hapis istemi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...