Polis işkencesini anlattılar

‘HEP İŞKENCE HEP İŞKENCE’ Karakol ve polis aracında gördüğü şiddeti anlatırken, çok korktuğu görülen ve aldığı cop, tekme ve tokat darbeleriyle vücudunda çizikler ve morluklar oluşan yüzde 52 zihinsel engelli raporu olan Kemal Karataş, yaşadıklarına ilişkin şunları anlattı: “Bizi coplarla döve döve resmen öldürdüler. Hangimizi daha güçlü hangimiz daha sağlamız diye suratımıza ve vücutlarımızın her yerine coplarla vurdular. Abimin bir gözü zaten görünmeyecek halde. copla gözüne gözüne vuruyordu. Kameranın olmadığı yerde vuruyorlardı. Arabaya alıyorlardı, dövüyordu. Arabadan çıkarıyorlardı, dövüyordular. Merdivenden indiriyorlar, dövüyorlar. Merdivenden çıkarıyorlar dövüyorlar. Organize ekibi gelip dövüyor. Normal memur gelip dövüyor. Komiser gelip dövüyor. Yani hep işkence, hep işkence. Karakolun arkasında ve karakolun başka yerlerinde bizi dövüyorlardı.”  

‘SAÇLARIMDAN TUTUP, KASIKLARIMA TEKMEYLE VURDULAR’ Servet Karataş, yaşadıkları polis şiddetine ilişkin şunları anlattı: “Bizi ite kalka bizi karakola götürdüler. Karakol garajında ters kelepçe yöntemiyle yere yatırıldık. Burada bizi cop, tekme ve tokatlarla dövmeye başladılar. Kameralı oda da birçok işkenceye maruz kaldık. Organize suçlar ekibi beni alıp komiserin odasına götürdü. Saçlarımdan tutup kasıklarıma tekmeyle vurdular” dedi. Servet Karataş, avukatının karakola gelmesinin ardından nezarethaneye alındıklarını belirterek, rapor için hastaneye götürüldüklerinde ise araç içerisinde şiddete maruz kaldıklarını ifade etti.  

‘HEPİNİZİ ÖLDÜRECEĞİZ, SİZE COP S...CAĞIZ’ Kardeşlerinin hastaneye götürüldüğünü duyduktan sonra hastaneye giden ve burada 30-40 kişilik polis tarafından darp edildiğini iddia eden ağabey Diyadin Karataş (34) ise, “Olayı duyduğumuzda hastaneye gittik. Kardeşimin durumunu sordum. Kardeşlerimi kan revan içinde görünce şaşkına döndüm. Ve burada arbede meydana geldi. Ondan sonra bizi dışarıya çıkardılar. Hastaneye gelen 30-40 polis tekme, tokat bize vurmaya başladı. Annemin yanında ağza alınmayacak küfürler edildi. Ben küfür etmeyin dedikçe onlar bize daha çok vuruyorlardı” diye konuştu. Hastanede darba maruz kaldıktan sonra polis aracına alındıklarını ve araç içinde de şiddete maruz kaldıklarını belirten Diyadin Karataş, “Arabada da dövmeye başladılar. Ve burada burnum kanadı. Araba içinde polisler, ‘burada olmaz’ dediler. Bahçelievler’e doğru götürdüler. Polislerin, ‘Demek polise el kaldırırsınız. Polise sataşırsınız’ demesiyle, öndeki polis aracından polisler inerek, bizim bulunduğumuz araca bindiler. Onlar bizi daha çok dövdü. Burada kulak zarım patladı. Polislere dedim bir şey duymuyorum. Dedi ki, ‘Siz daha hiçbir şey duymayacaksınız. Hepinizin hakkı ölümdür. Hepinizi öldüreceğiz. Size cop s…cağız. Kurtulamazsınız, kimse sizi elimizden alamayacak’ dediler” diyerek, yaşanan şiddeti anlattı. Araç içinde şiddete maruz kalmasının ardından sinir krizi geçirdiğini belirten Diyadin Karataş, “Bu sefer apar topar hastaneye götürdüler. Hastaneden çıktıktan sonra, bu sefer dediler ‘Şikayetçi olmayın. Siz pişman olursunuz. En büyük biziz. Kral biziz. Kimse bize bir şey yapamaz’ dediler” diye konuştu.  

‘SİZİN ALLAH’INIZ BİZİZ’ Hastaneye gidip çocuklarının akıbetini öğrenmek isteyen; ancak burada polisler tarafından darp edilen anne Sakine Karataş, “Dedim çocuklarımı bırakın. Tuttular kolumdan yere vurdular. Pis küfürler ettiler. Bir daha kalktım rica ettim. Bir daha vurdular. Beni 3 kere yere attılar. Allah’a yalvarıyorum. Ama polis diyor ‘Sizin Allah’ınız biziz’ diyor. Kendimden geçtim ve yere düştüm. Bayılmışım ondan sonra” diye konuştu. Gördüğü polis şiddetinden dolayı gözü patlayan diğer kardeş Cengiz Karataş’ın ise Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavisi sürüyor. (İstanbul/DİHA)