04 Aralık 2017 10:10

İnsan sağlığı, sağlık endüstrisinin metası haline geldi

Akdeniz Üniversitesi’nden ihraç edilen akademisyenlerin kurduğu Antalya Dayanışma Akademisinin 3. dersini Yrd. Doç. Dr. Hafize Öztürk Türkmen verdi.

Paylaş

Akdeniz Üniversitesi’nden ihraç edilen akademisyenlerin oluşturduğu Antalya Dayanışma Akademisi (AnDA) ve Eğitim-Sen Antalya Şubesi’nin işbirliği ile “Biyopolitika, Biyokapital ve Sağlık” konulu 3’üncü ders, Yrd. Doç. Dr. Hafize Öztürk Türkmen’in katılımıyla Kaleiçi Nobel 1 Kafe’de gerçekleşti.

Hafize Öztürk Türkmen, barış akademisyenleri adına sevindirici gelişmelerin olduğundan söz ederek konuşmasına başladı. Eskişehir’de Barış Akademisyeni arkadaşlarına üniversiteleri tarafından “silahlı terör örgütüne üye oldukları” iddiasıyla yapılan suç duyurusunun savcılık tarafından geçersiz kılındığını ve yine Kocaeli’deki barış akademisyenlerine Cumhurbaşkanına hakaret ettikleri gerekçesiyle üniversiteleri tarafından verilen disiplin cezasının soruşturmaya mahal olmadığı kararıyla savcılık tarafından iptal edildiğini söyledi. Bununla birlikte Türkmen, “Dün de açlık grevinde olan Nuriye Gülmen’in tahliye edilmesi bizi çok sevindirdi. Umarız Nuriye de kendi koşullarında sağlığını daha kötü etkilemeyecek koşullarda dostlarıyla birlikte eylemini sürdürmeye devam edecek. Biz de arkadaşlarımla onun yürekten yanındayız” dedi.

Türkmen, ders kapsamında Michel Foucault’nun biyopolitika, biyokapital kavramlarının günümüz sağlık politikalarında nasıl somutlaştığını ele alarak konuşmasını sürdürdü. Biyoiktidarın, kapitalizmin gelişimi açısından burjuvazinin büyük buluşlarından birisi olduğunu vurgulayan Türkmen, biyoiktidarın bedeni denetim altına alarak kapitalizm için üretim gücü haline dönüştürdüğünü, bedenin itaatkar ve bağımlı kılınmasına yol açtığını, böylece yaşamın  siyasi stratejilerin merkezine yerleştiğini söyledi. Bunu yaparken ise insanları normlara uymaya zorlayan ve onları normalleştiren bir normalizasyon toplumu yarattığına değindi. Biyokapitalin ise biyoteknoloji endüstrisinin ortaya çıkışıyla birlikte hem teknoloji endüstrisinin hem de ilaç şirketlerinin işbirliği ile bu normalize edilmiş toplumun yaşamı üzerinde siyasal, iktisadi bir eklemlenmeyi oluşturduğuna dikkat çekti. 

SAĞLIK ENDÜSTRİSİ İNSAN SAĞLIĞINI SATILABİLİR HALE GETİRDİ

Türkmen, biyoiktidar ve biyokapitalin, yaşamın tıbbileştirilmesi ile eşgüdümlü ilerlediğini belirterek insanlık hallerinin, tıbbi bir sistem içerisinde değerlendirilmesi, hastalık olarak kodlanması ve tedavi edilebileceği iddiası ile insan sağlığının metaya dönüştürüldüğünü ve satılabilir hale getirildiğini vurguladı.

Yaşamın tıbbileştirilmesine literatürde ‘tıbbi kontrol’ denildiğini ifade eden Türkmen, sağlığın bireyselleştirildiğini ancak sağlığın sistemden kaynaklandığını söyledi ve kapitalizm için bireyin daha üretken ve verimli olması için günümüzde egzersiz programları vb. birçok programın bu amaçla yapıldığını belirtti. “Kaç kalori yemem lazım, ne yemem lazım, nereden uzak durmam lazım diyen insanlar topluluğu” oluştuğunu ifade eden Türkmen, bunları yapmayan insanların sistemin dışında kaldığı bir atmosferin içerisinde olunduğuna değindi. Piyasa dinamiklerinden kaçışın olmadığının altını çizen Türkmen, “Bütün bunlar sağlık harcamalarında da bir artışa yol açıyor. Bedenin ve gündelik yaşamın tıbbileştirilmesi devamlı tetkik yaptırmak ve ‘acaba yarın hasta olur muyum’ diye birtakım bilgi kümelerini de elde etmemizi sağlıyor. Tabii bu artışın bir diğer nedeni de yüksek teknolojiye bağlı olarak yapılıyor olması. Bir yandan kişiye özel tıp önümüze dayatılıyor ya da bir vaad olarak önümüze sunuluyor. Bir yandan da son 20 yılda artan oranda Avrupa’dan daha çok desteklenen bilim dışı uygulamaların kışkırtıldığını ve piyasa dinamiklerinin etkisi altına girdiğini görüyoruz. Yani kaçış yok” dedi.

Sağlıkta dönüşüm projesinin de bu döngünün bir parçası olduğunu belirten Türkmen, bu projeyle sağlık hizmetlerinden nitelikli, fırsat eşitliği ve bilgilendirme temelinde yararlanılmasından sözedilmediği sadece seçme hakkının öne çıkarılarak vatandaşların rasyonel seçimleri yapmakla hükümlü, sağlığından sorumlu geleceğin müşterileri olarak görüldüğünü vurgulayarak sözlerini sonlandırdı.
İzleyicilerin, yoğun katılımıyla gerçekleşen ders, soru-cevap kısmının ardından sona erdi.

HAFİZE ÖZTÜRK TÜRKMEN KİMDİR?

Hafize Öztürk Türkmen, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Etiği ve Tarihi Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak görev yaptı. 677 sayılı KHK ile görevinden ihraç edildi. (Antalya/EVRENSEL)
 

ÖNCEKİ HABER

Eğitim Sen, TTB, SES: Geleceğimiz yargılanıyor sahip çıkalım

SONRAKİ HABER

HDP'li 19 milletvekili hakkında fezleke hazırlandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...