02 Aralık 2017 12:30

Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'ya: Bedelini ödeyeceksin

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı belgelere ilişkin 'Ya ispatlayacaksın ya da bedelini ödeyeceksin' açıklamasını tekrarladı.

Paylaş

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kars 6. Olağan İl Kongresi'nde konuştu. Erdoğani, Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı belgelere ilişkin “Belge dedikleri kağıtları gördükten sonra anladık ki birileri bu zatı fena halde tongaya düşürmüş. Sanıyorum CHP’de hiçbir zaman bitmeyen ve bu gidişle bitmeyecek olan adam harcama, adamın ayağını kaydırma oyununa bu defa Kemal’in kendisini kurban edecekler, yazık” dedi. Erdoğan Reza Zarrab'ın itiraflarına dair ise "Boşuna uğraşmayın. Bizim abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan şüphemiz olsun." dedi.

ZARRAB AÇIKLAMASI: 'KİMİSİ HANS'IN KÖLESİ OLUYOR, KİMİSİ GEORGE'UN KÖLESİ OLUYOR…'

ABD’de devam eden Reza Zarrab’ın tanık olarak ifade verdiği 'ABD, Atilla'ya karşı' davasına değinen Erdoğan, “Birileri Amerika’ya gider birileri batının değişik ülkelerine gider ama bu ülkenin asıl sahiplerine bu ülkede kalır. Kimisi Hans’ın kulu kölesi oluyor. Kimisi George’un kulu kölesi oluyor. Kimisi de sahte kurulan mahkemelerde yargılanmak suretiyle güya benim ülkemi yargılıyor. Boşuna uğraşmayın. Bizim abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan şüphemiz olsun. Onun için böyle sanal oluşturulan mahkemelerle o FETÖ denilen alçağın uydurma temsilcileri ile kurulan mahkemeler asla benim ülkemi mahkum edemez” diye konuştu.

BELGELERE YİNE 'SAHTE' DEDİ: 'BU DEFA KEMAL’İN KENDİSİNİ KURBAN EDECEKLER'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından açıklanan ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan tarafından basına dağıttılan Man Adası belgeleriyle ilgili de konuştu. Kılıçdaroğlu’ya sert sözlerle yüklenen Erdoğan, şunları söyledi:

“Dün belge dedikleri kağıtları gördükten sonra anladık ki birileri bu zatı fena halde tongaya düşürmüş. Sanıyorum CHP’de hiçbir zaman bitmeyen ve bu gidişle bitmeyecek olan adam harcama, adamın ayağını kaydırma oyununa bu defa Kemal’in kendisini kurban edecekler, yazık. Artık orası bizi çok da ilgilendirmiyor, varsın kendi derdine kendisi yansın. Biz sadece bu zatın iftiralarını ortaya dökmekle mükellefiz."

'SEVSİNLER SENİN GİBİ HESAP UZMANINI…'

"Bu zatın belge diye salladığı kağıtları görünce anladı ki bir şirket alışverişi için yapılan ödemelerin dekontlarını kendisine ‘cumhurbaşkanının yakınları yurtdışına para gönderiyor’ diye yutturmuşlar." iddiasında bulunan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Hesap uzmanı ya sevsinler senin gibi hesap uzmanını. Yani ortada yurt dışına gönderilen bir para filan yok. Halkbank ile Albaraka arasındaki sadece bir alışverişin belgeleri var fakat bunun elindeki belgeler de sahte. Böyle bir hadise de mevcut değil. İnanın bana dünyanın en zor işi yok olan bir şeyi ispatlamaya çalışmak."

'YURTDIŞINA PARA GÖNDERMİŞ OLSALAR YAPTIKLARI İŞ GAYET NORMAL OLURDU'

Erdoğan ayrıca "Yurtdışına para da göndermiş olsalar yaptıkları iş gayet normal olurdu ama yok öyle bir şey." ifadelerini de kullandı: 

"Peki olan ne, yurt içindeki bir bankadan yine yurt içindeki bir başka yapılan havale. Havalenin yapıldığı kişilerin hepsi de yıllardır ticaretle uğraşan insanlar. Ticaretle uğraştıkları için kimi zaman mal alıp mal satarlar, kimi zaman şirket alıp şirket satarlar.

Yani aslında Bay Kemal ticaret falan yapmış değil, sadece güya, diyor ya ‘Maliye bakanlığında çalışmış birisiyim, bunları gayet iyi bilirim’ ama tüccarların birbirleriyle olan bu tür hesaplarını iyi öğrenmemişsin. Onun için de zaten bu işlerde o kadar aciz birisisin ki SSK’yı batıran kişi sensin. O kadar zavallısın ki bir yaşındaki torununu sigortalı yapan kişi sensin.

Yurtdışına para da göndermiş olsalar yaptıkları iş gayet normal olurdu ama yok öyle bir şey. Ortada bu zatın iddia ettiği gibi yurt dışına giden tek kuruş para kesinlikle yoktur."

'İDDİANI YA İSPATLAYACAKSIN YA DA BEDELİNİ ÖDEYECEKSİN'

"Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere, hani Cumhurbaşkanı yakınları yurt dışındaki vergi cennetlerine para gönderiyordu? Nerede gönderilen bu paralar? Hani, nerede bunların belgeleri? Kimsenin ağızı torba değil ki büzesin. Herkesin olur olmaz konuştuğunu görüyoruz ama siyasetçi ise hele bir de ana muhalefetin, ben şimdi buna ‘ana hıyanet’ diyeceğim, bunun başıysan ağzından çıkana dikkat edeceksin. İddianı ya ispatlayacaksın ya da bedelini ödeyeceksin.

Şimdi bu kadar açık, bu kadar net, bu kadar tevile kapalı bir iddia karşısında azıcık onuru, haysiyeti, şerefi olan birisi ne yapar? Benim yaptığım çağrı ne, ‘elinde belge varsa milletin önüne koy, ben gereğini yaparım. Cumhurbaşkanlığını da bırakırım, siyasetten de çekilirim. Yoksa sen siyasetten çekil, CHP’nin başından da çekil de karşımızda doğru dürüst muhalefet bulalım.'

'BEN BU ZATA HADDİNİ BİLDİRİRİM DE...'

'Belge diye gösterdiği kağıttan yurt dışına tek kuruş para gönderdiğini ispatlayabiliyor mu? Hayır. Peki bu şahıs çıkıp iftiracı olduğunu itiraf etti mi? Tabii ki ona da hayır. Eder mi, onu da sanmıyorum. Bir zamanlar meşhur bir şarkı vardı; Allah’ın neydi günahım. İnanın bana bu zat ile muhatap olmak bana aynısını hatırlatıyor. Siyasi hayatımın en seviyesiz saldırılarına bu dönemde muhatap kaldım. Hani şeytan taşlamaktan, tavafa fırsat kalmıyor, bizimki de aynı o. Ben bu zata haddini bildiririm, orada bir sıkıntı yok da, sürekli bu zatın yalanlarını dinlemek zorunda kalan milletimizin Allah yardımcısı olsun.'

'REZİL, KEPAZE EDİYORLAR'

'Partisi içinde birilerini sanıyorum kendisinden kurtulmayı kafaya koydukları için olacak sürekli sahte belgelerle, sahte iddialarla bu zatı rezil, kepaze ediyorlar. Kendisinin surat derisi biraz kalın olduğu için bugüne kadar söylediği onca yalanı yüzüne vurmamıza rağmen hala yerinde durmayı başardı.

Daha önce şahsımın, İsviçre’de hesapları olduğunu söyledi, ispatlayamadı, ‘hadi neyse’ dedik. Terbiyesizliğine verdik. Mahkemelerden paralar kazandık. Bir televizyon kanalında ‘Erdoğan’ın Baykal’ın kasetini izlediğini gördüm’ iftirasını attı. İspatlayamadı, yüzüne tükürüldüğü ile kaldı. Güney Asya’daki tsunami felaketi için ülkemizde toplanan paranın Açe’ye gönderilmediğini iddia etti. Belgeler ortaya konduğu halde akıl almaz bir yüzsüzlükle kılını bile kıpırdatmadan dönüp gitti.'

'SEN KİMSİN DE SANA İSPATLAYACAĞIM'

Erdoğan, Suriyeli mültecilere yapıldığını söylediği yardımlara ilişkin "Biz 30 milyar doları aşkın bir rakamı Türk milleti olarak Türkiye olarak harcadığımızı söylüyoruz, ‘çık diyor bunu bize ispatla’. Sen kimsin de sana bunu ispatlayacağım. Şu anda AFAD, Kızılay, Diyanet Vakfı, tüm STK’larımızla, tüm milletimizle bizler buraya gıdasından, giyimine, ilacına, konteynır kentlere, çadır kentlere, eğitimlerine varıncaya kadar bu insanların her şeyini yedi yıldır biz hallediyoruz." dedi.

'BU ADAMI ÇANAKKALE'DE BU SENE KONUŞTURMAYACAKSIN'

Erdoğan ayrıca "Çanakkale’de bizim bir hanım belediye meclis üyemiz orada konuşma yapıyor. Belediye Başkanı CHP’li, bizim bayan arkadaşımızı susturuyor. En sonunda ‘bunu kapatın’ diyor. Bir belediye başkanı bir meclis üyesine bunu nasıl yapar. Şimdi 18 Mart geliyor. Bu 18 Mart’ta da çık sen şimdi Çanakkale’de konuş. Sayın Vali’ye talimatı verdim. Bu adamı Çanakkale’de bu sene konuşturtmayacaksın. Arapların güzel bir sözü var ‘men dakka dukka’.  Bu zatın iddialarını, yalanlarını yanlışlarını, cahilliklerini tek tek anlatmaya kalksak bir tür sonu gelmeyen dizileri dahi geride bırakacak kadar malzeme çıkar.” şeklinde konuştu (ANKA)

ÖNCEKİ HABER

Zarrab konuşuyor, dava Türkiye’ye uzanıyor, medya görmüyor

SONRAKİ HABER

İzmir'de Man Adası bildirisine polis saldırısı: 11 gözaltı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...