02 Aralık 2017 00:43

Yılbaşı ikramiyesiyle en büyük hayal ev almak

Milli Piyango tarafından satışa sunulan çekilişte, büyük ikramiye 61 milyon lira olarak belirlendi. Peki vatandaş bu parayla neler yapacak?

Paylaş

Nazife YAŞAR
İstanbul


Yılbaşı piyango biletleri satışa çıktı. 31 Aralık 2017 gecesi yapılacak çekilişte büyük ikramiye 61 milyon lira. Geçen yıl 60 milyon lira olan ikramiyeye bu yıl yüzde 1.6 yani 1 milyon TL zam yapıldı. Ancak geçen yıl büyük ikramiye 17.5 milyon dolara denk gelirken bu yıl 1 milyon TL artışa rağmen 15.6 milyon dolara denk geliyor. Bilet fiyatlarına ise zam yapılmadı. Ülke genelinde 33 milyon bilet satılması bekleniyor. Tam bilet 60, yarım bilet 30, çeyrek bilet 15 liradan satılıyor. 

SOLUĞU NİMET ABLA’DA ALDIK

Eğer İstanbul’da yaşıyor ve piyango haberi yapacaksanız soluğu Eminönü’deki Nimet Abla bayiinde alırsınız. Zira biletlerin satışa çıktığı ilk günden itibaren uzun kuyruklar oluşur Nimet Abla’nın önünde. Daha ikinci gün olmasına rağmen uzun kuyruk oluşmuştu bile. Ama kuyrukta en fazla 15 dakika bekleniyor. Zira kuyruğu organize etmek için 12 kişilik özel güvenlik görevlendirilmiş. Güvenlik görevlilerinden biri, üzerinde Nimet Abla’nın fotoğrafları ve talih kuşunun olduğu zarfı kuyruğa dağıtıyor. Bu zarflar satın alınacak biletleri koymak ve dahası, kaynak yapılmasını engellemek için. Kuyruğun başı ile bayi arasında iki güvenlik görevlisi var. Bunlar, ‘yeteri’ kadar insanı gişeye yönlendiriyor. Gişelerin önünde başka bir görevli, gişe önlerindeki sıraya göre yeni gelenleri yönlendiriyor. Bilet alanlar da başka bir görevli tarafından çıkışa yönlendiriyor. Anlayacağınız işler tıkırında. 

Kuyruğun etrafında, ‘Kısmetse buradan da çıkar’ diyerek dolaşan, çoğu kadın seyyar bilet satıcıları var. ‘Aynı biletler, Bahçekapı biletleri, burdan da çıkabilir’ diyerek dolaşsalar da pek ilgi görmüyorlar. Ama yine de tek tük sattıkları oluyor. 

Nimet Abla

İKRAMİYE ÇIKARSA İLK İŞ EV ALMAK OLACAK

Sayfada fotoğraflarını ve görüşlerini gördüğünüz ve görmediğiniz bir çok kişiyle sohbet ettim. İstisnasız, ikramiye çıkacak kişiler ev alacak. Öncelikli hayal bir ev. Sonra fakir fukaraya dağıtmak geliyor. Fakir fukaraya dağıtmak isteyen kişilere ‘Ne kadar maaş alıyorsunuz’ diye sorduğumda ‘Eve en fazla iki asgari ücret giriyor’ cevabını aldım. Yoksulluk sınırının 5 bin lira olduğu memlekette kendilerini yoksul olarak görmüyorlar. Demek ki daha yoksulları biliyorlar.

Bir başka çarpıcı not da büyük ikramiyenin ‘helal’ olmadığının düşünülmesi. Sakallı bir amca, kendisi için değil arkadaşı için beklediğini söylüyordu. Yine bir kadın, ‘Bu kazanç helal değil hayal, ben arkadaşıma aldım’ diyor. 

Bilet alanların çoğu, kendisine çıkmayacağını söylüyor. İçlerinde bir umut var ama güvenmiyorlar. ‘Bunda da bir numara çevirirler, yine zengine gider’ diyorlar. Ülke ekonomisine getirdiğim her söz

‘Amaaan boş ver’le bitiriliyor. Hükümeti eleştirmeye kimse yanaşmıyor. Gençler ikramiyeyi eğitimleri ya da iş kurmak için harcamayı düşünmüyor. Ya bir günde ‘gömmeyi’ ya da başka bir ülkeye kaçmayı planlıyor.  

Nimet Abla

‘25 YIL ÇALIŞTIM BİR EV ALAMADIM’

Kuyrukta bekleyen ve adının Gül olduğunu söyleyen bir kadına ‘Çıkarsa ne yapacaksınız’ diye soruyoruz. ‘Ah keşke çıksa, çıkmaz ki, o şans bizde yok, zenginde var’ diyor. ‘Bilet sırasına girip bilet alacağınıza göre bir ihtimal var. Diyelim ki çıktı ne yaparsınız’ diye ısrar ediyorum. ‘Bir apartman dairesi alırım’ diyor. ‘Bahçeli bir ev de değil apartman dairesi mi?​’ diyorum duymuyor bile. ‘O parayla yüzlerce ev alırsınız. Başka yapmak isteğiniz bir şey yok mu?​’ soruma ‘Olmaz mı?​’ diyor. ‘Hayvanları seviyorum ama o köpek gezdirenlerden fazla, üç beş tane yaşlı alır bakarım’ diyor. Çevreden ‘Vaaay, helal olsun’ sesleri yükseliyor. Bunun üzerine Gül Hanım büyük bir gururla konuşmasını sürdürüyor. ‘Ben bir tane yaşlı baktım, yanımda vefat etti. Onun da mezarını yaptıracağım.’

Etraftan yükselen ‘Helal olsun, inşallah çıkar’ sesleri ‘Allah herkesin gönlüne göre versin’le bitiyor. Sabancıların fabrikasında 25 yıl çalışan Gül Hanım 1400 lira maaş alıyor. 1200 lira kira veriyor.  

‘EV ALIRIM, 7 TANE EV ALIRIM’

Eşiyle birlikte kuyrukta ilerleyen Sadık Bey’in yanına yaklaşıyorum. Aynı soruyu ona da soruyorum. Cevap yine aynı. ‘Ev alırım.’ Başka ne yaparsınız diye soruyorum: ‘Yedi tane ev alırım’ diyor. ‘Neden yedi tane?​’ diyorum, ‘Yedi çocuğum var da ondan’ diyor. ‘Başka hayalleriniz yok mu?​’ sorumun yanıtı ise ‘Yok, belki hanımla gezeriz’ oluyor.

BANA DA EV SÖZÜ VERDİLER

Kızlarıyla sırada bekleyen Emine Teyze de çıkarsa ev alacaklardan. ‘Yalnız yaşıyorum, ne yapayım. Evim de kira’ diyor. Emine Teyze bana da söz verdi. Çıkarsa beni arayıp bulacak. Bana da bir ev alacak. ‘O zaman dilerim sana çıkar’ diyorum. Öyle içten ‘İnşallah’ diyor ki...

BİLET ALMAK İÇİN İZMİR’DEN GELMİŞ

Sümbül Hanım
Sümbül Hanım

Röportaj yapmak istediğimi söylediğim bir talihli adayı, yanındaki arkadaşını göstererek ‘Onunla yap, o taa İzmir’den geldi’ diyerek yanındaki Sümbül Hanım’ı gösterdi. ‘Gerçekten İzmir’den mi geldiniz’ soruma gayet sakin ‘evet’ diyor. 

- Çıkacağından umutlusunuz yani öyle mi?
- Yok annem yok. Nerdeee!
- Peki ama onca yol gelmişsiniz.
- Bi’umut be annem...
- Çıkarsa ne yapacaksınız
- İki evladım var. Onlara birer ev alırım. Bir de fakir bir komşum var. Ona da bir ev alacağım. (Son cümleyi söylerken siz de şahitsiniz der gibi büyük bir coşkuyla elini havaya kaldırıyor.)

‘İKRAMİYE BANA ÇIKARSA TUVALET YAPTIRACAĞIM ‘

Süleyman Amca
Süleyman Amca 

Trabzonlu Süleyman Amca, sorumuza ilginç bir cevap veriyor: ‘Ben tuvalet yaptıracağım, gelen giden fakir fukara s...”

- Neden, memleketin tuvalete mi ihtiyacı var?
- Var tabi, bu kadar insan nereye s... Benim yaptıracağım kenefte müzik olacak, sıcak olacak, kurulama bezi olacak...

‘O NİMET ABLAYSA BEN DE HÜLYA ABLAYIM’

Nimet Abla

Seyyar bilet satıcısı Hülya Hanım, bir otelde aşçı olarak çalışıyormuş. Çalıştığı yerden bir aylığına izin almış, kızıyla birlikte seyyar biletçilik yapıyor. Bir biletten yüzde 10 kazanıyor. Elindeki biletleri gösterip ‘4 bin bilet var. Sattıkça yenilerini alacağım’ diyor. Nimet Abla’nın önündeki kuyruğu gösterip devam ediyor: “Ne var ben de Hülya ablayım. Aynı Bahçekapı biletlerini satıyorum. Bir kere büyük ikramiye çıktı diye hep oradan mı alınması gerekiyor. İşte bizim insanımız böyle. Birine yaklaşıyorum bilet alır mısınız diye, ‘hayır’ diyor. Ama belki de şansınız bende diyorum. Yürüyüp gidiyor ama sonra geliyor. Çünkü aklını karıştırdım. Öyle yapınca satabiliyoruz ancak, ne yapalım”. 

‘ÇIKARSA KAÇARIM’

Nimet Abla

Biletlerini almış çıkışa yönelen sevgililere yaklaşıp ‘Çıkarsa ne yaparsınız’ diye sordum. Kadın ‘Kaçarız’ dedi. ‘Birlikte mi?​’ soruma erkek ‘O zaman düşünürüz’ ... diye yanıt verince okkalı bir küfür eşliğinde sırtına bir yumruk yedi. 

ÖNCEKİ HABER

Bak Ali bu sokakta en fazla  oy bize çıkacak!

SONRAKİ HABER

İsviçre'de 9 ayda 91 dağcı öldü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...