LAF ÇOK İKNA OLAN YOK!

Demir, 27 Mart 2011 Pazar günü, gerçekleştirilen YGS’de hiçbir adayı haksız bir şekilde, diğerinin önüne geçirecek herhangi bir uygulamanın oluşmadığını savunarak, “Bu nedenle tüm adaylarımızın ve velilerin son derece rahat olmalarını ve gerçekleşmiş olan sınavdan şüphe etmemelerini istiyorum” dedi.

Şifreli soru iddiasının hiçbir adayın soru kitapçığı için geçerli olmadığının altını çizen Demir, bütün soru kitapçıklarının Internet üzerinden tüm kamuoyuna sunulacağını söyledi. Son sınavlardaki uygulamalarının kamuoyu tarafından takdirle karşılandığını savunan Demir, “ÖSYM bugüne kadar olmadığı kadar şeffaf ve açık olmuştur. Yaptığı her işin hesabını vermiş ve vermekten de büyük bir onur duymaktadır” diye konuştu.

ÖNLEM, ÖNLEM ÖNLEM, ÖNLEM...

Demir, sınav güvenliğinin iki önemli boyutuna dikkat çekerek; bunlardan ilkinin, soruların nihai şeklinin kapalı dönemde verilmesi ve basılması, diğerinin de adaya özgü soru kitapçığı ve cevap kağıdı hazırlanması olduğunu belirtti. Demir, adaya sorulacak soruların ÖSYM bölgesinde hazırlandığını ve hazırlanan soruların matbaaya götürülerek, “kapalı dönem” adını verilen, hiçbir bilginin ve nesnenin içeri girdikten sonra dışarı çıkmadığı bir ortamda sınav kitapçığı haline getirildiğini kaydetti. Tüm sınavların kesinlikle kapalı dönem içinde hazırlandığının altını çizen Demir, “Sınavı hazırlayanlar, kapalı dönemden sonra sınav bitimine kadar dışarı çıkamamaktadırlar. Matbaanın tüm çevresi kamerayla izlenmekte, 2G 3G sinyal karıştırıcılar çalışmakta, kapılarda emniyet görevlileri 7/24 izlenmekte, tüm olaylar kayıt altına alınmaktadır” dedi. Kapalı döneme parça parça gelen soruların birleştirilerek, “mastır soru kitapçığı” ve cevap anahtarı oluşturulduğunu ifade eden Demir, buradan da adaya özgü soru kitapçığı ve cevap anahtarları hazırlandığını belirtti. Demir, “Lütfen herkes çok iyi anlasın ki; kapalı soruların dağlımı kesinlikle tesadüfü olarak yapılmakta, sistem aynı kitapçıktan iki tane üretmemekte, üretilememektedir. Matbaada bir kitaptan iki tane üretilmesi mümkün değildir” dedi.

GÜVENİLİR ÖSYM!

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Demir, cevap anahtarlarının şifreli olduğu iddialarının “tamamen asılsız ve gerçek dışı” olduğunu söyledi. Sınavda kullanılan soru kitapçıklarının incelendiğinde bunun net ve kesin olarak ortaya çıktığını savunan Demir, “ÖSYM her zaman olduğu gibi güvenli sınavlar yapmaya devam edecektir” dedi.

Basına verilen soru kitapçığının ise, sınavda hiçbir adaya verilmemiş bir kitapçık olduğunu söyleyen Demir, “Basına verilen kopya için, mastır kitapçık ve cevap anahtarından yeni bir kitap türetilmiş ve yazıcıdan istenilen sayıda kopya alınmıştır” dedi.

Demir, bu yolla hazırlanan kitapçığın cevap anahtarının doğru olduğundan emin olmak için, mastır kitapçıktaki sorulan doğru cevapları değiştirmeden, yanlış seçeneklerin yerlerinin değiştirildiğini kaydetti.

BASINA AYRI KİTAPÇIK

Basına verilen kitapçığın kesinlikle başka hiçbir adaya verilmediğini iddia eden Demir, konuya daha fazla açıklık getirmek ve şüpheleri tamamen ortadan kaldırmak amacıyla, ÖSYM’nin sınava giren tüm adayların soru kitapçıklarını Internet yoluyla kamuoyuna açıklanacağını kaydetti.

ÖSYM Başkanı’nın yaptığı açıklamaların tatmin edici olmadığını anlaşılmış olacak ki, Çarşamba günü de gazetelerin Ankara temsilcileriyle toplantı yapılacağı açıklandı. (ANKARA)

ÖĞRENCİLER GELECEKLERİNE BAKSIN’

ÖSYM kimsenin özel haklarına zarar vermeden, şeffaf olmak ve hesap verilebilirlik ilkesi gereği her türlü bilgiyi paylaşmayı önemli bir yönetim aracı olarak gördüğünü savunan Demir, üniversite adaylarına da “geleceğe bakın” önerisinde bulundu. Demir, şunları söyledi:
“Biz ÖSYM olarak sadece sınav yapıyoruz, bilgiyi ölçüyoruz. Bu konuda ÖSYM kendi işine odaklanmaya devam edecektir. Bu vatandaşlarımız tarafından net biçimde bilinmelidir. Öğrenci arkadaşlarım, artık geleceğe baksınlar. Haziran ayında yapılacak LYS’ye konsantre olsunlar ve her gün bilgi dağarcıklarını biraz daha artırarak, bilgileriyle öne çıkmaya çalışmalarını öneriyorum.”

ŞİFRELEME NASIL İŞLİYOR?
*Cevap şıkları küçükten büyüğe sıralanıp, kitapçıktaki şıkların altına yazılıyor. Çakışan şık doğru cevabı veriyor.
*Eğer iki şık çakışıyorsa, küçük olan şık doğru cevabı veriyor.
*Hiçbir şıkkın çakışmaması durumunda, cevaplar bu kez büyükten küçüğe sıralanıyor. Çakışan şık doğru oluyor.
*Hepsinin çakışması durumunda cevap ilk çakışan, yani “a” oluyor.
*Harf kullanılan (a, b, c gibi) sorularda ise cevaplar alfabetik sıraya göre diziliyor; çakışan şık doğru cevabı veriyor.
*Bir başka formül ise “x, y, z”li sorularda uygulanıyor. Cevap şıkkındaki “x” değişkeninin yerine 1 yazılıp işlem yapılınca, küçükten büyüğe kuralı işliyor.  Matematik harici testlerde de benzer ya da farklı bir formülün uygulandığı öne sürülüyor.

Sorunun polisiye önlemlerle çözülemeyeceği ortaya çıktı

*Her aday için ayrı özel kitapçık,
*Adayların kalem silgi gibi ihtiyaçlarının ÖSYM tarafından karşılanması,
*Adayların üzerindeki küpe, toka dahil bütün aksesuarların alınması,
*Sınav salonlarına girişte öğrencilerin ‘potansiyel suçluymuş’ gibi didik didik aranması,
*Adayların kendilerini belirlemediği merkezlerde sınava girmesi,
*Yüzbinlerce gözetmen...
Bunların dışında pek çok önlem...

GÜVENSİZLİK ORTADAN KALDIRILAMADI

Bunlar ÖSYM’nin yaptığı sınavlara ilişkin başta soruların önceden sızdırılması olmak üzere ortaya atılan iddialara karşı ÖSYM’nin aldığı önlemlerden bazıları. Ancak bütün bunlara rağmen KPSS’de ortaya çıkan ve mahkemelere intikal eden soruların sızdırılması ve pek çok adayın bütün sorulara doğru yanıtlar vermesiyle başlayan güvensizlik ortadan kaldıramadı.

Milyonlarca öğrenci geleceklerini belirleyen sınavda zaten eşitsizliklerle karşı karşıyayken bu kez de YGS’de şifre iddiaları gündeme bomba gibi düştü.

ÖSYM’nin resmi Internet sitesinde yayınlanan soru kitapçığı ve cevap anahtarından yola çıkan Artvinli Avukat Ayla Varan, bir şifreleme yöntemiyle sorulara kısa sürede yüksek oranda doğru cevap verileceğini öne sürdü.
1 milyon 700 bin gencin girdiği sınavlarda fen bilimleri ve matematik testlerinin özel bir şifreyle soruları okumaya bile gerek kalmadan çözülebildiği iddia edildi.

ÖSYM yaptığı ilk açıklamada, basına verilen kitapçıklarla öğrencilere verilenlerin aynı olmadığını açıklamakla yetindi. Ancak bu açıklama kimseyi tatmin etmedi. Bunun özerine ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir basının karşısına çıkarak iddialara ilişkin açıklama yapmak zorunda kaldı.

AYNI SAVCI İNCELİYOR

ÖSYM Eski Başkanı Ünal Yarımağan konuyla ilgili “Organize iş değil, ama tesadüf de değil” değerlendirmesinde bulundu.

Geçen yıl 10-11 Temmuz 2010’da ÖSYM’nin yaptığı KPSS (Kamu Personeli Seçme Sınavı)’nda Eğitim Bilimleri bölümü sorularının sızdırıldığı iddialarıyla patlak veren skandalı soruşturan Ankara Cumhuriyet Savcısı Şadan Sakınan, YGS sınavı için de inceleme başlattı.

Şüpheler giderilemediği takdirde, KPSS soruşturmasıyla YGS incelemesinin birleştirilebileceği ve ÖSYM hakkında kapsamlı bir soruşturmaya dönüşebileceği belirtiliyor.

Ancak KPSS ile ilgili ortaya çıkan ve ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan’ın istifasıyla sonuçlanan gerçeklere ilişkin aradan aylar geçmesine rağmen henüz sonuç alınmadı. Skandalın zamana yayılarak unutturulmaya çalışıldığına ilişkin şüpheler de her geçen gün biraz daha yüksek sesle dile getirilmeyi başlandı. (HABER MERKEZİ)

YANITI ALINAMAYAN SORULAR

1- Neden basına dağıtılan kitapçıkta şifreli çözüm yer aldı, bu şifreye neden gerek duyuldu?
2- Sınav sonuçlarına göre ilk 1000’e giren adayların kitapçıklarının bağımsız bir kurul tarafından incelenmesine izin verir misiniz?
3- Soru ve yanıtları birbirinin tıpatıp aynı olan iki kitapçık var mı?
4- Her aday için tamamen ayrı kitapçık basmak teknik olarak mümkün mü? Bu mümkün ise ne kadar zamanda, hangi teknik ve program ile bu gerçekleştirildi?
5- Kitapçıkların üzerinde adayların fotoğraflarının ve isimlerinin olması, hangi adaya hangi kitapçığın verileceğinin önceden bilinmesi, kopya ihtimalini güçlendirmez mi?
6- Kızların, “Pozitif ayrımcılık”la tek bir okulda sınava girmeleri için sisteme müdahale edilebiliyorsa; (varsa) şifreli kitapçıkların da önceden belirlenen kişilere dağıtılması için sisteme müdahale edilmiş olamaz mı?
7- Neden bu yıl “Sorular ve yanıtlar sadece TRT’de yayınlanacak” açıklaması yapıldı, tepkiler üzerine basına yüksek ücret karşılığı verildi?
8- KPSS’deki kopya skandalının 9 aydan beri ortaya çıkarılmamış olması yeni kopya skandallarına fırsat tanımıyor mu?
9- Basına dağıtılan kitapçıkta, Matematik soruları için geçerli olan şifre gibi diğer bölümlerin de bir şifresi var mı?