20 Kasım 2017 06:57
Son Güncellenme Tarihi: 20 Kasım 2017 12:54

Reza Zarrab davasında jüri seçimi 27'sine ertelendi

İtirafçı olmayı kabul ettiği iddia edilen Reza Zarrab davasında jüri seçimi 27 Kasım'a dava ise 4 Aralık'a ertelendi.

Paylaş

New York’ta tutuklu olarak yargılanan ve hakkındaki iddianameyi hazırlayan New York Güney Bölgesi Başsavcılığı ile işbirliği yaparak itirafçı olmayı kabul ettiği öne sürülen İran asıllı işadamı Reza Zarrab hakkındaki dava jüri seçiminin 27 Kasım'da yapılacağının açıklanması nedeniyle 4 Aralık'a ertelendi.

Türkiye saati ile 16:00’da, Reza Zarrab’ın yanı sıra New York’ta tutuklu olarak yargılanan Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla ile aynı dava kapsamında haklarında yakalama kararı çıkartılan eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan,  Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan, eski Genel Müdür Yardımcısı Levent Balkan’ın da aralarında bunduğu sanıklar için jüri seçimi yapılması bekleniyordu.  

Duruşma New York'ta basına kapalı olarak yapıldı. Yaklaşık iki saat süren oturumun ardından Yargıç Richard Berman, gazetecileri duruşma salonuna davet etti.

Berman, jüri seçiminin bugün yapılmayacağını, 27 Kasım tarihinde yapılacağını duyurdu. Bu ertelemeyle birlikte, daha önce aynı gün yapılması öngörülen ilk jürili duruşma da bir hafta erteleme ile 4 Aralık gününe bırakıldı.

New York'ta bugünkü duruşmaya da, New York’ta tutuklu olarak yargılanan Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla katılırken, Reza Zarrab katılmadı. Savunma ekibine bir avukat daha ekleyen Atilla, duruşmaya mahkum üniforması yerine ilk kez takım elbiseli olarak çıktı.

Aynı dava kapsamında haklarında yakalama kararı çıkartılan eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan, eski Genel Müdür Yardımcısı Levent Balkan da yargılanacak.. 

ABD’nin İran’a uyguladığı ambargoyu delme, bankacılık sahtekarlığı, kara para aklama, ABD yasalarını delmek için işbirliği yapıp komplo kurma,  bankacılık sahtekarlığı ve kara para aklama suçlamalarını defalarca işleme suçlamaları ile karşı karşıya olan sanıklar hakkında 90’ar yıl hapis cezası isteniyor.

ABD medyası, geçtiğimiz günlerde New York'ta tutuklu olarak yargılanan İran asıllı işadamı Reza Zarrab'ın savcılıkla işbirliğine başladığını öne sürmüştü.

SELVİ: TÜRKİYE'NİN ÖNÜNDE İKİ YOL VAR

Kritik süreç öncesi bugün Hürriyet'te Abdülkadir Selvi, "Zarrab operasyonunun bilinmeyenleri" başlıklı bir köşe yazısı yazdı.

Selvi, "Zarrab’ın Türkiye dışındaki mal varlığına sahip olması ve ticari faaliyette bulunma izni karşılığında itirafçı olma pazarlığı yaptığı söyleniyor. İtirafçı olursa halka biraz daha genişleyecek ve yeni bir iddianame yazılacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 'Burnumuza pis kokular geliyor' demesi ondan" dediği yazısında Türkiye'nin önünde iki yol olduğunu belirtti.

Selvi, "İran’ın Zarrab ve Zencani’yi yargılayıp, faturayı eski yönetime keserek elini yıkamasına benzer bir yolu tercih etmedik. Ancak Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın da savunduğu gibi, olayı ambargoyu delen bir işadamı ve onun etrafında dönen bir para ve altın trafiği olarak görüp, seviyesini düşürebiliriz. Ya da diplomaside “kol bükme” olarak isimlendirilen önemli bir kozu karşısına koyup, Zarrab dosyasının rafa kalkmasını sağlayabiliriz. Zarrab bu olayda nokta değil sadece bir virgül. Zarrab üzerinden Erdoğan’a operasyon çekiliyor" yorumunda bulundu.

BOZDAĞ: TÜRKİYE'YE KARŞI KUMPAS DAVASI

Bakanlar Kurulu sonrası konuşan Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Reza Zarrab davasına dair şu ifadeleri kullandı: "Bu dava çok net olarak söylüyoruz, siyasidir, hukuki dayanaktan yoksundur, Türkiye'ye karşı bir kumpas davasıdır. Yargılama yapanlar, davanın sanıkları üzerinde çok net bir şekilde baskı uygulamaktadırlar. "

İYİ PARTİLİ OKUTAN: TÜRKİYE'NİN REHİN ALINMASI ÖNLENMELİDİR

İYİ Parti Isparta Milletvekili Nuri Okutan TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Reza Zarrab'ın durumuna değindi.

"Türkiye'nin evinin içerisinin temiz olmaması bu dönemde dış politikada Türk düşmanlarının işini kolaylaştırmakta, onların ekmeğine yağ sürmektedir" diyen Okutan, "Batı dünyasındaki Türk ve Türkiye düşmanlığının bir de şeytanlaştırmaya kadar uzanan bir boyutu var. Batı dünyasında bilhassa ABD'deki düşünce kuruluşlarında üretilen raporlarda ve medyada yer alan haber ve yorumlarda Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ile ilgili aleyhte yayınlar her geçen gün artmaktadır. Üzülerek görmekteyiz ki iş bir şeytanlaştırma boyutuna ulaşmıştır. Bu durumu hiçbir şekilde kabul etmemiz mümkün değildir" dedi.

Açıklamasında iktidarı eleştiren Okutan, şöyle konuştu:

"İktidar sahipleri büyük bir aymazlık içerisinde dış politikadaki bu gelişmelerin kendi oylarını ne kadar arttıracağı konusu ile meşgul. Bu alandaki olumsuzlukları arttıracak laf kalabalığı üretme dışında bir inisiyatifi yok. Biz ise dış dünyadaki bilhassa batı ülkelerinde olumsuz gelişmelerden son derece rahatsızız. Türkiye, cumhuriyet tarihimiz boyunca dış dünyada hiç bu kadar incitici ve kötü muameleye maruz kalmamıştı. Biz dünyadaki Türkiye aleyhine gelişmelerden dolayı endişeliyiz. Endişemiz ülkemiz ve milletimizin geleceği için. Endişe içinde soruyoruz, neler oluyor, nereye gidiyoruz. "Dış politika, iç politikaya ve bilhassa içerideki oy hesaplarına alet edilmemeli, Türkiye'nin dış politikadaki tarihi birikiminin gereği yapılmalıdır. Türkiye bir an önce aklıselim politikalar hakim olmalı, Türkiye kendi ayağına kurşun sıkmaktan vazgeçmelidir. Devlet yöneticileri yangına körükle gitme siyasetinden ve dış politikayla ilgili olur olmaz konuşma alışkanlığından vazgeçmelidir. Devlet aklı devreye girmeli ve bedeli ne olursa olsun Türkiye'nin Zarrab davasıyla rehin alınması önlenmelidir."

CHP'Lİ YILMAZ: ZARRAB NORMAL BİR VATANDAŞ DEĞİLMİŞ

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz ise "İçerideki politikada uygulanan dil, üslup ve yaklaşımın dış politikada kullanıldığını görüyoruz" dedi.

Yılmaz, "Şimdi amaç şu. Gerek içeride gerek dışarıda hedef 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve yüzde 50 artı bir. Bütün söylemler içeride buna dönük ve maalesef dışarıda 2019 hedefi ve yüzde 50 artı bir gerçeği dikkate alınarak siyaset yürütülüyor. 2019 hedefinde dikkat ederseniz şöyle bir algı yaratılıyor, 'hedef Türkiye, hedef Türk milleti, bunu koruyabilecek tek kişide Sayın Cumhurbaşkanı. Dolayısıyla Türkiye'ye dönük bir saldırı, bütün dünya Türkiye'ye dönük bir saldırı içerisinde ve Sayın Cumhurbaşkanını güçlendirin, 2019'da onu tekrar bu göreve getirin ve bu saldırılardan kurtulun'. Amaç bu. Hiç kimse gerçeği saklamasın. Gerçek bu. Bütün siyasetin özü bu" dedi.

 Zarrab ile ilgili yöneltilen soruya ise Öztürk, şöyle cevap verdi:

"Zarrab bir vatandaş. Normalde baktığınızda bir vatandaş. 'Amerika da itirafçı olsa ne olur, olmasa ne olur' gibi düşünmemiz gerekmez mi, eğer korkacağımız bir şey yoksa. Tedirginlik duyacağımız bir şey yoksa bir vatandaş. Niye bu tedirginliği duyuyoruz biz. Yani bize açıklanmayan, bizim bilmediğimiz bir korku gerektirecek bir şey mi var. Zarrab dışarıda suç işlemiş olabilecek insanlardan birisi olarak görülüyor, nedir bu. Bütün açıklamalar bakanlar, başbakan, cumhurbaşkanı bunla ilgileniyor, nedir? Acaba bizden saklanan bir gerçekliğin ifşa edilmesinde mi korkuluyor. Biz bilemiyoruz. Ama şunu söyleyelim. Bu normal bir vatandaş değilmiş. Rıza Zarrab TC kimliğine sahip normal bir vatandaş değilmiş. Ballı bir vatandaşmış. Ayrıcalıklı bir vatandaşmış. Çok önemli bir vatandaşmış. Bazı şeyleri söylemesinden korkulan bir vatandaşmış meğer. Bunu görüyoruz."

CHP'Lİ ALTAY: DAHA DÜNA KADAR DEĞERLİ İŞ ADAMIMIZ DİYORDUNUZ

CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay Mecliste düzenlediği basın toplantısında Reza Zarrab konusuna değindi. Altay, “Düne kadar Zarrab’ı sahiplenen, ona 'bizim vatandaşımızdır, kayda değer kıymetli bir iş adamımızdır' diyen AK Parti yöneticilerinin dünden beri Zarrab konusunda çark ettiğini görüyoruz." dedi.  "Zarrab ile ilgili olarak AK Parti’nin derdinin Zarrab değil de bildikleri olduğu artık çok açık." ifadelerini kullanan Altay açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Bir karın ağrın var, her şey ortaya saçılmadan benim tavsiyem çık bunları adam gibi millete anlat. Bu kirli işi Erdoğan’a yönelik bir operasyon gibi algılayıp pazarlamaktan herkes uzak duracak. Bu Erdoğan’a yönelik bir operasyon değil. Bu kirli bir iş, pis bir iş. Buradan AK Parti’ye ekmek çıkmaz. Sen bir kirli işe bulaşmışsan, senin bulaştığın kirli işin 80 milyon tarafından yıkanmasına yönelik talebine de ‘evet’ diyemeyiz. Sen kirlet 80 milyon temizlesin, böyle bir şey olamaz, bunu kabul etmiyoruz.” (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Erdal Erzincan: TRT yasağı çekti, ben yasak koydum

SONRAKİ HABER

NATO: Rusya'nın siber saldırıları arttı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...