20 Kasım 2017 01:12

İZENERJİ işçileri: İhale değil gerçek kadro istiyoruz

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 22 Kasım'da yapılacak personel alım ihalesi öncesinde işçiler 'Taşeronu işyerlerimize sokmayacağız' diyor.

Paylaş

Metehan UD
İzmir

Yaklaşan ihale öncesi konuştuğumuz İZENERJİ park bahçe işçileri, işyerlerine kesinlikle taşeron şirketleri sokmayacaklarını vurguladı. Hükümetin kadro vaadine inanmadıklarını da ekleyen işçiler gerçek kadro hakkının ancak mücade ile geleceğinin altını çizdi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 22 Kasım’da yapılacak personel alım ihalesi İZENERJİ işçilerini yakından ilgilendiriyor. Bu ihale, belediyenin park bahçeler, mezarlıklar, aşevleri, trafik denetleme, sosyal işler, spor, temizlik, katı atık, ulaştırma, huzurevleri, sosyal yaşam kampüsü gibi birimlerindeki çalışan işçilerin hangi şirkkette çalışacağını belirleyecek.

İşçiler ya İZENERJİ ile devam edecek ya da bir kez daha taşeron şirkkette çalışma tehlikesi ile karşı karşıya olacak. Taşeron şirkkette çalışırken verdikleri mücadele ile belediye şirketinde çalışmaya başlayan işçiler taşeron şirkete dönmemeye kararlı. İhale öncesinde Çiğli’de çalışan Genel-İş üyesi park bahçe işçileriyle hem TİS süreçlerini hem de hükümetin kadro vaadini konuştuk.

İşçilerden Ali Seyfi, ilk olarak işyerlerine taşeron şirket sokmayacaklarını belirterek “Sendikamızla birlik olup tüm arkadaşlarımızla ekmeğimizi korumak için canla başla mücadele edeceğiz. İşimiz bizim hayatımız. Hayatımızı başkasının eline vermeyeceğiz. Taşeron çalışmanın hayat güvencesi yoktur. Kadroyu kaldırmış bir hükümet kadro vermez. Vereceği statü de zaten patronlardan yanadır. O da bizim kazanmış olduğumuz hakları yok etmek amaçlıdır. Özelleştirme yapan işsizliği arttıran bir hükümetin kadro vereceğini sanmıyorum. Seçim öncesi işçilerden oy devşirmeye çalışıyor. Ben kadronun ancak sosyal bir devlet anlayışı olan bir hükümetle kazanabileceğini düşünüyorum” dedi.

‘KADROYU MÜCADELE İLE KAZANACAĞIZ’

Taşeron çalışmanın ne anlama geldiğini İZENERJİ işçisinin çok iyi bildiğini dile getiren Engin Can şunları söyledi: “Verdiğimiz mücadele ile kazandık. TİS’imiz oldu. Şu anda da işyerleri komiteleri kuruyoruz. Kesinlikle taşeron şirkette çalışmayacağız ve ne gerekiyorsa yine yapacağız. Hükümet 16 senedir ülkeyi hep yalanla hep dolanla yürüttü. Dün söylediğini bugün başka bir şekilde söylüyor. Onların vereceği kadro kesin mevcut durumdan daha kötü şartlardır. Biz onların vereceği kadroyu istemiyoruz. Örgütümüzle vereceğimiz mücadele ile kadro hakkımızı kazanacağız.”

KONFEDERASYONLARA BİRLİKTELİK ÇAĞRISI

Hükümetin vaatlerinin hiçbirinin perde arkasının gözükmediğini ifade eden Murat Tekin de “Kadro deniyor ama içeriğine dair doğru düzgün bir bilgi yok. Kadronun hangi statüde olacağı, ne kadar maaş alacağı, ne zaman başlayacağı belli değil. Kimi işçiler ‘kadro gelecek rahatlayacağız’ diyor ama çoğu buna inanmıyor. 657’deki gibi bir kadro geleceğini düşünmüyorum. Gelse zaten işçinin alın terinden vergi kesilmezdi. Açlık sınırına mahkum edilmezdi. Gerçek kadro hakkı için öncelikle DİSK’in, Türk-İş’in ve Hak-İş’in bir araya gelmesi gerekiyor. Ayrı değil de yan yana durması lazım. Hükümetten beklentimiz yok onlar önce milletvekillerinin, bakanların aldığı maaşları ve kadrolarını tartışmaya açsınlar.

ÖNCEKİ HABER

Deba Tekstil patronundan işçinin sendika tercihine müdahale

SONRAKİ HABER

Dünya Çocuk Hakları Gününde de çalışan 14 yaşındaki çocuklar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...