11 Kasım 2017 12:55

Erdoğan’ın ‘çoğalın’ sözlerine kadınlar tepki gösterdi

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘Nikahlanın, evlenin, çoğalın’ sözlerine kadınlardan tepki: Türk ve Kürt kadınlar birlikte cevap vermeliyiz.

Paylaş

Hilal TOK
Elif Ekin SALTIK
İstanbul

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün Beştepe’de düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı Kadın Danışma Konseyi Genç Kadınlar Liderlik ve Girişimcilik Programı Sertifika Töreni’nde konuştu. Erdoğan törendeki konuşmasında kadınlara “Nikahlanın, evlenin, çoğalın. Türkiye’deki terör örgütü bu konuda çok hassas. En az 10, 15 çocukları var” diyerek ayrımcılığı körükledi.

“Müslümanlar olarak ihmal ettiğimiz alanların başında kadınlarımız geliyor” diyen Erdoğan kadınlarla ilgili sözlerini şöyle sürdürdü: “Rabbim, Peygamberimiz ne diyorlar? Emir çok açık net. Nikahlanın, evlenin, çoğalın. Müslüman’ın çoğalması şart. Bu konudaki Müslüman kadınların hassasiyetine güveniyorum. Türkiye’deki terör örgütü bu konuda çok hassas. En az 10, 15 çocukları var.”

Erdoğan’ın sözlerine ise kadınlardan tepki geldi. Erdoğan’ın kadın bedeni üzerinden politikalar yürüttüğü ve ayrımcılık yarattığını söyleyen kadınlar, bu politikaları ancak Türk ve Kürt kadınlarının birlikte teşhir edeceğini belirtti.

‘KADINLARIN BİRLİKTE CEVAP VERMESİ GEREK’

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Adile Doğan, Erdoğan’ın sözlerinin Kürtlere karşı kin ve öfkeyi derinleştirdiğini söyledi. Kadınlar üzerinden bir politika yapıldığını belirten Doğan, “Daha önce 3 çocuk politikası yaptı, bu tuttu. Ama 3 çocuk yapmanın ıstırabını yaşıyor aileler. Yoksulluk, açlık, sefalet diz boyu. Şimdi vatanseverlikle hedeflerine ulaşmaya çalışıyor. Bu yüzden bu söylemlerine Kürt ve Türk kadınlarının, her kesimden kadınların birlikte cevap vermesi gerekiyor.” dedi.

Ankara Kadın Platformu Üyesi Hatice Kapusuz da AKP politikalarının hedefinde kadınlar ve kadın bedeni olduğunu dile getirdi. İstihdam politikasından, sağlık, eğitim sistemindeki değişikliklere kadar kadınların ve kız çocuklarının hedef alındığını kaydeden Kapusuz sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Yoksulluk tüm coğrafyanın en büyük sorunu. Bu sorunları çözmeyen bir politik sistemin sürekli “çok doğurun” demesinin sebebi, insanları çaresizleştirmek, muhtaç duruma getirmek ve birbirine rakip kılmaktan başka bir şey olamaz. İktidar bunu yaparken kadınları inanç, ideoloji, sınıf ve mezhep üzerinden ayrıştırıyor. Bu yüzden bugün kadınlar her zamankinden daha bütün bir sınıf ve öyle hareket etmeli.”

KÜRTLERİN ÇOĞALMASI HER ZAMAN BİR ENDİŞE

Nüfus politikalarında hükümet yetkililerinin tutumunun geçmişten beri bu biçimde olduğunu dile getiren kapatılan Van Kadın Derneği (VAKAD) Eski Başkanı Zozan Özgökçe ise bu sözlerin Erdoğan’ın söylemlerine daha önce de sirayet ettiğini hatırlattı. “Türk milleti büyüsün, çoğunluk olsun kaygıları ile böyle şeyler söylüyor” diyen Özgökçe “Kürtlerin çok çocuk doğurması her zaman bir endişe oldu, buna karşı bir politika güdülüyor. Hükümetin istediği kadın figürü doğursun, vatana millete hizmet etsin, sorgulamasın. Kadınları kuluçka gibi görüyorlar” dedi.

AYRIMCI POLİTİKALARINI TEŞHİR EDECEĞİZ

Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu Üyesi Şenay Kumuz ise şunları söyledi: “Kaç tane çocuk yapacağımıza, nasıl bir hayat sürdüreceğimize karar vermekten özellikle Erdoğan ısrarla vazgeçmiyor. Erdoğan sözleriyle kadın bedeni üzerinden ırkçılık yapıyor. Kastettiği şey Kürt ailelerin yoğunluğu. Herhangi bir siyasal fikri olmayan, hatta kendilerine oy veren Kürtler var. Bu durumda onları bile suçlayan, zan altında bırakan bir yaklaşımdır ve insan haklarına aykırıdır. Bir ülkenin cumhurbaşkanının bütünleştirici, eşitlikçi olması, her bir vatandaşına aynı yaklaşımı göstermesi gerekirken; sürekli bölen, nefret dili kullanan, ayrıştıran bir tavır takınmaktan vazgeçmedi. Biz buna karşı çıkıyoruz.”

ÖNCEKİ HABER

CHP'li vekiller, TÜYAP'ta Berberoğlu'nun kitabını imzaladı

SONRAKİ HABER

Tv10 eyleminde Seyit Rıza ve yoldaşları anıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...