Meracılar halkın suyuna göz dikti

Malatyalı üreticileri böyle bir tehditle karşı karşıya bırarakan süreç geçen yıl, AKP Hükümetinin politikalarının bir parçası olarak Malatya İl Mera Komisyonunun aldığı karar gereği, Akçadağ, Doğanşehir ve Yazıhan ilçelerindeki meraların, şirketlere ve tüzel kişiliklere kiraya verilmesiyle başlamıştı. Bu işlem yapılırken yasalar bile dikkate alınmamıştı. Mera yasasının 12. maddesi gereğince ıslah etmek koşulu ile yapılacak hayvansal faaliyetler için meralar ihaleyle 49 yıllığına kiraya verilirken, yasa gereği hayvancılıkla uğraşan halka öncelik tanınması gerekiyordu. Ancak ihalelerin tamamı şirketlere ve büyük sermaye sahibi kişilere verilmişti. İhalenin yapıldığı dönemde üreticiler, binlerce dönümlük meralara sulama kanallarından su verilmesi durumunda mevcut kayısı bahçelerinin kuruyacağı endişesi taşıdıklarını dile getirmişlerdi. Sulama birlikleri ise endişelerin yersiz olduğunu zira meraların sulama işlerini sondaj kuyularıyla yapacağını, sulama kanallarından hiçbir şekilde su verilmeyeceğini iddia ediyordu. Sonunda, Akçadağ ilçesinde kayısı üreticilerinin korktuğu başına geldi. DSİ yetkisi olmadığı halde birliğin görüşünü almadan Ören’de yer alan 2 bin dönümlük meraya su verilmesi yönünde karar verdi. Birlik Meclisinin su verilemez kararına rağmen Akçadağ sulh hukuk mahkemesi ise ‘2 ay süreyle su verilmelidir’ yönünde karar çıkarttı.  

MERA 2 BİN DÖNÜM KAYISI BAHÇELERİ 80 BİN!

Akçadağ Sulama Birliği, Tüm Köy-Sen ve kayısı üreticileri Ören beldesinde bir araya gelerek, meralara su verilmesine tepki gösterdi. Akçadağ Sulama Birliği Başkanı Ali Kaygusuz birliğin yasal olarak sulama birliği bünyesinde olmayan hiç kimseye su veremeyeceğini belirterek şunları söyledi:  “Meraları kiralayan şahıslar sulama birliklerinden su alamayacaklarını bildikleri halde, şimdi çeşitli yollarla bizden su almak istiyorlar. Suyumuzun az olduğu ve şu anda birlik içinde bulunan üreticilerimizin bahçelerine yetmediğini söylememize rağmen bazı yetkililer birliğin konuya ilişkin fikrini dahi sormadan meraları kiralayanların talepleri yönünde kararlar alıyorlar. Ama bu amaçlarına ulaşamayacaklar.” Ören kasabasındaki 2 bin dönüm meraya su verildiği taktirde 80 bin dönümlük kayısı bahçesinin susuzluktan kuruyacağını belirten Kaygusuz şunlara dikkat çekti: “1970’li yıllarda Akçadağ ovasının sulanması için yapılan Sürgü Barajı 60 bin dönüm arazinin sulanması esasına göre yapıldı. Biz bu baraj suyu ile 104 bin dönüm arazi sulamak durumunda kalıyoruz. Bizim Akçadağ olarak suyumuzun az olduğunu tüm yetkili birimler bilmektedir. Ve her yıl Devlet Su İşletme Müdürlüğünden bize gelen yazılı talimatlarda, iklim şartlarının değişmesinden dolayı suların debisinin düştüğünden üreticilere pancar, mısır gibi çapa bitkilerinin dikilmemesi uyarısında bulunuyorlar. Bizler de birlik mensubu üreticilerimizi bu konuda uyarıyoruz ve hiçbir çapa bitkilerinin dikimini yaptırmıyoruz. Buna rağmen kayısı bahçelerine şu ana kadar sadece 1 sulama suyu verebildik ve yeni ikinci su vermeye başladık. Zaten mevcut yetersiz suyu bir de meralara verirsek bu alandaki bütün bahçeler susuzluktan kuruyacaktır.” (Malatya/EVRENSEL)

MECLİS KARARI HİÇE SAYILAMAZ

Sulama Birliği Başkanı Ali Kaygusuz, meraların kiralanması sonrasında bölgelerindeki 5 bin dönüm merayı kiralayanların kendilerinden su talebinde bulunduğunu talep sonrasında Birlik Meclisinin yaptığı toplantıdan meralara su verilemeyeceği yönünde karar çıktığını ifade etti.  Kaygusuz sözlerini şöyle tamamladı: “Eğer meralara su verilirse Meclis kararı hiçe sayılacak ve bir suç işlenmiş olacak. Dahası geçim kaynağımız olan üzerinde onlarca yıllık emeğimiz bulunan bahçelerimiz kuruyacak. Bizim birlik olarak meralara su vermemiz mümkün değil. 2 bin dönüm araziye su vererek, 80 bin dönüm kayısı bahçesini kurutamayız”