03 Ağustos 2012 15:18

Havada ve karada olanlardan haberiniz var mı?

“Bizde ‘hayır’  demek yasak. Yolcu seni öpmek istediğinde ‘hayır’ diyemiyorsunuz mesela”. “Birçok arkadaşımın rahim sarkması problemi var.  Bu yüzden tüp bebek yöntemiyle hamile kalıyorlar. Yumurtlama tarihlerinde yatıya gidiyorsa, eşini de yanlarında yatıya götürüyorlar”. “Sizi

Havada ve karada olanlardan haberiniz var mı?
Paylaş
Özge Ayaz

ÇOCUK+KARİYER: YOK ÖYLE BİRŞEY

 

EVLİ OLMADIĞIM İÇİN ŞANSLIYIM

Meltem Çelik, 3 yıldır çalışıyormuş THY’de. O evli ve çocuklu olmadığı için kendini şanslı hissedenlerden. Nedenini ise kabin amirinin yaşadığı bir olayı anlatarak tarifliyor: “Kabin amirimin 3 yaşında kızı var. Kız o kadar bıkmış ki annesinin sürekli evde olmamasından, onunla ilgilenmemesinden. Kadın diyor ki; ‘uçuştan eve gidiyorum ve geldiğimi nasıl anlıyorsa hemen uyanıyor. Sabahının kör saati ya da gecenin bir yarısı olması fark etmiyor. Sarılmak, yanımda uyumak istiyor’. Düşünün kadın ‘Önce duş alıp radyasyonu atayım üstümden sonra seni alacağım’ diyormuş, kızı ağlayarak ‘anne lütfen şampuansız yap, kısa sürsün’diye cevap veriyormuş. İşte biz böyle zor şartlarda çalışıyoruz”. Sürekli gece uçuşları yaptıklarını, sürekli güzel olmaları gerektiğini, ojenin kenarının bile çıkmasına tahammül edilmediğini anlatıyor Meltem. “Dayanamıyorum artık. Her zaman harika bir görüntü, sürekli full makyaj. Ama artık yüzüm kabul etmiyor makyajı, kusuyor. Vücudum istemiyor, artık uyu diyor, direncim kalmadı”. Çalışma koşullarını ise “minimum dinlenme, maksimum iş” diyerek açıklıyor. Sonuçta onlar yolcunun ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken, su içmeyi bile unutabiliyorlar. Yolculara duydukları itimadın suiistimal edildiğini, tacize uğradıklarını da anlatıyor. “Koridor tarafında oturan erkek bir yolcu kolu dışarıda sarkarak oturuyor. Ben geçerken bir kolu çarpıyor bana, ben aynı koridordan geri döneceğim ama kolunu hala çekmiyor. Hatta öyle boyutlara geliyor ki; eli sürekli bacağınızda, kalçanızda, size dokunmak için öne doğru yatmalarda. Hiçbir şey yapamıyorsunuz. Siz kendinizi çekiyorsunuz, onun anlamasını bekliyorsunuz ama etkili olmuyor”.

STANDARTLARI TUTTURAMAZSAN İLAÇ KULLANACAKSIN

 

TACİZE UĞRARSAN, SENİN SORUNUN Başak Karayılanoğlu’nun 12 senenin ardından, işten çıkartıldığında ilk aklına gelen şey, artık yatağında uyuyacağı olmuş. Başak da gece uçuşlarından şikayetçi. “Herkes yatağa yeni girmişken, siz kalkıyorsunuz. Saç yap, makyaj yap, işe assolist gibi gel. Uçuşa gitmeden önce ‘kontrol hostesliği’ diye bir bölüme uğruyorsunuz. Saçınıza, makyajınıza bakıyorlar. Mesela tırnağında oje yoksa sizi uçuştan çekme hakkına sahipler”. “Kontrol hostesliği”ni ilk kez duyuyordum ben de, meğer o bölüm, kabin amirlerini uçuşa gitmeden önce her açıdan hazır olup olmadığını denetleyen bir birimmiş. Ama son yıllarda sadece saç, makyaj ve tırnak kontrolü yapan bir yere dönüşmüş. Tacize uğradıklarını ama şirketin yolculara herhangi bir yaptırımda bulunmadığını şöyle anlatıyor; “Yolcu oturduğu yerden size istediği her şeyi yapabilir ve siz o yolcuya parmağınızın ucuyla bile dokunamazsınız. Eğer yolcu oturduğu yerden ayağa kalkıp size bir şey yaparsa ancak o durumda siz o yolcuyu kelepçeleyebilirsiniz. Ama onu yapabilmek için kokpitten müsaade istemeniz gerekiyor. Eğer ‘hayır kelepçeleyemezsin’ derse yine hiçbir şey yapamıyorsun. Dünya standartlarında bir eğitim alıyorsunuz, ama yolcu oturduğu yerden size istediğini yapabilir, sen bir şey yapamıyorsun”. Biz sohbet ederken direnişteki işçilerden Deniz araya giriyor ve anlatıyor; “diyelim ki yolcu oturduğu yerden size hakaret etti. Elle kolla taciz etti, o durumda yalnız kalıyorsun. Sen bunu kaptanına söylediğinde kaptan soruyor ‘şikayetçi misin?​’. Sanki bana yapılmış bir şey olarak algılanıyor. Orada üniformalı birine değil, bir kadın olarak bundan şikâyetçiysen bu senin sorunun. Sen ısrar ettiğinde şöyle bir şeyle karşılaşıyorsun, ‘şikayetçi olursan polis gelecek, polis seni alacak, sorgulayacak. Bu 3–4 saat sürer ama bizim hemen geri dönmemiz gerekiyor’”. Şirkete eğitim çalışmaları sırasında, yaşanan tacizlerin önüne geçilmesi için çalışma yapılmasını istediklerini söylemişler ama geçiştirilmiş bu talepleri.

İNSANLARIN NEDEN DİRENDİĞİNİ GÖRDÜM

Dergimizi pdf formatında görüntülemek için tıklayın

ÖNCEKİ HABER

16 yıllık sağlık mücadelesi: SES

SONRAKİ HABER

Sezaryen yasası kürtaj yasağı ve esnek çalışma dayatması

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...