İş(Kur)in gerçeği AKP
Dersim'de yaşayan bir ev emekçisi, Evrensel'e yazdığı mektubunda Dersim'de açılacak tekstil fabrikasına başvuruları ve İŞKUR usulsüzlüğüne değindi.
Dersim’den bir kadın
Merhaba değerli Evrensel okurları. Ben Dersim’de yaşayan bir ev kadınıyım. AKP barajını şayet aşar isem çalışmayı düşünüyorum. Şu anda, ülke genelinde olduğu gibi özellikle bölge illerinde daha baskın bir durum var. O da kamu kuruluşları da dahil AKP’li değilsen işe girme olasılığının yok denecek kadar az olması. Bu sıralar Dersim’de bir tekstil işi için başvurular yapılıyor. 400 kişinin çalışacağı söylenen tekstil fabrikasına söylentilere göre bir kısım başvurular yapılmış bir kısmı ise daha sonra yapılacakmış. Çalışanların büyük bir çoğunluğunun kadın işçilerden oluşacağı söylenen böyle bir fabrikanın açılacağını ilk duyduğumda çok sevinmiştim iş konusundaki deneyimimden dolayı. Tekstil işi Dersim’de hiç yapılmamıştı ve aklıma gelen ilk şey, deneyimin büyük bir avantaj olacağıydı. Ama ne yazık ki işe alınan ilk grubu görünce ne kadar yanıldığımı anladım. Mülakatın yapıldığı gün İŞKUR müdürü aynen şöyle demişti gelen insanlara: “Öncelikle deneyimli olanlar tercih edilecek. Daha önce İŞKUR projelerinde son altı ay içinde çalışmış olan varsa hiç beklemesin onlar işe alınmayacak.”
Aslında hiç de öyle olmayacağını tahmin ediyorduk. Nitekim de öyle oldu. Listeler asıldı, Kasım’ın 1’inde işbaşı yapıldı. İşe alınanların çoğu kendilerine yedekledikleri kuyrukçularıydı. Belediyede çalışır durumda olan 10 kadını tekstil atölyesine transfer etmişlerdi. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar sözü burada oldukça büyük bir anlam kazanıyor. Yani kendi kendisini yalanladı. Bu alımlarda adaletsizlik ne ilkti ne de son olacak bu düzen böyle devam ettikçe. AKP’li mi olmak gerek, onların yardakçılığını mı yapmak gerek, insanın onuruyla çalışıp sadece en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak ücreti almak için! Öyle bir algı yaratılmış durumda ki işe alınanlara acaba bunlar AKP’li mi diye düşünmeden edemiyor insan. Gerçekten de tamamı demeyelim de, bir çoğu artık bu şekilde işe girebiliyor. Ya tepeden birilerinin aracılığıyla ya da AKP üyeliği ve eli ile. Öyle ki mülki amirlerin bizzat kendilerinin işe alınacakların listesine el koyup birebir ilgilendiği söyleniyor. Ben ve benim gibi sadece deneyimine güvenerek işe girmeye çalışanları bu durum umutsuzluğa düşürse de, vazgeçmeyeceğiz. Bir dahaki alımlarda yine başvurumuzu yapacağız. Bir ihtimal!
Saygılar.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
