26 Ekim 2017 00:38

Sınav stresini azaltmak değil ortadan kaldırmak gerek!

Üniversite sınavına hazırlanan gençler, yeni sınav sistemi YKS'ye dair görüşlerini Evrensel'e yazdı.

Paylaş

Lise öğrencisi
Kayseri

YGS-LYS derken sınav değişikliğinin adını aldığı YKS önümüze sunuldu. TEOG’un kaldırılmasından sonra üniversite sınavının da kaldırılabileceğini söyleyen arkadaşlarımız oldu. Biz de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Çocukların kurslara, etüt merkezlerine gitmelerine gerek yok. Velilerimize yük oluyor’ söylemini üniversite sınavı için ‘Velilere yük olmuyor mu’ diye sormadan edemedik… 

Her sistemin mutlak suretle bir kurbanı vardır. Elbette ki yeni sınav sistemi YKS’nin de kurbanları var. Sistemin bazı ‘güzel yanları’ olsa bile, insanı mağdur eden yanlarını da görmekteyiz. Ben sözel öğrencisiyim; Türkiye’de sözele verilen önemi az çok hepimiz biliyoruz. Birçok okulun sözel sınıfı bile yok. Eski sisteme göre iyi kötü tarih ve coğrafya dersleri işleniyor, sözelciler de bu derslerden yararlanıyordu. Yeni sistemde TM alanında ‘yük hafifletme’ amacı ile tarih ve coğrafya derslerinde azaltmaya gidildi. TM için ‘güzel bir adım’ ama mağdur ettiğiniz TS ya da dil öğrencileri ne yapacaklar? Arttık bir yıllık süreçte kendi imkanımızı kendimiz yaratır hale geldik. Örneğin ben bir arkadaşıma Türkçe çalıştırıyorum, o bana Matematik… Yoksa etüt merkezleri, temel liseler el kayıyor. Ciddi paraların istendiği bir hal alıyor. Hani velilerimize yük olmasını istemiyorduk? Demek ki o iş göz boyamak içinmiş…  

Ayrıca böbürlenerek anlatılan sınavın tek güne indirgenme meselesi var. Bu durum sınav stresini azaltmaz. Sınav stresini azaltmak değil ortadan kaldırmak gerek! Birinci oturuma odaklanan bir öğrencinin, kendini toparlayıp ikinci oturuma hazırlanması için, iki saat yeterli bir zaman dilimi mi? Elbette değil! Normal bir insan beyni bu sürede kendini toparlayamaz. Yine parası olanın iyi yerlerde olacağı bir süreç ile karşı karşıyayız! Ama bu bizim başarılı olmayacağımız anlamına gelmez. Kimi özel hocalar eşliğinde, kimileri ise bizim gibi A arkadaşım B dersini çalıştırsın, ben de arkadaşıma C dersini anlatayım diye çalışmaya yoğunlaşıyor. 

Elbette burada yukarıda anlatmaya çalıştığımız her mesele bir talebi temsil ediyor. Parası olmayanın özel üniversiteye ya da özel ders almaya gidemediği, sınavların her geçen gün keyfi uygulamalar ile değiştirildiği, sınavın bilimsellikten uzak ve antidemokratik oluşu bizleri köşeye sıkıştırıyor. Çözüm ise, hep birlikte müfredat değişiklikleri başta olmak üzere, sınav sisteminin allak bullak oluşunu, veli-öğrenci ve öğretmenlerimiz ile tepki göstermeliyiz! Neler yapacağımızı konuşmalıyız! 


EĞİTİM SİSTEMİNDE BÜYÜK SORUNLAR VAR

Erkan Meslek Lisesinden bir öğrenci
Adana

Bu değişiklik hakkındaki öğrencilerin düşüncelerini iki farklı öğrenci tipi üzerinden ele alırsak şöyle bir durum ortaya çıkacaktır. Birincisi, normalde matematik yapan öğrenci. Bu öğrenci zaten matematik yaptığı için yeni değişiklik çok işine yarayacaktır.Çünkü matematiğin önemi katbekat arttı. İkincisi, normalde matematik yapma zorunluluğu olmayan öğrenci. Bu öğrenci ise bir nevi hayal kırıklığına uğradı diyebiliriz. Bu kişinin,sözel yapabilme kapasitesi sayısala göre fazla olduğu için sözel derslere yönelirken, artık o da matematik yapmak zorunda. Aslında işin biraz detayına inersek “Bir ülkede yapılan büyük çaplı bir değişiklik büyük ihtimalle o ülkenin eksiklerini giderme amacıyla yapılacağından” üst düzey yetkililerin bizim öğrencilerimizin temel matematik ve temel Türkçe derslerinde eksikleri olduğu  kanaatine varıp böyle bir sistem geliştirdiklerini düşünebiliriz. Bu sistemde üzücü olan kısım şu: Öğrenciler temel matematik ve temel Türkçede eksik olabilirler. Ancak bu eksikliğin giderilmesi öğrencilerimizi birbirinden ayrı kılan fen ve sosyal testlerinin soru sayısının oldukça düşmesi ile burada bir açığı kapatalım derken yeni bir açıklık mı oluşuyor sorusu akla geliyor.

Meslek lisesi öğrencileri açısından durum daha da kötü. Daha önceden 2 yıllık sınavsız geçiş hakkı tanınıyordu ve bu durum öğrencilerin biraz rahat davranmasına neden oluyordu. Bunun kaldırılması iyi mi kötü mü oldu tartışılır. Burada asıl konuşulması gereken meslek lisesi öğrencilerinin aldığı eğitim. Bu liselerde ağırlıklı ve haklı olarak mesleki dersler üzerinde duruluyor ve haliyle ne öğrencilerin kültür derslerine ayıracağı ne de okulun ders programlarında bu dersleri ekleyeceği fazlaca bir vakit aralığı bulunuyor. Kısacası eğitim sistemimizde hâlâ çok büyük ve bir an önce giderilmesi gereken birçok eksiklik mevcut.


YENİ SINAV SİSTEMİ ÇOKÇA STRES

Lise mezunu
Adana

Merhaba, ben mezun bir öğrenciyim, liseyi geçen sene bitirdim. Sınav sistemindeki değişiklik hakkında birkaç şey söylemek istiyorum. Bu yeni sınav sistemi beni ve arkadaşlarımı çok etkiledi. Mart ayında sınava girmeyecek olmamamıza sevindik lakin bir anda tüm derslerden sınava girecek olmamız gözümüzü korkuttu.

Bizim için önemli olan sınavın hangi isimle anıldığı değil sınav sürecinin ve sonuçlarının doğru ve adaletli olması. YKS bizim için diğer sınavlarla eş değer. Her koşulda bir sınavla değerlendirilmek üzücü olsa da maalesef Türkiye eğitim sistemi bunu bize dayatıyor. Bu yeni sistemdense, bize kalsa eski sistemi isterdik. Çünkü YGS-LYS’ye alışmıştık. Çalışmalarımızı buna göre ayarlamıştık. Şimdi ise yeni sınav, yeni sistem, yeni tarih hatta yeni puanlama ile karşı karşıya kaldık ve bu bizim için çok zor. Sözde YKS ile stresin azaltıldığı söyleniyor, bize göre stres daha fazla oldu. Çünkü sadece bir gün içinde başarılı olduğumuzu bile bilmediğimiz bir sınavın devamına gireceğiz. Ama eskiden, sınav mart ayında olsa da ne yapabileceğimizi anlıyorduk. 

Biz parasız eğitimle başarı sağlamak istiyoruz. Ama Türkiye genelinde öğrenciler başarı için etüt merkezlerine, dershanelere gitmek zorunda bırakılıyor. Bu sistem bize “Paran varsa oku” diyor. Biz öğrenciler buna da karşıyız, istediğimiz doğru bir eğitim sistemi.


KOCAELİLİ LİSELİLER: HANGİ ALANA YÖNELECEĞİMİZİ ANLAMAK ÇOK DAHA ZOR

Kocaeli’de, farklı alanlardan sınava hazırlanan lise öğrencileri Yüksek Öğretime Kayıt Sınavı YKS’yi değerlendirdi.  

Eşit ağırlık öğrencisi Eylül’e göre sadece iki dersin önemli hale gelmesi olumsuz. Eylül, “Belirsizlik içinde olacağız ve bu daha fazla hata yapmamıza neden olacak” diyor. Sayısal okuyan Miray soru sayılarının azalmasını ve sınavların tek günde olmasını iyi bir gelişme olarak değerlendiriyor. “İlk sınavın sonucunu öğrenmeden ikinci sınava gireceğiz, bu sebeple ilk sınavın sonucunu dert etmeden, moralimiz bozulmadan diğerini yapabileceğiz” diyen Miray, bu değişikliğin sene ortasında yapılmasını ise yanlış buluyor. Çalışılacak derslerin yeniden değişmiş olması da tartışılan konulardan biri. Özel yeteneğe hazırlanan Eren, barajı geçse bile iyi okullara giremeyeceğini söylüyor: “Önceki sınavda Türkçe sosyal yapmam gerekirken şimdi matematik yapmak zorundayım. Ben yıllardır Türkçe ve sosyal derslerine yoğunlaşmıştım, şimdi anlamadığım matematik benim için kritik oluyor.” 

Kendi bölümü açısından önceden en önemli şey edebiyatken şimdi bütün derslere hazırlanması gerektiğini söyleyen Özge de “Bu değişikliğin iyi ve kötü yanları olabilir, sözelden hazırlananların matematiği genelde kötüdür ancak matematiği iyi olanlar için avantaj olabilir” yorumu yapıyor.

Puan türlerindeki değişiklik ise görüş veren öğrencilerin ortak rahatsızlığı. Miray, “Puan türlerinin azalması karışıklığa yol açıyor çünkü senelerdir devam eden bir sistem var ve bu aniden değiştiriliyor. İyi bir sıralama yapmak oldukça zorlaştı” derken Eylül de “Artık hangi alana yöneleceğimizi anlamak çok daha zor” diyor. (Kocaeli/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Bir işçi yazınca hakaret sayılıyor

SONRAKİ HABER

OHAL, ODTÜ öğrencilerine ek masraf getirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...