EMO: İTÜ ve Bakanlık yaz saati raporlarını açıklasın 

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), yaz saati uygulamasına dayanak gösterilen raporların kamuoyuna açıklanması için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile İstanbul Teknik Üniversitesi`ne çağrıda bulundu. Söz konusu iki rapordaki tasarruf hedefleri arasında büyük fark olduğuna dikkat çekilen açıklamada, yaz saati uygulaması ile iddiaların aksine tasarruf değil zarar edildiği vurgulandı.

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile İstanbul Teknik Üniversitesi`ne (İTÜ) yaz saati uygulamasına dayanak gösterilen raporları açıklamaları konusunda çağrıda bulundu. EMO tarafından yapılan açıklamada, bakanlığın yaz saatinin kalıcılaştırılmasına geçiş için İTÜ'nün hazırladığı bir raporu dayanak gösterdi belirtildi. Kamuoyuna açıklanmayan bu rapora ilişkin bilgilerin ne yazık ki ancak İTÜ`nün web sitesinde yer alan 2016 tarihli bir haberden edinilebildiğine dikkat çekilen açıklamada, haberde yaz saati uygulaması “kış saati uygulamasının geçerli olduğu aylar bazında yıllık yaklaşık yüzde 8.58, toplam elektrik bazında ise yüzde 3.62 oranında önemli bir tasarruf” yapılacağının savunulduğu aktarıldı. Bu haberdeki veriler doğru ise 2016`da 277.5 milyon Megavat saat (MWh) olarak gerçekleşen elektrik tüketiminde 9 milyon 990 bin 792 MWh tasarruf edilmesinin hedeflendiği belirtilen açıklamada, ancak 18 Ekim 2017 tarihinde Anadolu Ajansı`nın yaptığı haber dışında bilgi olmayan, uygulamanın bir yılının değerlendirildiği yakın tarihli ikinci İTÜ raporuna göre ise 1 milyon 308 bin 297 MWh enerji tasarruf sağlandığı ifade edildi. 

İKİ RAPOR ARASINDA 7.7 KAT FARK VAR

Danıştay`ın iptal kararına rağmen ısrarla devam edilen yaz saati uygulamasına ilişkin hazırlanan iki rapor arasında büyük fark olduğu belirtilen açıklamada, iki rapordaki hedeflenen tasarruf miktarı arasında 7.7 kat fark olduğu vurgulandı. İkinci raporda ulaşıldığı iddia edilen tasarruf miktarının, Türkiye`nin 2016 elektrik tüketiminin yalnızca yüzde 0.47`sine denk geldiğine dikkat çekilen açıklamada, “İlk raporda kış ayları için hedeflenen yüzde 8.58`lik tasarrufun, ikinci raporda yüzde 0.9 olarak gerçekleştiği iddia edilmektedir. Herhangi bir mühendislik hesaplamasında bu boyutta bir hata payının olması mümkün değildir. Sadece bu nedenle bile söz konusu raporları hazırlayanların kim olduğu, uzmanlıkları, kullandıkları veri setleriyle birlikte acilen kamuoyuna açıklanmalıdır” denildi. 

GERÇEKTE YÜZDE 6.2`LİK ARTIŞ

Gerçeklerin her iki raporda iddia edilenin de tersine tasarruf değil maliyet artışı olduğunu net bir şekilde gösterdiği kaydedilen açıklamada şöyle denildi: “ Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve ilgili kurumların resmi raporları, uygulamanın gerçekleştiği 2016 Kasım ve Aralık ayları ile 2017 Ocak-Şubat ve Mart aylarında elektrik tüketiminin önceki yıllara göre çok daha yüksek düzeyde artmış olduğunu ortaya koymaktadır. Resmi verilere göre uygulamanın yapıldığı kış aylarına bakıldığında geçen yıla göre toplamda yüzde 6.2`lik artış gerçekleşmiştir.”

SANAYİ VE MEVSİM ETKİLEMEDİ

Dahası söz konusu dönemde elektrik tüketimini önemli ölçüde etkileyecek kadar sanayi üretiminde bir büyüme de olmadığı ifade edilen açıklamada, Meteoroloji Genel Müdürlüğü`nün verilerine göre de Kasım 2016`da mevsim normallerinde; Aralık 2016 ve Ocak 2017`de mevsim normallerinin altında; Şubat ve Mart 2017`de ise mevsim normallerinin üzerinde bir sıcaklık yaşandığı belirtildi. Dolayısıyla elektrik tüketim artışını mevsimsel koşullara ve sanayi üretimine bağlamanın, artışı bu parametreleri kullanarak düşürebilmenin olanaklı olmadığı ifade edilen açıklamada, raporlar gizli tutulmasına rağmen basına yansıyan haberlere bakıldığında yaz saatinin kalıcılaştırılmasına ilişkin çalışmanın elektrik fiyatlarının yükseldiği puant saatlerin kaydırılmasına dayandığının anlaşıldığı belirtildi. 

ÜRETİCİ VE DAĞITIMCI ŞİRKETLER KAR ELDE ETTİ

Resmi veriler ışığında uygulama döneminde tüketimin azalmadığı, puant değerin düşürülmediği, elektrik fiyatlarında bir ucuzlamanın olmadığının net bir şekilde görülüğü kaydedilen açıklamada, “İTÜ`nün raporları gerekçe gösterilerek, ekonomik durgunluk nedeniyle düşmesi beklenen elektrik tüketiminde manipülatif bir artış sağlanmıştır. Ortaya çıkan fazla tüketim nedeniyle elektrik üretim şirketleri daha fazla üretip satmışlar, dağıtım şirketleri daha fazla elektrik satmışlar; özetle üreticiler ve dağıtım şirketleri kar etmişler ve ülkemiz sadece 5 ayda 2.8 milyar TL`lik bir zarara uğratılmıştır. Bakanlar Kurulu`na kanunla verilmeyen bir yetkinin kullanılarak uygulamanın hayata geçirildiği Danıştay kararıyla kesinleşmişken, TBMM`de görüşülmekte olan Torba Yasa`ya önergeyle bir madde ekleyerek uygulamanın sürdürüleceğinden bahsedilmesi, iktidarın takındığı tutumun İTÜ`nün raporlarını aşan boyutları olduğunu göstermektedir” denildi. (Ankara/EVRENSEL)